Başbakan Davutoğlu konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

1

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sırbistan'a yapacağı ziyaret öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.


Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

SAYIN CUMHURBAŞKANI İLE OLAĞAN TOPLANTIMIZI YAPTIK

Sayın Cumhurbaşkanımızla birçok konuyu ele aldık, terörle mücadele başta olmak üzere. Irak ve Suriye'deki gelişmeler. Muhalefet liderleriyle görüşmeleri ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızla olan haftalık olağan görüşmemizi biraz erkene almış olduk.  

ANAYASA ÇALIŞMASI YAPAN ARKADAŞLARIMIZI DİNLEDİM

Cumartesi günü geçtiğimiz dönemde 2011 yılında yeni Anayasa çalışmalarına katılmış bütün arkadaşlarımı davet ettim. Parti içinde o çalışmaya katılan arkadaşlarımı davet edip bütün müktesebatı kendilerinden dinledim. Uzun bir gecede 2007-2011 anayasa sürecinde yaşadıklarımızı yöntem olarak, muhteva olarak dinledim. 

SAYIN BAHÇELİ İLE KILIÇDAROĞLU'NA ÖNYARGISIZ GİDECEĞİM

Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'na giderken herhangi bir önyargımız yok. 2007 sonrasında AK Parti'nin kendi mutfağındaki yöntemi var daha sonra bütün partilere açık bir yöntem denendi, ikisinde de netice alamadık.  Dolayısıyla sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile yöntem etrafında istişarede bulunacağız. İçerik bağlamında önemli olan Anayasa'nın ruhudur. Burada mutabık kalmamız lazım. İnsan odaklı, özgürlükçü, vatandaşı esas alan, devleti vatandaşı kurduğu, vatandaşın devleti tanımladığı bir Anayasa'nın çerçevesini kendileriyle paylaşacağım. 

HEP BERABER ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASAYI YAPMAMIZ LAZIM

Hiçbir önyargı taşımadan kendileri ile paylaşacağım. Şimdiden hiç kimsenin 'şu yöntem doğru değil, şu hükümet modeli doğru değil' yaklaşımına girmemesi doğru olur. Dolayısıyla zihnimde çok açık ve net bir tablo var. Ama bu net tablo tartışılmaz değil, konuşuruz. Hep beraber özgürlükçü bir Anayasa'yı yapmamız lazım. 

KURUMSAL OLARAK DOĞRU OLAN BAŞKANLIK SİSTEMİDİR

Kurumsal itibarıyla doğru olan Başkanlık sistemidir. Kimsenin bu konuya konjonktürel bakmasını istemem. Öyle bir hükümet modeli ortaya koyalım ki, 50 sene sonra bizi yönetenler rahat etsinler. Konjonktürel analizlerin hepsi bizden sonrakiler için sıkıntı doğrurur. Bu görüşmelerin tamamıyla güçler ayrılığı prensibine dayalı, özgürlükçü, katılımcı bir Anayasa'nın yazılabileceğine inanıyorum. 

İLERİDE TORUNLARIMIZIN RAHAT ETMESİ İÇİN BU ŞARTTIR

Önyargılar ve kişiselleştirmeleri beynimizden silerek torunlarımızın dahi büyük bir revizyona ihtiyaç hissetmeden üzerinde yemin edeceği ve gereğini yapabileceği bir Anayasa'yı yapmamız gerekmektedir. Bu sadece bir AK Parti meselesi değildir. 380 milletvekilimiz olsaydı ben yine bu yöntemi tercih ederdim. 

SAYGISIZLIK ETTİLER ONLARI MUHATAP ALMAYACAĞIM

HDP ile niye görüşülmüyor? Bütün olanlar kamuoyunun gözünde oluyor. Seçim sonrası herkesle görüşeceğimi söyledim. Buna sadık kalarak da davet ve randevu talebinde bulundum. Ancak randevu talebinden sonra aynı tutumu sürdürmeleri, bunun ötesinde hakaretamiz şekilde birkaç gün sonra kendilerini ziyaret edecek misafirlere saygısızlık, tahrik ifade eden açıklamalardan sonra onları muhatap almam şahsım ve temsil ettiğim kurum açısından mümkün değil. 

HAYATIMDA KİMSEYE NEZAKETSİZLİK YAPMAMIŞIMDIR

Niyet ve samimiyet çok önemlidir. Uslüp ve yöntemde ciddiyet önemlidir. Bu randevuyu talep eden bu ülkenin Başbakanıdır. Hayatımda kimseye nezaketsizlik yaptığım görülmemiştir. Bana karşı yapılan nezaketsizliği içime sindirebileceğim zannediliyorsa buna izin vermem. Kendi adıma belki ama millet adına tevazu göstermem bu konuda. 

BANA HESAP SORACAKLARINA HENDEKLERİ AÇANLARA HESAP SORSUNLAR

Ben Anayasa için randevuya gideceğim, benden hesap soracak şekilde 'Sur'da Cizre'de şunları soracağız' dediler. Benden hesap soracaklarsa o hendekleri açanlardan hesap sorsunlar. Başbakana şart koşacaklar buna izin vermem. Hani Türkiyeleşmekten bahsediliyordu. Burada samimiyet testinden bahsediyorum. Hani Türkiye toplumumun bir parçası olacaklardı. 

ONLARA OY VEREN İNSANLAR ŞİMDİ HESAP SORMASI LAZIM

7 Haziran'da bunlara inanan vatandaşlarımızın hesap sorması lazım. Türkiye'yi bölmeye dayanan proje için bizleri alet mi ettiniz diye hesap sormalıdırlar. Birçok aydın o dönemde oy verdi bunlara. Onların da hesap sorması lazım. Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü kimseyle tartışmam. Herkesle barış içinde nasıl bir toplum inşa edeceğimizi konuşuruz. Hendeği savunanlarla haklı mücadeleyi konuşmam. 

GİTSİNLER O KAÇAK ÇAYI KANDİLDEKİLERLE İÇSİNLER

Ordaki çocukların okula gitmesi için kanını ortaya koyanlar var. İkinci mesele niyet meselesi. Karşınızdakinde ciddiyet ararsınız. Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit vermişiz. Yok Lice'de, kaçak çaymış da, gitsin istedikleri yerde çaylarını içsinler, isterlerse Kandil'e gidip içsinler. Beyefendi kaçak çaydan bahsedecek, ben de onunla oturacağım öyle mi?

ÖNCE OTURUP CİDDİYET TERBİYESİNDEN GEÇMELERİ LAZIMDIR

Gece ürettiği bazı esprilerle önce oturup bir ciddiyet terbiyesinden geçecekler. Ya samimi olurlar kapımız açık olur. Ya da samimiyetten ciddiyetten uzak dururlar onlara hadlerini bildiririz. Bunlar ya beni tanımıyorlar ya bu milleti tanımıyorlar. Yemin ettikleri, bakın doğru görmüyoruz bu Anayasa'yı ama o değişene kadar bu Anayasal düzenin içinde nerede olduklarını herkesin farkında olması lazım. Bu anayasal düzen içinde HDP siyasi parti midir? Soru bu. Yok terör örgütünün sözcüsü ise, Türkiye'nin oyunların içine düşürecek bir piyon ise o zaman ona göre davranılır. 

HER SEÇİM SONRASI BİRLİĞİMİZİ TARTIŞMAYA AÇIYORLAR

2011 seçimleri sonrasında bunları yaşadık. Bu HDP ne yaptı? PKK o zaman Silvan'da saldırdı, HDP sessiz kaldı ve özerklik tartışması başlattı. Her seçim sonrası millet yeni bir ufka yönelirken bunlar Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü tartışmaya açıyorlar. 

ÖNCE CİDDİ VE SAMİMİ BİR PARTİ OLDUKLARINI İSPAT ETSİNLER

Kimler adına konuşuyorlarsa gitsinler onlarla masaya otursunlar. Benimle masaya oturacaklarsa ciddi ve samimi parti olduklarını ispat etsinler. Ama o ciddiyeti gösterene kadar da bizden muhatap bulamazlar.