Başbakan Davutoğlu konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu Azerbaycan Diplomasi Akademisi'nde açıklamalarda bulundu.

1

Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan Diploması Akademesi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları; 

Türkiye Azerbaycan ilişkileri anlaşılmadan Asya tarihi ve geleceği anlaşılamaz. Türkiye'nin en önemli bir husisiyeti çok boyutlu bir coğrafyaya sahip olmasıdır. Türkiye ne Asya'yı ihmal edebilir ne de Avrupa'yı. Ne Karadeniz'i ne Akdeniz'i, ne Afrika'yı ne Atlantik'i ihmal edebilir. Çevremizdeki bütün gelişmeler bu coğrafyayı etkiliyor ve kararlarımız etkisini gösteriyor. Türkiye G-20 liderlerine ev sahipliği yaptı. Hemen arkasından AB zirvesine katıldım. Önümüzdeki Nisan ayında İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı olacak. Türkiye dünyanın her tarafındaki meselelerle ilgisi çok boyutludur. İlk Dışişleri Bakanı olduğumda Türkiye için artık hattı diplomasi yoktur, sathi diploması vardı, satıh ise bütün dünyadır, demiştim. 

TÜRKİYE İNSANİ VE VİCDANİ DİPLOMASİ YÜRÜTÜYOR

Türkiye Avrupa ufkuyla Asya derinliğini barındıran bir ülke. Asya'da derinliğe inemezsek Avrupa'da istediğimiz vizyona ulaşamayız. Aynı şekilde Afrika ilişkilerimiz de öyledir. Biz Avrupalı Asyalı olduğumuz kadar Afrika'yla ilişkilerimiz bağlamında Afrikalıyız. Brüksel'de bir Avrupalı, Bakü'de Asyalı, Etopya'da Afrikalı olarak konuştuğumda hiç yabancılık hissetmem. Biz bulunduğumuz her coğrafyada o coğrafyanın diliyle hitap ederiz. Hiç kimseye tepeden bakmayız, kimseyi hor görmez, hiç kimseyi tarihin ve akışın nesnesi olarak görmeyiz. Bütün insanlara eşit, bütün kıtalırın birbirinin kardeşi addeden bir yaklaşıma sahibiz. Haiti'de deprem olduğunda oraya giden ilk uçak Türk uçağıdır. Filipinler'de, Japonya'da tsunami olduğunda oraya inen ilk uçak Türkiye uçağı olmuştur. Nerede bir insani mesele varsa Türkiye mutlaka ordadır. Biz bu diplomasiye insani diplomasi, vicdani diplomasi diyoruz. 

BİZİ EN İYİ AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZ ANLAR

Bugün Suriye'de barbar rejimden kaçan Suriyeli kardeşlerimize ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Biz Suriyeli sivillere hiçbir zarar vermedik. Sivil halk Türkiye'ye sığındığında 'Sen Türkmen misin, Arap mısın, hristiyan mısın, müslüman mısın( diye sormadık. Suriye halkının yegane dostu ve kardeşi olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti her zaman onların yanında olmaya devam edecektir. Bunu da en iyi Azeri kardeşlerimiz anlar. Dağlık Karabağ'ı terketmek durumunda kalan 1 milyon Azeri bizim için nasıl aziz ise Suriye'den kaçanlar da bizim için aynı derecede insani olarak azizdir. Dünya büyük bir ekonomik krizden geçerken bu coğrafyada iki istikrarlı ülke Türkiye ve Azerbaycan son 15 yıldır düzenli bir hamle dönemi yaşıyor. Türkiye istikrarsız koalisyonlar, ekonomik krizler ve terör tehdidiyle uğraşıyordu. Azerbaycan ise soğuk savaşın etkilerini üzerinden atmaya, Karabağ travmasını üzerinden atmaya çalışıyordu. 

AVRASYA'YI BİR UÇTAN BİR UCA GEÇMEYE KARARLIYIZ

Türkiye ile Azerbaycan birbiriyle hiçbir çıkar çatışması olmayan nadir iki devletlerden biridir. Biz Aliyev'le karşılıklı otursak bile her yerde tek bir milletiz, bayraklarımız birbirinden ayrılmayacak tek devlettir. Birlikte planlarız, birlikte uygular ve geleceğe elele yürürüz. Dün konuştuğumuz iki önemli projeyle Avrasya'yı bir uçtan bir uca geçmeye kararlıyız. İpek Yolu üzerinden her koridoru mutlaka buluşturacağız. Bakü-Tiflis-Kars sadece üç güzel şehri birbirine bağlayan bir proje değil, Pekin'den Brüksel'e ve Londra'ya gidecek yeni ipek Yolu Projesi'nin ana omurgasını oluşturuyor. Marmaray'ı biz bunun için yaptık. Doğu'yu Batı'ya, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan hatların ana omurgasını oluşturduk. Eskiden kervanlarla İpek Yolu üzerinden birbirleriyle buluşan kültür ve medeniyetler bu kez Türkiye ve Azerbaycan'ın omurgası üzerinde birbirine bağlayacak. 

ERMENİLER DAĞLIK KARABAĞ'DA İŞGALE SON VERMELİDİR

Türkiye ile Azerbaycan hep barışa, hep istikrara ve refaha ulaşmak için işbirliği yaptılar. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal altında olduğu halde çatışmacı bir politika takip etmemiştir. Can Azerbaycan'ın işgal altındaki toprakları kurtuluncaya kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin can Azerbaycan'ın yanında olacağını bir kez daha vurgulamak isterim. Ermenistan'a bir çağrıda bulunmak isterim: Size ait olmayan toprakları barış içinde ait olana devredecek barış süreci başlatmanız halinde Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan işbirliğine sizler de katılabilirsiniz. İki ülke önümüzdeki dönemde ticaret hacmini 15 milyar dolarlara çıkarma kararlılığındadır. Biz buradan bir kez daha Kafkasya'da kalıcı barışın ihdası ve Kafkasya'nın Hazar ile Akdeniz ve Karadeniz arasında barış köprüsü olması inancımızı vurgulamak istiyoruz. 

Türkiye bir Avrupa ülkesidir, Türkiye bir Asya ülkesidir Asya'daki barış ve istikrarın sağlanmasına katkıla bulunacaktır. Türkiye Kafkasya, Balkan ülkesidir oralarda da barış ve istikrara katkı sağlayacaktır. Türkiye aynı zamanda Karadeniz ülkesidir, Hazar ülkesidir. Hazar'ı ticaretin, ulaşımın, enerjinin arttığı bir merkez olarak görmek ister. Türkiye Ortadoğu ülkesidir,oradaki halkların kendi iradeleriyle seçtiği liderleriyle dünya ülkeleri arasında yer almasını arzu eder. Afrika'da eşitsizliklerin ortadan kaldırılamsını arzu eder. Bizim politikamız Türkiye içinde barış ve istikrar politikası Türkiye'nin etrafındaki kıtalarda ise soğuk savaşın bittiği, herkesin yeni bir anlayışla birbirine saygılı yaklaştığı politikadır.

 
RUS HALKINA KARŞI OLUMSUZ HİSSİYAT İÇİNDE DEĞİLİZ
 
Rusya'yla iyi ilişkiler geliştirdiğimizde ülke içinden 'AB'den sapılıyor mu' eleştirileri aldık. Bunlara kulak asmadık ve Rusya'yla ilişkilerimizi dost ve komşu ülkeler olarak en iyi seviyede tutmak için her türlü kararı aldık. Vizeleri kaldırdık, Rusya'nın Türkiye üzerinden birçok alana açılmasını temin ettik. Rus dostlarımızı Türkiye'nin gerçek misafirleri olarak ağırladık, ağırlamaya devam edeceğiz. Halklar arasında hiçbir sorun yoktur ve olamaz. Rus halkına dönük en ufak bir tereddüt kaygı, olumsuz hissiyat içinde değiliz. Türkler ve Ruslar  Avrupa ve Asya tarihini birlikte şekillenmiş iki büyük halktır. Rus halkı onurlu bir halktır, Türk halkı da onurlu bir halktır saygı duymayı hak etmiştir. Türkiye kimseye tepeden bakmaz ama kendisine tepeden bakılmasına izin vermez. Herkesin sınırlarına saygı gösterir ama kendi sınırlarına da saygı gösterilmesini bekler. Son yaşadığımız olaylar Türk ve Rus halkları arasında bir problem değildir.
 
SINIRLARIMIZI İHLAL ETMEYİN DİYE DÜNYAYA İLAN ETTİK

 
Son dönemde tırmanan söylemi ve Rus liderlerin yaptığı yorumların Türkiye'ye karşı iftira kampanyasını kabul etmemiz mümkün değildir. Sayın Putin'e çağrım, gelin meselelerimizi konuşarak yüzyüze ele alalım. 15 gün önce gündemde olmayan iddialarla, soğuk savaş dönemini andıran kampanyaları birbirimize karşı kullanmayalım. Eğer böyle bir iddia var ise niye 15 gün önce gündeme getirmediniz. Türkiye-Suriye sınırında iki Türk uçağı düşürüldü ve pilotlarımız şehit oldu. O pilotlarımız Suriye sınırında görev yaparak düşürüldüler. Biz o zaman şu kararı aldık, bundan sonraki Suriye'den Türkiye'ye dönük gelen uçaklar tehdit kabul edilecekler ve hiçbir şekilde ihlal kabul edilmeyecek. Bunu bütün dünyaya ilan ettik. Daha sonra Rusya Suriye'ye müdahale etme kararı aldığında 3-4 Ekim'de Rus uçaklar 3 kez sınırımızı ihlal etti. Biz kimsenin sınırını ihlal etmedik. O zaman dostça Rus yetkililere 'lütfen bu sınırların tekrar ihlal edilmesine izin vermeyin'. Operasyon yaptığınız yerlerde DEAŞ unsuru yoktur ve bizimle bağları bulunan Türkiye'nin himayesine muhtaç Türkmenler yaşar. Lütfen yeni göç dalgalara izin vermeyin.
 
TÜRKİYE MEŞRU MÜDAFA YAPMIŞTIR ÖZÜR BEKLENMESİN
 
Gözümüzün önünde Türkmenler katledilirken 'DEAŞ'a karşı operasyon yapıyoruz' diyerek sivillere bomba yağdırılırken yine de biz sabırla bekledik. Ama bizim üzerimizden ihlal yapıp oradaki masum insanların bombalanmasına vicdanımız müsaade etmedi. O gün 3 kez Türkiye sınırı üzerinden Türkmenler'in bombalandığına şahit olduk. O uçağın milliyeti belli değildi. Rus dostlara defaatle 'nerede operasyon yapacaksanız, söyleyin birlikte yapın' dedik. 24 Kasım'da milliyeti bilinmeyen bu uçağa karşı daha önce verdiğimiz angajman kuralları içerisinde müdahalede bulunuldu ve uçak Türkiye sınırları içinde ateş edilerek hedef oldu. Buradaki tabloya bakıldığında hedef ofansif olarak Türkiye'nin saldırı mahiyeti taşımaz. Biz başka bir yerde Rus menfaatlerini gözardı etmiş değiliz. Biz meşru müdafaa hakkımızı kullandık. Bunun için Türkiye'den kimse özür bekleyemez. Biz hesabı 1 Kasım'da meşruiyetimizi aldığımız milletimize veririz. Biz milletimiz dışında kimseye hesap vermeyiz. Bu olay Türk Hava Sahası'nın içinde olmuştur. Rus dostlarımızın bunun farkında olması gerekir. Bu olay Rusya'ya saldırı mahiyeti taşımaz, biz sınırlarımızı koruduğumuz için özür dilemeyiz.

BU OLAY TÜRKİYE'NİN DEFANSİF KORUMA BİÇİMİDİR
 
Bu olay Türk hava sahası içinde olmuştur. Bu olay Türkiye'nin defansif olarak kendisini koruma biçimidir. O uçaklara açık bir şekilde 10 kez uyarı yapılmıştır. Sanki Türkiye Rusya'ya saldırıda bulunmuş, Rusya'yı arkadan hançerlemiş gibi argüman kullanmak doğru değildir, o zaman sınırımızı ihlal ederek göğsümüzden hançerlemişlerdir, diyebiliriz. Biz her türlü diyaloğa açık olduğumuzu söyledik. Gelin beraber konuşalım, bunları ele alalım. Hala teklifimiz, çağrımız budur. İngiltere'de Suriye'de DEAŞ'a karşı yapılacak operasyona katılacağını ifade etti. Yapılması gereken DEAŞ'a karşı mücadele bütün ülkelerin birbiriyle koordineli şekilde mücadele yapmaları lazım. DEAŞ'a operasyon yapıyoruz diyerek Türkmenler'i katletmek, Suriye rejimini ayakta tutmak için ılımlı muhalefete operasyon yapmak DEAŞ'a hizmet etmektir.
 
EKONOMİK AMBARGO ÇİFT TARAFLI SİLAH GİBİDİR

 
Ekonomik ambargoların kimseye fayda getirmeyeceğini bilmeliyiz. Rusya'ya ambargo uygulamayacağımızı ifade ettik. Başka ülkeler kendilerine ambargo uygulandığında memnun olmayan Rusya'nın Türkiye'ye ambargo uygulaması çelişkidir. Ekonomik ambargo çift yönlü silah gibidir, karşı tarafa zarar verirken kendinize de zarar verirsiniz. Bizim istiklalimiz ve sınırlarımız sözkonusu olunca yapmayacağımız şey yoktur. Gelin şimdiden kutuplaştırıcı dil kullanarak sanki Türkiye ile Rusya her yerde mücadele edecekmiş gibi hava vererek yeni gerilim alanları oluşturmayalım.