Başbakan Binali Yıldırım: Topraklarımızın yüzde 42'si deprem riski altındadır

Başbakan Binali Yıldırım, Kocaeli'de Uluslararası Deprem Çalıştayı'nda konuşma yaptı.

1

Derin bir teessürle ifade ediyorum Marmara depreminde büyük bir acziyetle karşı karşıya kaldık. Çıplak elle enkazı kaldırmaya çalışanlar aile bireylerini komşularını yakınlarını aradılar. Manşetler devletin yetersizliğine hükümetin acziyetine deprem bölgesinin kaderine terkedildiğine yönelik başlıklarla doluydu. Benzer acıları zor durumları yaşamamak için hükümet olarak bundan ders almış vaziyette çok ciddi çalışmalar yapıyoruz.

2002 yılından bu yana geride kalan 16 yıl içerisinde doğal afetler konusunda kayıpları asgariye indirecek çalışmalar yapılıyor tedbirler alınıyor. Doğal afetler konusunda önceden hazırlanmış yasalar mevzuat ve uygulamalar vardı. Bu birbirinden bağımsız durumlar karışıklıklara çok başlılığa yönetim güçlüğüne sebep oluyordu. Biz de bu olumsuzlukları gidermek amacıyla afetle ilgili görev yapan çeşitli kuruluşların bunların yetki ve sorumluluklarını bir elde topladık ve AFAD'ı başbakanlığın altında oluşturduk

Depremlerin kamuoyuna bildirilmesi amacıyla akıllı telefon ve tabletler için AFAD deprem mobil uygulaması geliştirildi. Böylece kullanıcıların hızlı ve güvenilir bilgiye ulaşmaları sağlanmış oldu. Uygulamada 2016 yılı sonu itibari ile 100 binin üzerinde kullanıcı faydalanmakta ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Türkiye olarak şunu aklımızdan çıkarmayalım, topraklarımızın yüzde 42'si deprem riski altındadır.

DEPREM ÖLDÜRMEZ DAYANIKSIZ YAPILAR ÖLDÜRÜR 

2023 deprem stratejisi ve eylem planı hazırlandı. Bu çalışma ile beraber ilk defa bir genel plan çerçevesinde deprem riskinin azaltılması çalışmalarını uzun vadede tanımladık. Türkiye Afet Müdahale Planı'nı da geliştirdik ve bu plan ile sıfırıncı dakikasında ortak güç olarak harekete geçirebileceğimiz bir sistemi tesis ettik. 49 farklı ilde 188 bölgeyi riskli alan olarak tanımladık. Bunun yanında sadece 19 ilde uygulanan yapı denetim sistemini 81 ile yaygınlaştırdık. Biliyoruz ki deprem öldürmez dayanıksız yapılar öldürür.

VERİ AKIŞINI UYGULAMAYA ALDIK 

Ulusal sismik ağların geliştirilmesi bağlamında Almanya yer bilimleri araştırma merkezi ile ortak bir proje yapıldı. Marmara Denizi içerisindeki adalar segmenti boyunca beklenen deprem öncesi ve sonrasında meydana gelecek fiziksel süreçlerin incelenmesi adına istasyon kurulum çalışmaları tamamlandı. Toplamda 7 adet derin kuyu sismik istasyonunu önceden belirlenen yerlere 300 metre derinliğe kurarak anlık veri akışını başlattık. 

Deprem gözlem ağımız yüksek standartları bakımından dünyada önde gelen sistemlerden oluşmuştur. Deprem Araştırma Programı başta üniversitelerimiz olmak üzere kamu kurumları araştırma enstitüleri bütün projelere destek sağlıyoruz.

TOPRAKLARIMIZIN YÜZDE 42'Sİ DEPREM RİSKİ ALTINDADIR 

Depremlerin kamuoyuna bildirilmesi amacıyla akıllı telefon ve tabletler için AFAD deprem mobil uygulaması geliştirildi. Böylece kullanıcıların hızlı ve güvenilir bilgiye ulaşmaları sağlanmış oldu. Uygulamada 2016 yılı sonu itibari ile 100 binin üzerinde kullanıcı faydalanmakta ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Türkiye olarak şunu aklımızdan çıkarmayalım, topraklarımızın yüzde 42'si deprem riski altındadır.

Depremlerde 87 bin insanımızı kaybettik. Yani 117 yıl içinde 8 ve üzeri şiddette hiç deprem olmamasına rağmen bu can kaybı yaşandı. Tabi bu oranın büyük kısmı 2003 yılından öncedir. Son 15 yılda can kaybı sadece 904'tür. 644'ü 2011 Van depreminde oldu. Ben bu vesile ile Van depremi ile ilgili yaşadığımız bir hususu paylaşmak istiyorum.

O gün deprem haberini alır almaz İstanbul'da bir etkinlikteydik. Sayın Cumhurbaşkanımız ile hemen irtibata geçtik ve biz aradan 4 saatten az bir süre geçmişti ki deprem bölgesindeydik. Gittiğimizde gördük ki depreme müdahale usulüne göre yapılmış kurtarma çalışmaları bütün hızıyla  devam ediyor. Ama o  depremde bile yapılacak çok şeyin olduğunu bir koordinasyon sorunu olduğunu gördük.

Van'daki depremde bir şey yaşadığım bir hatırayı paylaşmak istiyorum. iletişim hiç kesilmedi bir an bile kesilmedi. Ancak oraya vardığımda televizyonun birinde bir muhabirin sözleri dikkatimi çekti. Televizyona baktım muhabir aynen şöyle söylüyor 'Sayın seyirciler deprem büyük bir felaket burada iletişim yok yollar kapalı' filan derken ekranda da 3G canlı yayın yazıyor. Tabi bu felaket tellallığı bir alışkanlık.

DEPREME DAYANIKLI YATIRIMLAR GERÇEKLEŞTİRİYORUZ 

Gölcük depreminde çaresizliği yaşadık Van depreminde de teknolojinin hazırlıklı olmanın getirdiği imkanları en iyi şekilde kullandık. Bizim arzumuz tek bir vatandaşımızın bile burnunun kanamaması hayatını kaybetmemesi bu nedenle konut altyapı yatırımları başta olmak üzere bir çok alanda yüksek şiddetli depreme dayanıklı yatırımları gerçekleştiriyoruz.

Yapılan tüm yatırımlar deprem yönetmeliği çerçevesinde yapıldı. Bundan sonra yapacağımız dev projelerimizde de bu deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak yüksek şiddetli depreme dayanıklı projeleri öncelikle gerçekleştiriyoruz.

 KENDİ ELİMİZLE ÖNCE BATIRIYORUZ SONRA DÜZELTMEK İÇİN SERVET HARCIYORUZ 

Sadece yatırımlarımızın yaptığımız projelerin depreme dayanıklı olması yetmez. en büyük değişimi ve dönüşümü şehirlerde gerçekleştirmemiz lazım. Türkiye'de ve Kocaeli de bu  konuda önemli mesafe kat etmekle beraber daha yapacak çok işimizin olduğunu da buradan vatandaşlarımızla paylaşmak istiyoruz. Ne yazık ki kötü bir alışkanlığımız var. Önce kendi elimizle berbat ediyoruz şehirlerimizi sonra da bunları adam etmek için büyük bir servet harcıyoruz. Bu anlayışı artık terk etmemiz lazım. Bir çok büyük şehirlerimizde kentsel dönüşüm riskli alanların dönüşüm projelerini hayata geçiriyoruz. İşin büyüklüğü dikkate alındığında bugünden yarına olacak iş değil.

 KOCAELİ'NDE DEPREMİN İZLERİ SİLİNMİŞTİR 

Belediyelerimiz kendi kaynaklarını oluşturarak bu dönüşümü yapmaya çalışıyorlar. Bunu da yaparken şehirde yaşayanların ihtiyacını göz ardı etmeden vatandaşlarımızın ortak yaşam alanlarını muhafaza ederek gerçekleştirmenin gayreti içerisindeler. Son 15 yıldır yeniden bir Türkiye inşaatı için her alanda çalışıyoruz. Kocaeli'nde bugün depremin izledi silinmiştir.

Hatırlayın geçmiş yılları SEKA Kağıt Fabrikası üzerinden ne gürültüler çıkarıldı. Ne dediler fabrikayı biz dedik ki parka dönüştüreceğiz SEKA parkı olacak. Bunu da Cumhurbaşkanımızın desteği ile gerçekleştirdik. Buranın içerisine de deprem eğitim sismolojik izleme merkezi kuracağız dedik ve kurduk. Özellikle okullarda deprem konusunda öğrencilere farkındalık oluşturmak amacıyla eğitici öğretici projeleri de gerçekleştirdik. Şimdi de yeni projelerle Kocaeli'nde çalışmalar sürüyor.
 TÜRKİYE HAKKINDA AHKAM KESENLERİN BİR DEĞİL ON DEFA DÜŞÜNMESİ LAZIM 

2011 Van depreminden sonra 28 bin konutu inşa ettik ve hak sahiplerine bir yıl içerisinde teslim ettik. 2030 yılına kadar da 7 milyon konut yeniden yapılacak ve dönüşüm tamamlanmış olacak. Filipinler ve Nepal'deki felaketlerin ardından ilk yardım hareketi gerçekleştiren ülkenin adı Türkiye'dir. Estonya Başbakanı bugün bizim misafirimizdi. Nüfus ne kadar dedik 1 milyonun biraz üzerinde bizde kaç mülteci var 3 milyonun üzerinde 2,5 katından fazla. Onun için Türkiye hakkında ahkam kesenlerin bir değil on defa düşünmesi lazım.

Hükümet olarak yapacaklarımız yaptıklarımızın yanında az değil. Ama son 15 yılda ciddi bir başarı sağladığımızı da söylemekte fayda var. Çok büyük bir afetin yaşandığı hala toplumsal bir travmanın hakim olduğu Gölcük'e Marmara depreminden etkilenen her bölgenin sorunlarına hassasiyetle eğiliyoruz eğilmeye devam edeceğiz.

Rabbim bizi bir daha böyle büyük acılarla imtihan etmesin. Hepinize verimli ve bereketli çalışmalar diliyorum.