1
Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen kongrede, Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile salonda kurulan platformdan partilileri selamladı.
Partililerin sevgi gösterisinde bulunduğu Davutoğlu çifti, gençlere karanfil dağıttı. Gençlerle özçekim yaptıran Davutoğlu, salondaki bir kız çocuğunu da kucağına alarak sevdi.
1 Kasım gecesi ellerini göğe yükselten mazlumların coğrafyasına sahip çıkacak mıyız? 'Dünya beşten Diyarbakır hendekten büyüktür' bak ne güzel söylemiş genç kardeşlerimiz. Bizle yarınki Türkiye özlemi ile büyüdük. Bizim nesillerimiz adalet, güvene hasretle büyüdü. Merhum Topçu yarınki Türkiye demişse biz yeni Türkiye diyoruz. Sizin için haksızlık karşısında dimdik durduk. Paralel yapılara sizin için boyun eğmedik. Yorulmayacaksınız, yılmayacaksınız. Sizden önceki nesiller gün yüzü görmedi. Sizler darbeler döneminin geri gelmemek üzere kapandığını gördünüz.
Her zaman her yerde adaleti gözetin merhamet sahibi olun. Varlık nedenimiz her zaman yaşadığımız ülkeyi korumak olmalı. Kadınlarımız va yaşlılara hürmetten vazgeçmeyin. Zulmün, merhametsizliğin karşısında olun. Mazlumların hamisi olun, zalimlerin hasmı olun. Elinizle dilinizle kalbinizle her kötülüğün karşısında olun. Siz bu davanın en genç üyeleri olarak örnek olmalısınız. İnsanlık birikimini sahiplenerek okuyun.
Bugün Güneydoğu'da ortaya konulmak istenen planın odağında gençler var. Terör örgütü ve onun güdümündeki bazı siyasi çevreler, gençleri kuşatmak isteyen bir nefret dili örüyor. Okula gitmesi gereken, yaşları 8 ila 17 arasındaki çocukların, gençlerin ellerine molotofkokteyli tutuşturuyor, kendi okullarını yaktırıyorlar, güvenlik güçlerine saldırtıyorlar. Dağa kaldırdıkları gençleri ölüme gönderiyorlar. 12-13 yaşındaki çocukların eline silah veriyorlar. Kanına giremedikleri gençleri infaz ediyorlar, katlediyorlar. Bu Yasin Börü'yü katlederken de böyleydi, bir çorbacıda çalışan Şeyhmus Sanır'ı katlederken de böyle oldu. Gençleri, okula, camiye, kitaba, kaleme düşman hale getirmek istiyorlar.
Bu hendekleri kazanların hendeklerini, kendi tuzaklarını başlarında parçalamaya kararlıyız. Bunlar bu hendekleri kazarak İslam'ın değerlerine saldırıyorlar, Diyarbakır'ın ruhuna saldırıyorlar. Minarelerdeki ezan seslerini susturuyor, yerine kendi süfli marşlarını çalıyorlar. Diyarbakır'da Kurşunlu Camisi'ni yaktılar, sonra hiç utanmadan bize iftira etmeye kalktılar. Zaten terörle yol almaya çalışandan mertlik beklenmez, doğruluk beklenmez, insaf beklenmez.
Cizre'de Silopi'de yaşananları görüyorsunuz ne yapmaya çalıştıkları ortada. Terör örgütü aylardır orada millete zulüm ediyor. Bölge halkı terör örgütün zulmünden kaçarken bile zulme uğruyor. Şırnak kadın kolları başkanımızın aracına ateş açtılar. Yılmayacağız. Bu ülkeyi terör odaklarından temizleyene kadar gece gündüz mücadele edeceğiz. HDP yöneticileri terör örgütün açtığı bu hendekleri savunuyor.
Terör örgütü orayı halka zindan edecek bu HDP vekili onlara selam duracak. Terör örgütün verdiği zararları telafi edeceğiz. Şimdi yeni bir polemik başlattılar hendekler sebep değil sonuçtur. Neyin sonucu Allah aşkına. Yasakları ve inkârları kaldırmamamızın sonucu mu? Sizin siyaset yapmanıza engel olan var mı? Bu ülkede kimse sahipsiz değildir. Gençlerimizi hiçbir istismar odağının eline teslim etmedik etmeyeceğiz.