1
İşte Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
İşte Akkuş'taki evini gördünüz. Onlar zor şartlarda büyüdü. Bu akşam mubarek insan babasıyla görüştüm. Ona da ifade ettim 'Nuh kardeşimiz ve diğer insanların yaptığı fedakarlıklar unutulmayacaktır'. Nuh, belki o şart şartlarda büyüdü ama yaptığı hizmetle bütün milletin gönlünde yer edindi. Nuh bir sembol, çok sayıda şehidimiz, gazimiz ve şu anda ağır kış şartlarında görevini yerine getiren görevlilerimizi alınlarından öpüyor, Allah gazalarını muzaffer eylesin diyorum. Orada görev yapan sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı ifade ediyorum.
SURİYE REJİMİ VE RUSYA BU ZULME ORTAKTIR
Suriye krizinden kaçarak gelenlerin oluşturduğu trajedi. Dün de sahile çoluk çocuğun cansız bedenleri vurdu. Biz 2,5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşlerimizi misafir ederken bir an bile tereddüt etmedik. Bir an dahi gelen kardeşlerimizin Arap, Türkmen, Kürt, Müslüman, Hristiyan olup olmadığına bakmadık, kucağımızı açtık. Allah şahit, millet şahit ki, bu destan nesilden nesile anlatılacak. Onları zalime terketmedik, ama dünya suskun, bu manzaraları sadece gazete manşetlerine yansıyan fotoğraflarla anlıyor. Aylan bebeğin fotoğrafı gibi. Buradan bütün dünyaya, vicdan sahibi her insana hitap ederek söylüyorum; masum sivillerin üzerine insafsızca bomba yağdıran Suriye rejimi ve yandaşları, Rusya da bu zulümlerin ortağı olmuştur.
BİZ O CESETLERİ YÜREĞİMİZDE TAŞIYACAĞIZ
Oradan kaçan kardeşlerimizin ızdırabına dünya artık sessiz kalınmamalı. DEAŞ'tan kaçanların kardeşlerimizin ızdırabına sessiz kalınmamalı. Dün sahillerimize vuran 36 cesedin vebali bu trajedinin karşısında sessiz kalan BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplumdur. Bunun vebali başta Rusya olmak üzere Suriye konusunda her kararı veto eden anlayıştır, zihniyettir. Biz o kardeşlerimizin cesedlerini bir insanlık trajedesinin sembolleri olarak yüreğimizde tutacağız. Bu kardeşlerimizin hak ve hukukunu her yerde savunmaya devam edeceğiz.
Asgari ücreti arttırdık, gençlerimizin burslarını arttırdık. Önümüzdeki 3 ay içerisinde vaatlerimizin tamamını yerine getireceğiz. Bu çerçevede Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın organize ettiği bu toplantı tam da bu gündeme karşılık geliyor. Bugün bütün belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Önümüzdeki 2019'a kadar vaatlerini halkımızla paylaşacak, hiç kimse verdiği sözün gerisinde kalmayacak. Dar gelirli vatandaşlarımız için hazırlanan sosyal konut projelerinden dev konut projelerine kadar büyük yatırımları Ankara'mıza kazandırıyoruz. Dev Temapark, Hayvanat Bahçesi, Tarih, Bilim ve Kur'an Müzesi bunlardan birkaçı.
ULUS ARTIK ULUSUMUZA LAYIK OLMASI LAZIM
Ulus başkent Ankara'nın hakettiği bir durumda değildir. Ulus'un artık ulusumuza layık hale gelmesi lazım, hakettiği yerde değildir. Ulus'un başkente yakışır bir hüviyete kavuşması gerekir. Bütün çevre düzenlemelerle Ulus'u hakettiği yere kazandırmak zorundayım. Ankara Kalesi'nin de bugüne kadar gelişememiş dokusunu yenileyeceğiz ve Ankara Kalesi de Türkiye'ye gelen herkesin görmek istediği yaşayan bir tarih mirası haline gelmiş olacak. Ulus Türkiye'nin kalp merkezlerinden biridir. Bu toprakların manevi sahibi büyük arif Hacı Bayram Veli hazretlerine layık olarak Türkiye'nin en büyük projesi olarak hayata geçireceğiz. Güzel Ankara'yı birlikte ve yeniden ihya edeceğiz.
GEÇMİŞTE İSTANBUL KERBELA'YA DÖNMÜŞTÜ
AK Parti belediyeciliğinden önce şehirlerimizin ne halde olduğunu iyi bilirsiniz. Bir yandan şehirler kurarken bir yandan doğayı korumayı hiç ihmal etmedik. AK Parti döneminde yaklaşık 3,5 milyar ağaç bu aziz topraklara dikilmiştir. Ankara'da da 10 misli artan bir ağaçlandırma faaliyeti yapıldı. Çevreye ve doğaya saygı bizim inancımız, kültürümüz ve medeniyetimizin bir gereğidir. Hacı Bayram Veli'nin, Şeyh Edebali'nin şiarı, insanı yaşat ki, devlet yaşasındır. Biz insanın, hayvanın, nebatatın, hayvanın, börtü böceğin yaşatılmasını esas alır bunu vazife biliriz. Çöp kokuları nedeniyle sokaklarda dolaşılmaz hale gelen bir İstanbul vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminde Kerbela'ya dönmüş olan İstanbul'un su sorunu çözüldü.
ANKARA'YA GELEN BURADAN AYRILMAK İSTEMİYOR
Cumhurbaşkanımızla önce İstanbul sonra da tüm Türkiye ilklerle tanıştı. Ankara'nın hava kirliliği dünyaca meşhur hale gelmişti. Biz o zamanlar Ankara'ya geldiğimizde bir an önce dönmenin yoluna bakıyorduk. Ama şimdi Ankara'ya gelen Ankara'dan ayrılmak istemiyor, ayrılmak da istemeyecek. Tören atarken tarih ve saat verme geleneği sayın Cumhurbaşkanımızla başladı. Vaat ve reformların başlangıcı olarak belirlediğimiz 3 ayda söylediğimiz vaatlerin 3 ay içinde gerçekleştirdik. Vaad ettiğimiz reformların da yüzde 20'sini fiilen gerçekleştirdik. İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya, Kocaeli ve daha birçok şehrimiz Türkiye'nin nereden nereye geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Turizmden sağlığa, ulaştırmadan kentleşmeye kadar Ankara'nın çehresini değiştirecek projelere imza atıyoruz.
ANKARA'YA HER YERDEN ÖDÜL YAĞIYOR
Daha önce protokol yolu çevreye bakılacak bir yol değildi. Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentine yakışmayan içler acısı bir hal vardı. Ankara Türkiye'nin bütün şehirlerine örnek oldu. Hükümetimizin yatırımlarıyla, büyükşehir belediyelerimizin, ilçe belediyelerimizin kazandırdığı eserlerle Ankara büyük bir dönüşüm yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Bugün modern, temiz, yeşil, sosyal ve kültürel yönden gelişmiş bir Ankara var. Bugün yeşil alanlarda çocukların top koşturduğu bir Ankara var. Tükettiği elektriği üreten bir Ankara var. Her yıl dünyanın dört köşesinden ödüller alan bir Ankara var. Biz 13 yıl boyunca iş ürettik. Ülkemiz, milletimiz, şehirlerimiz için çözümler ürettik. Yeni hedefler doğrultusunda yürümeye devam edeceğiz.
MARDİN'İN GELİRİ NEREYE KİMLERE GİDİYOR?
Belediyeler arasında ayrımcılık yapmıyoruz. Biz bunları yaparken bazı belediye başkanları neler yapıyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde yüzü neredeyse merkezden sağlanıyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin gelirlerinin yarısı personele harcanıyor, diğer yarısının da nerelere gittiğini sizler biliyorsunuz. Bu personel ne yapıyor peki? Hangi hizmeti yerine getiriyor ki, personel giderleri yüzde 60'ın üzerinde. Bunu tek tek araştırıp, hesabını soracağız. Bu belediyelerin yönettikleri beldeleri mamur etme gibi bir dertleri olmadığı apaçık ortaya çıkıyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin yatırım giderleri, toplam giderleri içinde sadece yüzde 7. Şehir için yaptıkları yatırım sadece yüzde 7. O zaman bu kaynaklar nereye harcanıyor, sormak lazım.
BU BEYEFENDİLER YATIRIM DEĞİL BARİKAT YAPIYOR
Doğu ve Güneydoğu'daki birçok şehirde durum bu. Bizim verdiğimiz imkanlar yatırıma gönderilmiş olsaydı şimdiki yatırımlardan 17 kat daha fazla yatırım yapılmış olacaktı. Mesela Nusaybin'in kanalizasyon sorunu çözülebilirdi. Derik'te kanalizasyon sorunu varken bu kaynaklar başka yerlere aktarılıyor. Şimdi de özyönetim gibi özerklik gibi illegal yapılardan bahsediliyor. Sana harca diye emanet edilen paraları yatırımdan başka her yere harcıyorsun. Vatandaş hizmet bekliyor, temiz sokak bekliyor, daha rahat şartlarda trafik imkanları bekliyor, içme suyu bekliyor, bu beyefendiler çukurlar kazıyorlar, barikatlar yapıyorlar. İmkanları buralara harcıyorlar.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN LOJİSTİK MERKEZİ GİBİLER
Yatırım yok ne var terör var, şiddet var. Şimdi buradan meydan okuyoruz. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız 3 yıllık perspektifini ortaya koydu. Bütün AK Parti belediyeleri bunu yapacaklar. Bunu bütün belediyelerin yapma çağrısında bulunuyoruz. Bu rakamları Van için, Diyarbakır için de verebilirim. Bunların derdi imar etmek değil bunların derdi bölge insanımızı mutlu, huzurlu yaşatmak da değil. Varsa yoksa ideoloji, polemik, yalan, kara propaganda ve terör. Teröristin kazması, greyderi, kamyonu, iş makinası bunlardan. Terör örgütünün lojistik merkezi gibi çalışan bu belediyelerin yöneticileri elbette hesap verecekler. Biz bu kaynakları havadan kazanmıyoruz. Bu kaynakları doğru yerlere, aziz vatandaşlarımıza harcamak zorundalar.