Başbakan Davutoğlu konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti grup toplantısından açıklamalarda bulundu.

1

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

3 Kasım 2002'den milletimizden aldığımız emaneti bugüne kadar 13 yıl boyunca layıkıyla taşıdık. Buna millet de, tarih de Allah da şahittir. AK Parti kurulduğu günden bu yana seçim kaybetmemiş bir partidir. Bu güven ve muhabbet bağının kurulmasında birinci rol oynayan bugün Cumhurbaşkanlığı makamında görmekten büyük gurur duyduğumuz Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı buradan hürmetle, muhabbetle selammıyorum. Türk siyasetinde başka örneği olmayan 13 yıllık başarı tablosunda AK Parti'ye gönül vermiş herkesin payı vardır. Her arkadaşımıza bir kere daha şükranlarımı ifade etmek istiyorum. 


MEDENİYET YÜRÜYÜŞÜMÜZ DEVAM EDİYOR

25. dönemdeki arkadaşlarımı şükranla anıyorum. Bu destansı medeniyet yürüyüşünün bütün kahramanlarını saygıyla selamlıyorum. Aramızdan ayrılanlara Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Allah bizi milletimizden, milletimizi bizden ayrı düşürmesin. Allah bu milletin bahtını daima açık etsin. 1 Kasım seçimlerinin ardından başlayan süreç adım adım ilerliyor. Önce siz maazbatalarınızı aldınız, ardından yemin töreni gerçekleştirildi. Ve nihayet AK Parti'nin içinden bir büyüğümüzü sayın İsmail Kahraman'ı Meclis Başkanı olarak seçtik. Kendisi uzun yıllar siyasetin içinde olmuş, saygın bir liyakatle o makama en çok yakışan isimdir. 


AK PARTİ'DEN EN AZ 3-4 GRUP ÇIKAR

Cumhurbaşkanımızın tevdi ettiği görevin gereği olarak yeni kabine çalışmalarını azami bir özenle sürdürdük. Türkiye'yi önümüzdeki 4 yıl boyunca hakkıyla yöneteceğine inandığımız listeyi oluşturup Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Listenin onaylanmasının ardından yeni hükümetimizi kamuoyuyla paylaştık. 64. hükümetin hayırlı olmasını diliyorum. Bugün de Meclis grup yönetimimizi hep birlikte belirleyeceğiz. Çok sayıda liyakatli kişilerin içinden bugün için en doğru isimleri seçmeye çalıştık. AK Parti o kadar yetkin isimlerden oluşan zengin bir kadroya sahip ki. 1 Kasım akşamından itibaren zihnimde bir bakanlık için en az 4-5 kişide dolaştım durdum. AK Parti grubunda da en az bu kadar nitelikli 3-4 liste çıkarabilirdik. 

SON NEFESİMİZE KADAR OMUZUMUZDA

Bu liste Türkiye'nin öncelikli ihtiyaçları gözönüne alınarak hazırlanmıştır. AK Parti bu ülkeyi daha uzun yıllar başarıyla yönetecek çok yönlü, çok seçenekli zengin bir kadroya sahip. Gün gelecek diğer arkadaşlarımızı da bu makamlara emanet edeceğiz. Önemli olan baki olan bu kubbede hoş bir sada bırakmak hayır dualarıyla anılmaktır. Bu aziz emaneti bir bütün olarak AK Parti ailesi olarak son nefese kadar kutsal bir yük olarak omuzlarımızda taşıyacağız. Yoğun bir çalışma programı bizi bekliyor. Önümüzdeki 4 yıl boyunca milletimize söz verdiğimiz her konuda adımları atacak ve yapısal reformları gerçekleşeceğiz. 

SİVİL ANAYASAYI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

Sivil anayasayı da toplum kesimlerin katılımıyla gerçekleşeceğiz. Üç temel misyonumuz var milleti temsil, millete hizmet ve Türkiye'yi geleceğe taşımaktır. İnsan onurunu korumaya esas alan, gelişmiş bir demokrasiyle örnek ülke haline getirmek için bütün gücümüzü seferber edeceğiz. İstisnasız bütün vatandaşlarımızın hukukunu, korumak ve geliştirmek esas önceliğimizdir. Bütün inanç ve düşüncelerin hukukunun koruması en hassas meselemizdir. Darbe dönemlerindeki gayrihukuki anlayışının sonu gelmiştir. Dünyaya açık, evrensel değerlerle barışık, hukuka bağlı bir hükümet olacağız. İnsanlarımıza bu inançla hizmet edeceğiz. Kibir ve gurur Allah'ın izniyle nefislerimizi esir alamayacaktır. 

VATANDAŞLARIMIZA NAMUS BORCUMUZ VAR

Seçim akşamı çerçevesini çizdiğimiz üzere herkesin hükümeti olacağız. Hz. Mevlana'nın dediği gibi sevgi tohumları ekeceğiz, sevgi çınarları yetiştireceğiz. Bizim iktidarımızda kimse kendisini ötelenmiş hissetmeyecektir. Ayrımcılığın her türlüsünü reddedeceğiz, eleştirinin her türlüsüne açık olacağız. Muhalefetle uzlaşma yolunu açık tutacağız, bizim gibi düşünmeyenlere saygıda kusur etmeyeceğiz. Bir tek vatandaşımızın kalbinin kırılmasına dahi müsamaha göstermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın haklarını korumayı namus borcu bileceğiz. Bu dava sen ben davası değil Türkiye davasıdır. Bütün gönül coğrafyamızın Balkanlar'ın, Kafkaslar'ın, Ortadoğu'nun Orta Asya'nın gözü üzerimizdedir. Bütün dünya için, insanlık için adalet ve barış istiyoruz. 

KİMİ ELİYLE OY VERDİ KİMİ DUA ETTİ

Hiçbir insanın hakkı yenmesin, hayat hakları elinden alınmasın ve hiçbir ülkenin hukuku çiğnenmesin istiyoruz. AK Parti sadece milli değil evrensel bir siyasi harekettir. Bu evrensel markanın sadece kendi vatandaşlarımız için değil, bütün bölgenin insanlık için ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. 1 Kasım seçimleri akşamı Suriye'den Türkiye'ye gelmiş olan bir kanaat önderi bana bir mesaj gönderdi. Şöyle diyordu: Türk kardeşlerimiz bu seçimlerde oyları atarken sadece kendi kaderlerini değil bizim kaderimizi de belirlediler. Bizler belki ellerimizle oy atmadık ama o ellerimizi Allah'a niyaz ederek kullandık. 

HERKES TERKETSE BİLE TÜRKİYE ONLARLA

Aynı saatlerde Arakan'da, Somali'de, Filistin'de, Gazze'de, Semerkant'ta, Saraybosna'daki kardeşlerimiz oylarını elleriyle değil gönülleriyle, dualarıyla kullandılar. Bizler 4 yıl içinde hizmet ederken oyları gönülleri kullanan insanların da temsilcisi olduğunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bu son yüzyıl içinde iki kere tecelli etti. Önce Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Afyon'dan İzmir'e giderken dünyanın her köşesinde Muhammed İkbal'in 'yarabbi muzaffer et' duası vardır. 1 Kasım seçimlerinde aynı coğrafyalarda dua edenler dedeleri gibi kendilerini Türkiye'nin kaderiyle birleştirenler bilsinler ki, onları herkes terketse de Türkiye onlarla birlikte olacaktır. 

İNSANLIĞIN VİCDANINI TEMSİL EDİYORUZ

Bütün dünya onlara yapılan zulümlere sessiz kalsa da sadece milletimizin değil insanlığın vicdanını temsil eden bu Meclis ve AK Parti her zaman gür sesle, adaletin, hakkaniyetin insanlık onurunun yanında olacaktır. Hacı Bektaş'ı Veli'nin dediği gibi soframızı, gönlümüzü açarak onları bağrımıza basacağız. Milletimizin takdir ettiği vicdan siyaseti büyük bir rol oynamıştır. Milletimize hizmet, insanlığa adalet yolunda çalışmaya devam edeceğiz. Fitne ve fücurdan medet umanlar hayal kırıklığına uğrayacaklardır. 

ONLAR KONGRE HESABIYLA UĞRAŞTILAR

Bugüne kadar aramıza nifak sokmaya çalışanlar hep oldu. Ama sonunda hayal kırıklığına uğradılar. 1 Kasım'a giderken 'parlamentoda 5. parti çıkacak' diye söylenti yayanlar, şimdi kongrelerine gitmeye korkuyorlar. Kendi iç hesaplarıyla uğraşıyorlar. Biz kısa sürede hükümet programını yazarken onlar birbirlerine nasıl çelme takarız hesabı içerisindeler. Aramızdaki fark bu; biz makamlar için değil hizmet için yarışırız. Bizim aramızda şahsi menfaatlere, hırslara tevessül eden bulunmaz. Herkesin emanetini taşımak, hukukunu korumak üzerimize borçtur. 

ANGAJMAN ÇERÇEVESİNDE MÜDAHALE

Bildiğiniz gibi dün sabah saatlerinde Hatay Yayladağ bölgesinde Türk hava sahasını ihlal eden ve o dakika itibarıyla milliyeti bilinmeyen 1 uçak hava kuvvetlerimizce düşürüldü. 5 dakikada 10 kez uyarılmış bir uçak hava sahası dışına çıkmış diğeri ihlal etmiş ve angajman çerçevesinde müdahalede bulunmuştur. Savaş uçaklarımız tarafından Türk hava sahasındayken ateş açılmış ve uçağın bazı parçaları Suriye'ye düşmüştür. Düşürülen uçağın milliyetin Rus uçağı olduğu Rusya Federasyonu tarafından açıklanmıştır. Bu uçak Türk hava sahası ihlali esnasında düşürülmüştür. Angajman kurallarımız ilgili bütün taraflara defalarca bildirilmiştir. 

HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALACAĞIMIZI SÖYLEDİK

Angajman kurallarımız Ankara ve Rusya'da Rus makamlarına bütün açıklığıyla izah edilmiş ve gerekli uyarılarda bulunmuştur. Dışişleri Bakanlığımıza davet edilen Rus elçisine bu tür ihlallerin tekrarı konusunda yaşanabileceklerin sorumluluğun tamamıyla Rus tarafına ait olacağı ifade edilmiş yeni ihlallerin yapılmaması konusunda uyarılmıştır. Özellikle Bayırbucak bölgesinde saldırıların yoğunlaşması üzerine bu husus bir kez daha vurgulanmış ve her türlü tedbiri alacağımız dile getirilmiş ve silahlı kuvvetlerimize gerekli talimatlar bizzat tarafından verilmiştir. 

RUSYA İKAZLARI DİKKATE ALMAMIŞTIR

Bütün ülkelere, ilgili taraflara Türk hava sahasının ve kara sınırlarının ihlal edilmesi gerektiğini aksi halde kararlılığımızı açıkça ifade ettik. Bu konudaki kararlılığımız bütün dünya tarafından bilinmektedir. Rusya tarafından bilindiği halde ikazlar dikkate alınmamış ve bu çerçevede milliyeti bilinmeyen uçak tehdit olarak algılanmıştır. Bu meydana gelmesi arzu etmediğimiz bir olaydır. Sınır güvenliğine ilişkin her türlü tedbiri almak hakkımız ve aynı zamanda millete karşı borcumuzdur. Olay sonrasında gerekli bütün diplomatik tedbirleri almış bulunmaktayız. Eş zamanlı olarak BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerin Ankara'daki büyükelçilerine bilgilendirme yapılmıştır. 

RUSYA'YA AYRINTILI BİLGİ VERDİK

NATO Konseyi bu akşam toplantı düzenlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve ben dün ve bugün birçok dünya lideri ile görüşerek tutumumuz kendilerine aktarılmıştır. Dün itibarıyla NATO Sekreteri ve büyükelçileri detaylı bir şekilde bilgilendirdik. Dün akşam bir güvenlik toplantısı gerçekleştirdik. Muhataplarımıza ülke hukukunu korumamızın gereğini anlattım. Onlar da teyid ettiler. Bu çerçevede Türkiye'ye dayanışma ifade eden tüm müttefik ülkelere teşekkürü borç bilirim. Rusya Federasyonu'na da olayın ayrıntılarıyla ilgili bilgi verdik. 

RUSYA BİZİM KOMŞUMUZ VE DOSTUMUZDUR

Bizim Rusya ile ekonomik, siyasi ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Bizler her zaman bu özeni ve dikkati gösterdik. Rusya ile ipleri germek ve gerilim yaşamak gibi bir durumumuz yoktur. Rusya Federasyonu bizim çok önemli bir ortağımızdır. İlişkilerde en büyük hassasiyet gösterdiğimiz ülkedir. İletişim kanallarımız açıktır. Güvenliğimizle her dost ülke arasında olduğu gibi uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayanmak zorundadır. Rusya bizim komşumuz ve dostumuzdur. Karşılıklı iletişime büyük önem veriyoruz. Türkiye'nin ulusal güvenliğini korumak için hava sahasına sahip çıkma hakkıdır olay bundan ibarettir. 

GELİN SURİYE'DEKİ YANGINI SÖNDÜRELİM

Gerilimi arttırmamak bütün ülkelerin hasassiyet göstermelidir. Bu konuda her türlü tedbiri alacağımızı bir kez daha söylemeliyim. Türkiye'nin hiçbir ülke toprağında gözü yoktur. Bölgede her türlü gerilime karşıyız. Rusya ve herhangi bir ülkenin hedef alınması sözkonusu değildir. Biz yanıbaşımızda büyük acılar yaşayan Suriye'ye huzur, barış, adalet, demokrasi gelsin istiyoruz. Suriye'deki kaos ortamının sona ermesi için bir yandan DEAŞ bir yandan Esad'ın devlet teröründen kurtulmak gerekir. Bunun için Suriye'de siyasi bir geçiş sürecinin sağlanması hayati bir öneme sahiptir. Gelin Suriye'deki bu yangını söndürelim. 

MASUMLARA SALDIRMALARINA İZİN VERMEYİZ

Bize tarihi bakımdan derin bağlarla bağlanan Bayırbucak Türkmenleri ve Suriye halkının bütününde çok yoğun bir saldırı sözkonusudur. Bu olayları askeri, istihbari ve diplomatik birimlerince yakından takip ediyoruz. Bu olaylar yabancı savaşçılar sadece DEAŞ değil Suriye rejiminin yanında yer alan milisler olarak da görülmektedir. Biz tüm bunların Suriye'den çıkmasını istiyoruz. Bayırbucak bölgesinde tek bir terör unsuru yoktur. Kimse DEAŞ'a saldırıyorum demek Bayırbucak'ın masum insanların saldırılmasına göz yumamayız. Rejimin buraya yönelik operasyonu uluslararası toplumun desteklediği ılımlı Suriye muhalefetini hedef almaktadır. 

O TOPRAKLARIN ASİL ÇOCUKLARIDIR

DEAŞ'a karşı operasyon uluslararası koordinasyonla yürütülmelidir. Masum sivillere ve Türkmenler'e yönelik katliama yol açılmamalıdır. Bugün misket bombaları ile saldırılıyor ve katliamlar yapılıyor. Buna derhal son verilmelidir. Türkmenler'in kendi öz vatanlarında yaşaması için her türlü tedbiri alırız. Geçmişte Hicaz yolunda Haçlılara karşı yerleştirilmişlerdir bugün de o toprakların asil çocuklarıdır. İnsani yardımların ulaştırılması için gerekli tedbirler alınmıtır. Duruşumuz bellidir, mesajımız açıktır, Suriye halkı barış ve onur içinde yaşamayı hak eden halktır. Müslüman hristiyan kim olursa olsun Suriye halkı bir bütün olarak Türkiye'nin dostu ve kardeşidir. 

YA İLKELİ OLUN YA DA GÖLGE ETMEYİN

Türkiye'nin hukukunu korumak konusunda atılacak adımlardan vazgeçmeyiz. Bugün bazı muhaleft temsilcilerini dinledim. Bu kritik günde dahi hükümetimizle omuz omuza vermek, milli birliği temsil edecek şekilde tutum takınmak yerine sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi Türkiye'nin Ortadoğu politikasını eleştirmek hiçbir muhalefet liderine yakışan bir durum değil. Dün 78 milyon TSK'nın hava sahasını korumak için kararlılığından gurur duymuştur. Buradan muhalefet tavsiyem, ya ilkeli bir tutum ile hep beraber olalım ya da gölge etmeyin, gidin kurultay oyunlarınızla uğraşın. 

TEK BİR TERÖRİST KALINCAYA KADAR

TSK'nın asil pilotları ve askerlerini tebrik edip yanlarında yer alın ya da kendi mahallenizde top çevirmeye devam edin. Terörle mücadele kararlılığımız 1 Kasım sonrasında da aynı şekilde devam edecektir. Kararlı tutuma gölge düşürmek isteyenler oldu. Bunun için 1 Kasım'ın hemen ertesi günü güvenlik toplantısı yapıp, verdiğimiz talimatları yeniledik. Sizlerden yetki alan Başbakan olarak bütün güvenlik birimlerimize, 'bütün dağlar temizleninceye, yaylalar ve ovalar barışa kavuşana kadar mücadeleye devam edeceksiniz' dedim...

TERÖRİSTLER HAYATI YAŞANMAZ KILIYOR

Biz bu kararı alırken çok düşündük, ama uygulamada tereddüt göstermeyiz. Teröre karşı mücadelede her zamankinden daha kararlıyız. Her türlü teröre karşı kararlı ve çok yönlü bir mücadele yürütüyoruz. Huzur ve demokrasi operasyonunu büyük bir başarıyla yürütüyoruz. Bütün şehitlerimizi rahmetle anarken şunu ifade etmek isterim, güvenlik birimlerimiz milletimizin huzuru ve demokrasinin geleceği için canla başla mücadele ediyor, hepsinin gözlerinden öpüyorum. Terör örgütü bir süredir her yere hendek kazıyor, barikatlar kuruyor hayatı yaşanmaz hale getiriyor. Biz bölge halkı nefes alsın diye uğraşırken onlar bunları yapıyor. Buradaki esnafa kepenk kapattırarak ne elde etmek istiyorlar?

KENDİ HENDEKLERİNİ KENDİLERİ KAZIYOR

Kürt vatandaşlarımızı kirli savaşın içine çekmeye çalışıyorlar. Allah korusun kadın, erkek, yaşlı çocuk demeden herkes kör kurşuna kurban olsun istiyorlar. Aslında bilmiyorlar ki aslında kendi hendeklerini kazıyorlar. Onları o hendeklere gömeriz. Onlar insanlar oralardan göç etsinler istiyor. Sadece kendi düşüncelerinin hakim olacağı bir alan istiyorlar, biz buna müsaade etmeyiz. Bunların oyununa gelmedik ve gemmeyeceğiz. HDP'liler bunları görmezden gelip bizi suçluyorlar. Hendek kazanlara destek oluyorlar. PKK alçakça güvenlik güçlerimizi şehit ederken HDP siyasete sahip çıkamadı. Bugün siyasetle halledilmeyecek hangi mesele vardır ki...

HDP ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYUP DÜŞENMELİ

Türkiye'de Türk'ü, Kürd'ü, sünniyi aleviyi yegane temsi eden adres AK Parti'dir. Bu halk geleceğini hendekte değil siyasette arıyorlar. Bunlar sırtımızı dağa verdik diyorlar. Bu ülkenin her köşesinde barış, huzur ve kardeşlik egemen olacaktır. Bu topraklarda asırlarca süren kardeşlik kıyamete kadar devam edecektir. HDP'nin şapkasını önüne koyup düşünme vakti çoktan geldi hatta geçiyor. HDP siyasetin üzerine çöken, silahın gölgesinde kaldığı sürece anlamlı bir muhatap olma niteliğini kaybedecektir. 

O HENDEKLER KESİNLİKLE KAPATILACAK!

HDP 80 kişiyle meclisteyken terör örgütü eylemlerini yeniden başlamıştır. HDP hala terörün karşısına bir tavır koyamıyor. Siyasetin tek çözüm olacağına inanacaklar ve silahın devreden çıkması için çalıştıklarını millete göstereceklerdir. Yemin töreninde dahi o yalanları hep beraber gördük. Türkiye'nin gündemini bir şekilde başka bir yöne çevirmeye çalıştılar. O hendekler kapatılacak, her türlü terörist oyun ne olursa olsun behemahal çözülecek. Hendek kazanlar devletimize diz çöktüremeyecekler. Şiddet ve terörle milletimizin sevincini gölgelemek isteyen hainler mutlaka kaybedecekler. Bu ülkenin hiçbir vatandaşını hiç kimseye ezdirmeyiz. 

FRANSIZ MEDYASINDAN ÖRNEK DAVRANIŞ

7 Haziran sonrasında ülkemize karşı yürütülen terörist saldırılar karşısında milletimiz ortak hareket etti. Aynı hassasiyeti bazı siyasi kişilerden ve medyadan göremedik. Terör herkesin net bir tavır ortaya koyması gereken bir mesele. Maalesef bu şuura sahip olamayanlar var. Kısa bir süre önce Fransa'da terör saldırıları gerçekleştirildiğinde aramızdaki fark anlaşılacak. Ankara saldırısı sonrasında patlamaya ilişkin görüntüler medyada yer aldı. Buna karşılık Fransa saldırısında Fransa saldırıları siyah bir zemin üzerinde kullanmaya dikkat etti. Terörün propagandası olacak tek bir görüntü yayınlamadı. 

TÜRKİYE'DE BUNLARIN HİÇBİRİ YAŞANMADI

Patlamının sorumluluğunu devlete ve AK Parti hükümetine yüklediler. Fransa'da Sarkozy Fransız hükümetinin yanında yer aldığını söylediler. Biz birlikte deklerasyon yayınlayalım dedik gelmediler. Sarkozy olağanüstü hal ve sınırların kapatılması dahil tüm tedbirleri desteklediğini ifade etti. Ankara saldırısında halkı galeyana getirecek saldırılar düzenlendi. Biz Fransa gibi davransaydık 'Türkiye'de demokrasi bitti' derlerdi. Paris'teki saldırılardan sonra Fransa'da ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi, sınırlar kapatıldı ordu Paris şehir merkezine indi. Sosyal medya hesaplarının kapatılacağı açıklandı. Şimdi Ankara saldırısından sonra Türkiye'de bunların hiçbiri yaşanmadı. 

HALKI İSYANA TEŞVİK ETTİLER

OHAL ilan edilmedi, internete yasak getirilmedi, ordu Ankara sokaklarında gözükmedi. Buna rağmen hükümet katil denmeye başladı. Biz sadece 3 günlük yas ilan ettik hayat akışı devam etti. Paris'te vatandaşlara ihtiyaç olmamaması halinde evlerinden çıkmamaları söylendi. Eğlence yerleri kapatıldı. Televizyon yayınlarında sıklıkla bazı bilgilerin aktaralamayacağı açıklandı. Ankara saldırısında bazı medyada ve sosyal medyada bu sorumluluğu göremedik. İlk dakikadan itibaren patlama görüntüleri sansürsüz olarak yer aldı. Getirdiğimiz bazı kısıtlamalar antidemokratik olarak nitelendirildi. Neredeyse bazı isimler halkı devlete karşı harekete geçmeye teşvik ettiler. 

ÖNCE ALLAH'A SONRA MİLLETE HAVALE EDİYORUM

Bunlara kısıtlama getirdiğimizde de basın özgürlüğüne aykırı görüldü. Fransa'daki medya kendi kendine otosansür uyguladı ve birtakım haberlerden kaçındı. Biz bunları Türkiye'de görmek istiyoruz. Olağanüstü durumlarda geçici bir durum için aynı ahlaki ilkeler etrafında buluşmak lazım. Bu ülkede insanlarımızın canına kasteden, kan döken, pusu kuran terörist gruplar var ve bunların tümüyle mücadeleye kararlıyız. Güvenlik güçlerimiz akıl almaz ithamlarla karalanmaya çalışıyorlar. Bütün kampanyaları yürütenleri önce Allah'a sonra tarihe ve nihayet millete havale ediyorum. 

BU 4 YIL NİCE 4 YILI GETİRECEKTİR

İnşallah bu dört yıl nice dört yılları beraberinde getirecektir. Ak Parti hakkaniyetin, aklı selimin sesi olmaya devam edecektir. Siyaseti doğrulukla, dürüstlükle, erdemle ve ahlakla ve mutlaka hakkaniyetle sürdürmek bizim bu millete verdiğimiz sözdür. Sizlere inanıyor ve güveniyorum. Yolumuz kutlu, menzilimiz hayırlı olsun. Allah yardımcımız olsun, Allah milletimize mahçup etmesin, Allah'a emanet olun...