Başbakan Davutoğlu'ndan Rusya'ya sert tepki

Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

1

AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Davutoğlu, "Biz Sovyet döneminde yapılan zulümleri de unutmadık. Kuzey Kafkasya'da, Kırım'da yapılanları da unutmadık. Rusya, sovyetik yalanlardan vazgeçmelidir. Suriye toprakları Rusya'nın emperyal hedeflerinin bir parçası değildir"

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

GENÇLERİMİZE YÖNELİK VAATLERİMİZ GERÇEKLEŞİYOR

Gençlerde çeyiz uygulaması hesabını başlattık. Yüzde 20 destek uygulaması başlattık. Gençlere 100 bin lira faizsiz kredi desteği uygulamasını başlattık. Seralarda maliyetleri düşürmek amacıyla sulama suyu fiyatı uygulanacak. AK Parti'nin vaadi mutlaka gerçekleştirilecek vaattir. 90'lı yılların başlarında iki anahtar vereceğiz diyerek halkın elindeki bir anahtarı alanlar vardı ya, işte o eski Türkiye'ydi. Allah'ın izniyle milletimize verdiğimiz sözleri günü gününe gerçekleştirip, halkımızla paylaşacağız. Biz söyleriz, söylediğimizi de eksiksiz yaparız Allah'ın izniyle. Bizim siyasetimizin böyle bir ahlaki zemini vardır.

AVRUPA'NIN GELECEĞİ BİZ OLMADAN TAYİN EDİLEMEZ

AB süreci olumlu yönde yeni bir ivme kazandı. AB müzakerelerinde 17 numaralı ekonomik ve parasal fasıl açıldı. Önümüzdeki dönemde 5 kritik fasılların açılması için müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Burada Almanya Başbakanı ve Yunanistan Başbakanı ile biraraya geldik. AB'nin evrensel değerleri bizim de değerlerimizdir. Biz bu değerlerimizi ülkemiz, milletimiz için destekliyoruz. Demokratik, müreffeh bir ülke olma yolundaki pek çok iyileştirmeyi hayatımıza geçirdik. Türkiye Avrupa kıtasının bir parçasıdır, Türkiye Avrupa, Asya, Ortadoğu, Kafkas ve Balkanlı bir halktır. Avrupa'nın geleceği biz olmadan tayin edilemez. Avrupa ve Balkanlar'daki temaslarımızın ardından Türk-Afrika düşünce kuruluşlarının toplantısına katıldık.

BU İNSANLAR BU SEVGİSİZLİĞİ NASIL GELİŞTİRDİLER

Kadim arkadaşım Halid Meşal'le çok yönlü bir görüşme yaptık. Görüşmede her zaman Filistin'in yanında olduğumuzu vurguladık. Geçtiğimiz hafta Nobel Ödüllü hocamız Prof. Aziz Sancar hocamızla birlikte olduk. Sosyal medyada bazı yorumlar hem bizi hem de Aziz Sancar hocamızı üzdü. Nobel Ödülü'nün ardından Aziz Hocamızın vakur duruşuyla hep gurur duyduk ve gurur duyacağız. Bilim adamı olmak tarihe, vatana karşı sorumluluk içinde duruş sahibi olmaktır. Bu konuda Aziz Sancar bilim adamlarımıza örnek olacak bir davranış sergilemiştir. Aziz Hoca sadece başarısıyla değil sergilediği tavırla dar çevrelere mesaj vermiştir. Aynı çevreler duayen fotoğrafçı Ara Güler dostumuza da sergilediler. Ara Güler, Cumhurbaşkanımızın fotoğraflarını çekti diye linç kampanyası başlattılar. Bu nasıl bir tahammülsüzlüktür. Bu insanlar içlerindeki bu sevgisizliği, hoyratlığı nasıl geliştirdiler, büyüttüler anlamakta güçlük çekiyorum.

TÜRKİYE EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELER ARASINA GİRDİ

Aziz şehitlerimizin bizlere emanetleri olan yakınlarıyla gazilerimizin bizzat kendileri ya da yakınları kamuda çalışacakları alanları birlikte belirledik. Son yıllarda atama sayısı 14 bin  oldu. Şebi Aruz törenlerinde Hz. Mevlana'yı andık. Hafta sonu iş dünyamızla yoğun mesai yaptık. İş dünyamızın azim ve gayretini görmek Türkiye'ye hizmet aşkımızı tazeledi. 2015 yılında beklentilerin üzerinde performans sağlayan ekonomomiz büyüyerek dünyanın en hızlı büyüyen ülkeler arasında yerini almıştır. Arındırılmamış verilere göre sanayi üretimindeki yıllık artış yüzde 14.7 oldu. Önümüzdeki dört yıllık perspektefinde sanayi üretimin büyümesine ciddi katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bütün dünyalarda daralma varken Kasım ayında kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı aya göre artış gösterdi. Kapanan şirket sayısı ise azaldı.

AK PARTİ VARKEN HİÇ KİMSE KAOS VE KRİZ BEKLEMESİN

Türkiye'ye kaos gelir diye hayaller kuranlara 7 Haziran akşamı 'AK Parti ülkede oldukça bir an dahi bu ülkede yönetim boşluğuna izin vermeyeceğiz' demiştim. Eğer o gün yüzde 41 gibi orana sahip olmamaza rağmen paniğe kapılsaydık, millete sitem etseydik, kendi içimizde gereksiz tartışmalara girmiş olsaydık bugün bu ekonomik veriler olmazdı. 4,5 ay memleketi iktidar boşluğu olmadan yönetmeseydik bu tabloyla karşı karşıya kalmazdık. Bundan sonra AK Parti varken hiç kimse kriz, kaos beklentisi içinde olmasın. 258 milletvekiliyle tek parti iktidarı olma şansını kaybettiğimiz günlerde göstermediğimiz bir zaafı güçlü bir çoğunluğa sahipken hiçbir şekilde göstermeyiz. Milletimiz müsterih olsun. AK Parti dimdik durdukça milletimizin kaderi de inşallah hep aynı yönde ilerleyecektir.

KEŞKE ANA MUHALEFET LİDERİ ÇAĞRIMIZA CEVAP VERSEYDİ

Önümüzdeki günlerde kalıcı bütçeyi görüşeceğiz. Keşke ana muhalefet çağrımıza cevap verseydi de kalıcı bütçeyi çıkarıp reform görüşmelerine başlasaydık. Biz sabırlıyız. İnşallah Ocak'ta kalıcı bütçeyi yapacağız. O bütçe açıkları dönemi yarıda kaldı. Hem vaatlerimizi gerçekleştireceğiz hem de bütçe dengelerini gözeteceğiz. 2016 inşallah çok daha iyi bir yıl olacak. Geçtiğimiz hafta gençlik kolları kongremizi gerçekleştirdik. Değerli kardeşimiz Melih Bey'e bir kez daha muvafaakiyetler diliyorum. AK Parti siyasi gençleştiren bir partidir. Hizmet bir yarıştır ve bu yarış hiç bitmez. Hiçbir rehavet içine girmedik, kadın kolları, gençlik kolları kongremizi yaptık. Diğer partiler iç çekişmelerle kurultay yapar mıyız, yapamaz mıyız tartışmalarına girerken AK Parti vakti geldiğinde tüm kongrelerini yapmaktadır. AK Parti siyasetinde dinamizmin kaynağı gençliktir.

AYNI SEVİYEYİ MAALESEF MUHALEFETTEN GÖREMİYORUZ

Davamız bütün insanların hukukunun korunması davasıdır. Davamız Türkiye'yi kalkındırma geleceğini inşa etme davasıdır. 1 Kasım'da halkımızdan aldığımız emanetin hakkını yeni dönemde vereceğiz. Biz her dönemde muhalefetle bir diyalogtan yana tutum sergiliyoruz. Ama aynı şekilde siyasi medeni seviyeyi onlardan görmüyoruz. 64. hükümet olarak meclisten güven oyu aldığımız gün muhalefete çağrı yaptık. Yapıcı eleştirilerini dikkate alacağımızı söyledik. Bugün de söylediklerimizin arkasındayız. Kapımız ülkesinin menfaaatini, vatandaşın huzurunu gözeten herkese açıktır. Biz tüm siyasi partilerin bizden beklentilerini dikkate alırız. Coğrafyamızın sıkıntılar yaşadığı şu günlerde birlik ve bareberliği sergilemek durumundayız. Hükümet muhalefet demeden ülkemiz için elele, omuz omuza vermeliyiz.

MEHMETÇİĞİN ÖNCELİKLİ HEDEFİ KUTSAL MEKANLARI KORUMAK

Muhalefette yadırgadığımız siyasi bir ahlakla karşı karşıyayız. Bizi şikayet edecekleri tek merci milletimizdir. Maalesef muhalefet saflarında uluslararası basına demeçler verenler, ülkeyi şikayet edenler, bizimle ilgili ne kadar problemli başkent varsa onlarla işbirliği yapanlar var. Bu ülkenin insanlarından oy almış, vekalet almış siyasetçilere bu tavırlar yakışmıyor. Bu arada teröre destek verenlerin yalanları bitmiyor. Eş başkanları çıkıp Diyarbakır Sur'da havadan bombalandı diye yalanlar atabiliyor. TSK camileri en büyük mekan olarak görür. Kosova'daki kardeşlerime zulmeden Sırp çetelerine karşı TSK müdahale yaparken, Sırp çeteler yığınakları sırf vurulsun diye camilerin kenarlarına yaparmış. Türk uçakları camiye zerre zarar vermeden o cephaneleri imha etmiştir. Mehmetçik Hz. Peygamberden alan bir ordunun neferleri camiye vurur mu? Mehmetçiğin öncelikli vazifesi Türkiye ve Türkiye dışındaki kutsal mekanlarımızı korumaktır.

NEDEN GEÇEN SENE GİTMEDİLER? NEDEN 2 AY ÖNCE GİTMEDİLER?

Şırnak Kadın Kolları Başkanı Hatice Hanım'ın arabasını yaktılar, evine saldırdılar. Gece geç vakit aradım. Hatice hanım yanındayız dedim. O yiğit kardeşim bunlar ne yaparlarsa yapsınlar biz Şırnak'ta da Türkiye'de de al bayrağımızı, vatanımızın birliğini korumaya devam edeceğiz. Bu mücadele sürerken mesele terör destekçisi partinin eş başkanlarının, grup başkanlarının dillerinde... Herhalde yarın Moskova'ya gidecek. Türkiye özgür ülke, herkes istediği yere gidebilir, istediği devletle görüşebilir. Ama neden 2 ay önce gitmediler? Neden geçen sene gittiler. Neden Türkiye ile Rusya'nın kriz yaşadığı bir zamanda gidiyorlar? Bunlar milletle beraber hareket etmektense Türkiye'nin kiminle derdi varsa onlarla işbirliği yapmayı hedeflemiştir. Birisi hendekleri savunuyor. Vatandaş saldırılardan hendeklerle kurtarmaya çalışıyor diyebiliyor. Onlar seçmenden aldığı oylara ihanet edenlerdir.

BİR CHP'Lİ VEKİL TÜRKİYE'NİN KARŞISINDA YER ALIRIM DEDİ

Yalan konusunda muhalefetin büyüğü de küçüğü de aynı noktada. CHP'li bir milletvekili sarin gazı iddiasını ortaya attı. Sayın Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi bu rezil yalan için parmağını kıpırdatmadı. Biz işimize gücümüze bakacağız, enerjimizi bunlara harcamayacağız. Yine aynı vekilin 'o ülke Türkiye ile savaşırsa o ülkenin yanında yer alırız' dedi. Biz sadece ve sadece milletle dost olduk, milletle beraber olduk, milletle birlikte adım atacağız inşallah... Hiçbir fitne odağı bizim kardeşlik ruhumuzu çiğneyip geçemez. Terör odadlarıyla mücadelede tüm vatandaşlarımız yanımızda, biz de onların yanındayız ve gece gündüz mücadele ediyoruz. Terör örgütü ve destekçileri çaresizliğin üstünü yalanlarla örtmeye çalışıyor. Halkımız dirayetli duruşundan taviz vermiyor.

TERÖRDEN MAĞDUR OLANLARIN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAĞIZ

Terör örgütü Diyarbakır'da, Mardin'de, Şırnak'ta vatandaşlarımızın hayatına saldırıyor, camileri, okulları yakıyor. Sivilleri kendine kalkan yapıyor. Kirli bir tezgah içindeler. Şu ana kadar terör örgütünün bu tuzaklarına hiçbir vatandaşımız düşmedi. Terör hayata düşmandır, devletin görevi hayatı korumaktır. Türkiye hukuktan, demokrasiden, adaletten ve kamu düzeninden geriye hiçbir adım atmayacaktır. Vatandaş ile teröristi net olarak birbirinden ayıran dikkatli bir özen içindeyiz. Hiçbir vatandaşımızı terörün kucağına bırakmayacağız. Evlerini terkeden vatandaşımız, dükkanını açamayan esnafımız, okullarına gidemeyen öğrenci ve öğretmenlerimiz müsterih olsunlar Türkiye Cumhuriyeti daima onların yanındadır. Terörden mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini karşılayacağız. Her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bu ülkede kimse sahipsiz değildir.

ESNAFIMIZIN VERGİ PRİMLERİNİ MAYIS AYINA KADAR ERTELEDİK

Evlerini, barklarını terkeden kardeşlerimizin bütün imkanlarımızın yanındayız. Valilerimiz bu yönde tüm vatandaşlarımızla doğrudan temasa geçerek ihtiyaçlar karşılanacaktır. Bu ülkede insanlarımızı evsiz, barksız, yurtsuz, okulsuz bırakmayız. Terörden mağdur olan vatandaşlarımız kaymakamlara başvurarak her türlü ihtiyaçları karşılanacaktır. Ticaret yapan kardeşlerimiz mağduriyetler yaşamıştır. Esnafımızın mağduriyeti mutlaka giderilecektir. Üç aylık süreyle vergi beyannameleri ile sigorta primelrini Mayıs ayına kadar erteledik. Esnaf 3 aylık beyannamelerini 31 Ağustos tarihine kadar verebileceklerdir. Sigorta mükelleflerimizin bu kanun kapsamında yapacakları taksit ödemelerini de 31 Ağustos'a kadar erteledik.

CİZRE VE SİLOPİ'DEKİ ÖĞRETMENLER İZİNLİ SAYILACAKTIR

Çok sayıda okul kullanılamaz hale getirildi. Bu yıl eğitimi engelleyen, hendek kazma, okul yapma türünden eylemlerle karşı karşıya kaldık. Oradaki öğrencilerimizin her biri kendi evlatlarımızdır. Onların geleceğini karartmak isteyen kim olursa olsun karşılarında bizi bulacaklar. Onların en iyi şekilde eğitim görmeleri için ne tedbir gerekiyorsa alınacaktır. Cizre ve Silopi'de görev yapan öğretmenlerimizi yasak kalkıncaya kadar izinli sayacağız. Öğretmenlerimiz bize mesaj göndererek her an vazifeye hazır olduklarını ifade ettiler. Bu meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Öğretmen

RUSYA SURİYE TOPRAKLARINDA EMPERYAL HEDEFİNDEN VAZGEÇMELİ

Rusya'nın son zamanlarda yaptığı 4 bin 198 sörtiden sadece 391'i DEAŞ menzillerine yöneliktir. Diğer bombalamalar Türikye'nin sınırına yakın ılımlı muhalefete yapılmıştır. Son İdlib saldırısını şiddetle kınıyoruz. 40 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi. Burada BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olma sıfatıyla dünyadaki barışın teminatı gibi görünen Rusya'ya sesleniyorum; sizin Suriye'deki mevcudiyetinizin temeli nedir. Neden DEAŞ'la mücadele için burada bulunuyoruz dedikten sonra neden masum insanları bombalıyorsunuz? DEAŞ'la mücadelede uluslarararısı koalisyondayız. Kim Suriye halkını bombalarsa onların karşısındayız. Biz Sovyet döneminde yapılan zulümleri de unutmadık. Kuzey Kafkasya'da, Kırım'da yapılanları da unutmadık. Rusya, sovyetik yalanlardan vazgeçmelidir. Suriye toprakları Rusya'nın emperyal hedeflerinin bir parçası değildir.

SURİYE'Yİ YENİDEN ESAD'A VERME HAYALPERESTLİĞİNDEN VAZGEÇİLMELİ

Bu tür katliamların Bosna'da da örneklerini görmüştük, bugün Suriye'de görüyoruz. Bunlara karşı sesimizi yükselteceğiz. Dünkü saldırıda ölenlerin hepsi sivildi. Geçtiğimiz Pazar günü Şam yakınlarında pazar yerine yapılan saldırıda hayatını kaybeden insanların büyük bir kısmı sivildi. Bu insanlık adına utanç verici bir durumdur. Rusya Suriye'ye girdiğinden beri inatla alanda sivilleri vuruyor. Rusya Suriye'ye DEAŞ'la mücadele kisvesi altında girdi. Kimse kendini kandırmasın Rusya'nın saldırıların yüzde 91'i ılımlı muhaliflere olmuştur. DEAŞ'la mücadele eden muhaliflerin Rus uçaklarının hedef olduğuna şahit olduk. Rusya'nın alana girmesiyle sivil ölümlerinde kaydadeğer artış yaşanıyor. Rusya Suriye'yi yeniden Esad'a verme hayalperestliğinden vazgeçmeli.

MUSUL KURTARILINCAYA KADAR EĞTİMİ SÜRDÜRECEĞİZ

Kobani'de Kürt kardeşlerimiz şehit edildiğinde hepimiz sesimizi yükselttik. Rusya'nın sivilleri hedef almaktan bir an önce vazgeçmesi gerekmektedir. Aksi takdirde Suriye ihtilafı yıllar boyu sürecektir, terör bitmeyecektir. Suriyeliler dirayetli ve basiretli bir halktır. Onlar kardeşlerimiz, aziz dostlarımızdır. Biz bu haklı mücadelelerinde onların yanında olmayı sürdüreceğiz. Türikye Suriye'nin demokratik bir düzene kavuşması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır. Suriye'de gerçek bir barışın temelleri atılmalıdır. Musul gibi ülkenin ikinci kentinin düşmesi karşısında, yerel güçlerle birlikte uluslararası desteğe önem veriyoruz. Bizim eğit donat desteğimiz Musul kurtarılıncaya kadar devam edecektir. DEAŞ'ın Başika'daki eğitim verdiğimiz kampa yaptığı saldırı bu konudaki haklılığımızı göstermektedir. K.Irak'ta ve Suriye'de bulunan askeri varlığımız oranın toprak bütünlüğüne saygılıdır. 

TÜRKİYE İSRAİL'E ÖZÜR DİLETEN İLK DEVLET OLMUŞTUR

İsrail'le ilişkilerimizin kesilmesi Mavi Marmara ve aziz vatandaşlarımızın şehit edilmesiyle ilgilidir. BM İnsan Hakları İzleme Komitesi'nin raporlarıyla bu olaydaki İsrail'in sorumluluğu sabittir. İsrail, Gazze'ye yardım götürmek isteyen insanlarımızı katletmiştir. Biz özür, tazminat ve Gazze ablukasının kaldırılmasını talep ettik. Daha önce Netenyahu tarafından özür beyanı yapıldı. Bu özür beyanı açık ve net bir şekilde yerine getirilmiş ve yazılı olarak teyid edilmiştir. Türkiye İsrail'e ilk özür dileten devlet onurunu yaşamıştır. şu anda İsrail'le ilgili henüz nihai bir tablo çıkmış değildir. Bu konuda yapılan spekülasyonlar dikkate alınmamalıdır. Bizim pozisyonumuz dün ne ise yarın da o olacaktır. Türikye hem tazminat hem de ablukanın kaldırılması konusunda ısrarlıdır. 1 Kasım gecesi bütün gönül coğrafyamızın nasıl dualarla arkamızda durduğunu hiç bir zaman unutmadık. 

ÖZGÜR FİLİSTİN DEVLETİ KURULANA KADAR ARKALARINDAYIZ

Türkiye İstiklal Harbi'nden sonra mazlum milletlerin arkasında olmuştur. Hiç kimseyi yalnız bırakmadık. 20. yüzyılın en büyük masum halkı Filistindir. Bugüne kadar Filistin'e verdiğimiz desteğe devam edeceğiz. Özgür Filistin devleti kuruluncaya kadar bu desteğin devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Filistin davasına yönelik hassasiyetimizi sorgulamak kimsenin haddi değildir. Gazze'ye bomba yağarken oradaydım. Onların arasında bulunmak benim hayatım boyunca unutmayacağım hafızadır. Gazzeli çocuklar hür ve özgür bir Filistin'de büyüyünceye kadar, Gazzeli kadınlar 'eşimiz ne zaman şehit olacak' diye yollara bakmadığı günler gelinceye kadar Filistin'in yanında olacağız. Geçen sene Gazze bombardımanı devam ederken Katar'da sayın Halid Meşal'le görüşürken, Secaiye'de çok şehit verilmişti. Meşal'e 'bunun adı nereden geliyor' dedim, 'bilmiyorum' dedi. Orada son Osmanlı askeri orada savunma yaptığı için o mahalleye o ad onun için verildi dedim. 

GAZZE VE FİLİSTİN İÇİN DOĞRU OLAN BİZİM İÇİN DE DOĞRUDUR

Biz bırakın müzakereleri gece rüyalarımızda bile Gazze'yi, Mescid-i Aksa'yı unutmayız. 3 ay önce Filistin bayrağı göndere çekilirken biz en ön sırada bulunduk. 29 Kasım'da Filistin üye olmayan devlet statüsünde BM'de tanındığında yegane İslam ülkesi Dışişleri Bakanı bendim. Mahmud Abbas'la birbirimize savunduk. O bana şunu söyledi: "Bizi savunan tek siz oldunuz. Bu bayrak töreninde yanımızda siz de olun". İnşallah o bayram bir gün Kudüs'te de dalgalanır. Gazze için doğru olan bizim için de doğrudur. Değerli dostum Halid Meşal'le bütün bu hususları kapsamlı şekilde ele aldık. Filistin'i üzecek hiçbir adım atmayız, onların yararına olacak adımları kim ne derse desin atmakta tereddüt etmeyiz.

YANGINDA ZARAR GÖREN ESNAFIN PRİM BORCU ERTELENECEK

Ankara'da esnaf kardeşlerimizin yangında yaşadığı mağduriyeti olanlara dükkan başına 30 bin TL yardım yapılmasını karara bağladık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Beyle de bunları konuştuk. Esnafımızın sigorta ve vergi borçlarını erteleyeceğiz. Türkiye'de devlet milletin hizmetinde olacaktır. Bu devlet 78 milyonun hizmetindedir. Her vatandaşımız devlete inanacak ve güvenecektir. Bu güveni sağlamak bizim görevimizdir. Allah bize Mevlid-i Nebi günü yardım eylesin. Allah'a emanet olun. Teşekkür ederim.