1
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul'da gerçekleştirilen iş dünyası buluşmasında konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul'da gerçekleştirilen iş dünyası buluşmasında önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
"Turizm başta olmak üzere birçok alanda potansiyelimiz sınırlayan alanlar ortaya çıktı. 7 Haziran'dan bu yana siyasi istikrar meselesi. Bu bir sorun değil, 1 Kasım'da sorun niteliği olmaktan çıkacak. Etkin yönetim anlamında, kırılgan bir süreçte ülke içi istikrarın önemini gösterdi.
"İŞ DÜNYAMIZDAN RİCAMIZ..."
Bizim devlet tecrübemiz, muhalefetinki gibi değil. Devlet ciddiyetiyle bağdaşmayacak bir vaat yarışındalar. Genç istihdamına çözüm bulamayan toplumlar, terörün karşısında bile dirençli olamaz. İş dünyamızdan ricamız, genç istihdamına önem verilmesidir.
Kaosun yıpratıcılığını görüyoruz. Özgürlüklerle birlikte siyasete ve yargıya güven sürekli olsun isteriz. 90'lı yıllarda Türkiye'de siyasete ve hükümetlere güven yoktu. Koalisyon hükümetinde Bakanlıklar dağıldığında dış ticaretin koordinasyonu nasıl sağlanacak? Kime hesap sorulacaksa, onun yetkili kılındığı bir yeni Anayasa'ya ihtiyacımız var.
"KISA DÖNEMLİ EN ÖNEMLİ HEDEFİMİZ..."
Kısa dönemli bizim en önemli hedefimiz, şimdi ve seçim sonrasında olabilecek dalgalanmalar karşısında ülkenin mali ve finansal makro göstergelerini sağlam bir zeminde tutmak. Bu birinci hedefimiz ve bu konuda hiçbir şekilde popülist politika takip etmedik, etmeyeceğimizi de sizlerle bir kez daha paylaşmak isterim.
'ÇÖZÜM SÜRECİ' İRADEMİZ SÜRECEK
Teröre karşı mücadele son derece başarılı bir şekilde yürümektedir. Şehirlerimizde güvensizlik oluşturacak, şehirlerimizin mücavir bölgelerinde kendi düzenlerini kurmaya gayret eden ve Türkiye dışından Türkiye'yi tehdit eden bütün odaklar birer birer, bu çabaları etkisiz kılıncaya kadar, çökertilecekler. 1 Kasım seçimlerinin neticesi ne olursa olsun, bu mücadele sürmek zorunda ama aynı anda da 'Çözüm Süreci' irademiz de sürecek.
"BÜTÇE DİSİPLİNİNDEN SAPMAYACAĞIZ"
Aylarca neredeyse bu taahhütler üzerine konuştuk, düşündük, maliyetlerini hesapladık, getirilerini ve götürülerini hesapladık. Bütün toplam maliyeti bu paketin, taahhütlerimizin bir kısmı 7 Haziran'dan önce olan taahhütlerdi, bir kısmı yeni taahhütler, 19,3 milyar Türk lirasıdır. Bu, Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 1'i mesabesindedir ve kesinlikle bütçe dengelerini etkileyecek mahiyette değildir. 1 Kasım seçimlerinden sonra bu vaatlerin yerine gelmesiyle kimse bütçe disiplininden sapacağımız gibi bir kanaate sahip olmamalıdır.
"YAPISAL REFORMLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Herkesin şeffaf bir şekilde, eşit vatandaşlık haklarından yararlandığı bir ortam için reformlardan kaçmamak gerekir. Orta ve uzun vaade içinde yapısal reformların hayata geçirilmesi önemli. Biz 12 yıl içinde atıl kapasitemizi kullanarak, ekonomide gelebileceğimiz noktaya geldik. Ama bunu sürdüremezsek, geri gitmeye başlarız.
Türkiye'nin ikinci nesil ekonomik raporlarla niteliksel bir değişime gitmek gerekiyor.
Bakanlar Kurulu'nda Dışişleri Bakanı iken Enerji Bakanı'mıza döndüm: "Bir yerlerde doğalgaz ve petrol var siz bulamıyorsunuz. Çünkü Allah bu sorumluluğu kaldıramayacak olsak vermez. Büyük bir sorumluluk üstleniyoruz.
Bir ülkenin yükselip yükselmediğini öğrenmek için şehirlere bakılmalı. Çevrede bütün şehirler çöküyorsa, herkes yönünü İstanbul'a dönecek. İstanbul'u güvenilir bir yatırım limanı haline getirelim."