Başbakan Binali Yıldırım Afyon'da

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin NG Otel'de düzenlenen 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

1

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar'da düzenlenen 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.


Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle;

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilk istişare ve değerlendirme toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Bu toplantımızı 15 Temmuz'un gölgesinde, darbe girişiminin atmosferinde, şehitlerimizin, gazilerimizin hüznüyle, şanlı direnişinin yol göstericiliğinde yeni bir ümit, yeni bir heyecanla gerçekleştiriyoruz. Burada bir kez daha 15 Temmuz şehitlerimizi, ülkenin bölünmez bütünlüğü, milletin beraberliği, huzuru için sınır boylarında doğu ve güneydoğuda hayatını seve seve veren bütün şehitleri şükranla, rahmetle yadediorum. Allah hepsinden razı olsun, mekânları cennet olsun. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Allah milletimiz ile gönül bağımızı güçlendirsin. Rabbim bizleri millete hizmet davamızdan bir an bile geride bırakmasın. 15 Temmuz gecesi 241 kahraman vatanı için, milleti için, bayrağı için, istiklal için şehadete yürüdü. Burada hepsinin ismini tek tek saymak mümkün değil. Ancak birkaçını özellikle zikretmek, ailelerine şükranlarımı, kendilerine hürmetlerimi iletmek istemiyoru. 


ÖLÜM BİR DEFA GELECEK NEDEN REİS İÇİN OLMASIN...

Sevgili Halil Kantarcı, daha çocuk yaşta 28 Şubat zindanlarına düştü, idamla yargılandı. Her fırsatta şehadeti arzuladığını ifade etti. 16 Temmuz akşamı tereddüt göstermeden üç küçük çocuğunu öperek köprüye doğru yola çıktı. Son mesajı: milli iradenin muhteşem sembolü ezan-ı muhammedi oldu. Kahpe uzaktan atar meydanda Halilim yatar. Sanma yiğitler biter. Aslan be Halil Kantarcı. Ak kara saçlarına al düşmüş uçlarına. Bedirden dostlarına sesler be Kantarcı. Burada şehit Erkan Yiğit'i de rahmetle yadediyor, ikiz kardeşi Volkan'a ve ailesine selamlarımızı gönderiyorum. Şehit Erkan şehadetinden önce "Ölmek var dönmek yok hakkınızı helal edin" diyerek yola çıktı. Onun için şu şiir yazıldı "Varsın zulüm bütün dünyayı sarsın, varsın sevinçler başka bahara kalsın, madem ki ölüm bir defa gelecek neden Reis için olmasın..." Ankara Hukuk Fakültesi'nden diplomasını bir şehit olarak alan Yasin Naci'yi de rahmetle yadediyorum. Ablası "Yasin bir cevap ver orada mısın? Yasin ben öldüm burada ablam" diye mesaj çekmişti. Ayhan Avcı'ya buradan selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyor, Mustafa'ya rahmet diliyorum. İlhan Varank, Mustafa Canbaz, Ömer Halisdemir, Bülent Aydın. Polislerimiz Zeynep Sağır, Selda Güngör, Kübra Doğanay, Mehmet Sezen, Gülşah Güler, Mehmet Yiğit. 

KAZAN KAHRAMAN OLACAK 15 TEMMUZ RESMİ TATİL OLACAK

İsimlerini sayamadığımız, kalbimizde taşıdığımız asla unutmadığımız, unutmayacağımız nice kahramanlarımızı buradan yürekten selamlıyoruz. Terörle mücadele ederken şehit düşen kahramanlarımızı asla unutmuyoruz. Murat Özer, İlhan Güleç, Hüseyin Cengiz, Yaşar Polat, korucu Hasan Gündüz ve diğer kahramanlar, hepsinin mekânı cennet olsun, Allah onlardan razı olsun. Bir ismi özellikle burada anmak istiyorum: Erol Kolçok. Zira ilk kez AK Parti İstişare Değerlendirme toplantımızı şehit Erol Olçok olmadan gerçekleştiriyoruz. Bundan önceki 24 toplantımızın tamamında, hazırlığında toplantı sırasında sevgili Erol bizimle beraberdi. Onun ve gencecik oğlu Abdullah Tayyip Olçuk'un da isimlerini hiç ama hiçbir zaman unutmayacağız. Rabbim onları da cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. O gece milletvekillerimiz, genel merkez yöneticilerimiz, teşkilat mensuplarımız, kadın ve gençlik kollarımız gerek Meclis'te gerek meydanlarda gerek yollarda her yerde ülkemizi kahramanca savundular. Elhamdülillah, herkes, hepiniz üzerinize düşeni hakkıyla yaptı. Ankara Kazan ilçesinin adını Kahramankazan olarak değiştirilmesi, 15 Temmuz da Demokrasi ve Özgürlük Günü olarak kutlanması ve tatil olması yönündeki teklifimiz komisyonda kabul edildi. Önümüzdeki hafta genel kurulda yasalaşacak ve böylece Kazan ilçesini Kahramankazan olarak ismi değişmiş olacak. 15 Temmuz da tatil olacak. Demokrasi ve Şehitlerimizi Anma Günü olarak her yıl yadedilecek. 

HİÇBİR İLÇEMİZ KAZAN'DAN DAHA AZ DEĞERLİ DEĞİLDİR

Kazan ilçesine böyle bir ünvanın verilmesi diğer ilçelerimizi de unuttuğumuz anlamına gelmesin. Her ilçemiz her ilimiz o gece yiğitçe bir direniş gösterdi. Kazan'ın darbe üssü olması, yapılan acı katliam nedeniyle sembol oldu. Hiçbir ilçemiz diğerinden daha az fedakâr değil. Hiçbir şehit ailemiz, diğer şehitlerimiz birbirbirinden asla daha az değerli değildir. Gazilerimiz de aynı şekilde. Milletvekillerimiz, parti yöneticimiz, teşkilat mensuplarımız aynı şekilde. Hepimiz gücümüz, imkanımız nispetinde bu vatan için mücadele ettik, devam ediyoruz. Rabbim içimizden bazılarının şehadetle, bazılarını gazilikle onurlandırdı. Onlara minnet ve hürmet duygularımızı hiç kaybetmeyeceğiz, şehit ve gazilerimizin aydınlatığı yolda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Bugün bulunduğumuz 25. istişare ve değerlendirme toplantımızı yaptığımız Afyonkarahisar şehrimiz tarihimizde ve günümüzde önemli bir yeri var. Bu güzel şehir milli mücadelenin, istiklal mücadelemizin, zafer yürüyüşümüzün taç giydiği şehirdir. Bağımsızlığa, cumhuriyete Afyon'dan yürüdük. Afyon aynı zamanda AK Parti için de çok özel bir şehirdir. AK Parti hareketi Afyon'dan, buradan başladı. AK Parti kadroları millete hizmet aşktıyla 2001 yılında bu güzel şehirde yola çıktı. 

BUNLARLA ASKERLERİMİZİ BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMALIYIZ

AK Parti kadrolarıyla Afyonumuzun hiç bitmeyecek bir gönül bağı vardır. 29 Ekim'de milletçe büyük bir coşkuyla Cumhuriyetimizin 93. yıldönümünü kutlayacağız. Burada, Afyonkarahisar'da verilen kurtuluş mücadelesi 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin kuruluş yolunu açtı. 1921'de düşman kuvvetleri Afyon'u da geçerek Polatlı'ya kadar gelmişlerdi. Polatlı'dan atılan topların sesleri Ankara'da duyulur hale gelmişti. TBMMM işte o top seslerinin altında hiç korkmadan geri adım atmadan görevini yapmıştı. Gazi Mustafa Kemal, ordunun başına bizzat geçerek Sakarya'da düşmanı durdurmuş, ordumuz düşmanı Afyon'a, oradan da İzmir'e doğru çekilmesini sağlamıştı. TBMM, Gazi Meclis milletin gözbebeğidir, istiklalimizin teminatıdır. TSK da milletimizin gözbebeğidir, peygamber ocağıdır. O da vatan savunmasının en büyük dayanağıdır. Şu ayrımı asla unutmamalıyız; TSK kurtuluş savaşı sırasında olduğu gibi Cumhuriyetimizin kuruluşunda ve sonrasında olduğu gibi TBMM'nin emri altındadır. Bir kişi, bir zümre, bir grup TBMM'ye el uzatıyorsa, silah doğrultuyorsa o asker Türk askeri değildir. Çünkü silahını emir alacağı yere doğrultmuştur, Cumhuriyet'e karşı doğrultmuştur, Gazi Mustafa Kemal'in mirasına, hatırasına doğrultmuştur. Mehmetçik millete silah çekmez, millete silah çeken Mehmetçik değildir, asker kılığı içerisinde teröristlerdir. Bunlarla askerlerimizi asla birbirine karıştırmamalıyız. 

CHP'LİLER MİLLETİN GÖZÜNE BAKA BAKA YALAN SÖYLÜYOR

Mehmetçiğin yeri Polatlı'dan Ankara'yı tehdit eden düşmana karşı olan noktadır. Bunu sadece 15 Temmuz darbeciler için söylemiyorum. 93 yıl içinde milli iradeye göz diken herkes bu aziz milletin değil, milletin düşmanlarının yanında olmuştur. Ne demek milletin meclisine bomba atmak, siz kimsiniz? Bu yetkiyi nereden kimden aldınız? TBMM'ye Cumhuriyete, cumhurun başkanına, hükümetine, milletin vekillerine kim el uzatırsa cevabını Sakarya'daki gibi, 15 Temmuz'daki gibi cevabını almıştır. 14 yıllık iktidarımız boyunca çok önemli hizmetler gerçekleştirdik. 2002'de görevi devraldığımızda Cumhuriyetimiz 79 yaşındaydı. AK Parti iktidarı olarak 14 yıl içerisinde 79 yıllık birikimin üzerinde iki kat, üç kat, bazı alanlarda 10 kat daha birikim eklendi. En önemlisi Cumhuriyetimizi cumhurla biraraya getirdik, demokrasimizi güçlendirdik, devletle milleti kucaklaştırdık. Tüm vesayet kurumlarına karşı kararlı bir mücadele verdik. Çok şükür bu mücadeleden de büyük bir zaferle çıktık. Ankara Valiliği, geçtiğimiz günlerde aldığı kararla güvenlik nedeniyle 30 Kasım'a kadar toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kısıtlama getirdi. Bunun tek bir nedeni var güvenlik. Milletin güvenliği. Şimdi anamuhalefet partisi, CHP'den bazıları AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. 

ANA MUHALEFET VESAYET ODAKLARININ BAŞINI ÇEKİYORDU

Bizim Cumhuriyet'le, cumhurla sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız, ya da ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle değil, çalışmakla, millete hizmetle büyür. CHP'nin 93 yılda yaptıklarını AK Parti'nin de 14 yılda yaptıklarını yanyana yazalım. Bir tarafta baskı, sefalet, milleti yok sayma, milletin değerleriyle kavga var AK Parti tarafında emek, iş, hizmet, refah ve vesayetle mücadele var. AK Parti Cumhuriyeti büyüttükçe hasımları da darbeleri büyütüyor. PKK, FETÖ, DEAŞ'ın tek bir hedefi var; kutlu yürüyüşümüzü durdurmak. Durmayacağız, yorulmayacağız, bu kutlu yürüyüşü onurla, gururla sürdüreceğiz. Terör örgütlerinin tamamını etkisiz hale getirecek, Türkiye'yi 2023, 2045, 2050 hedeflerine çok farklı bir şekilde ulaştıracağız. Cumhur ile Cumhuriyeti kucaklaştırmak adına 2007'de çok önemli bir reform gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman vesayet odakları devreye girdi. Size Cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz dediler. Ana muhalefet partisi o günlerde o vaseyet odaklarının başını çekiyordu, onlara lojistik destek veriyordu. Ana muhalefet partisi 367 icadıyla Cumhurbaşkanı seçilmesini engelledi. AK Parti boyun eğmedi. Her sorunun çözümü vardır, çözüm millettir dedik millete gittik. Vekillerin seçemediği Cumhurbaşkanını millet doğrudan seçilmesini sağladı. 

MİLLETİMİZ SAYIN ERDOĞAN'I O KUTLU MAKAMA OTURTTU

2014'de millet sandığa gitti Recep Tayyip Erdoğan'ı doğrudan seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak o kutlu makama oturttu. 2007'de yapılan bu reform, sistemdeki tıkanıklığı aşmaya yönelik bir çözümdü. Bugün kurulduğumuz ilk andan itibaren Türkiye'nin yeni bir anayasa, yeni bir sisteme ihtiyacını çok açık bir şekilde dile getirdik. Bunu bütün partiler her seçim öncesi vaatlerinde mutlaka anayasa değişikliği, yeni anayasa konusunda vatandaşa vaatleri var taahhütleri var. Darbe ürünü olan mevcut anayasanın Türkiye'nin ihtiyacını görmediğini, büyüme kabiliyetini daralttığını her fırsatta ifade ettim. Yeni, katılımcı, demokratik, insan merkezli bir anayasanın için mücadeleyi dün de verdik, bugün de veriyoruz. Yeni anayasa için attığımız adımlar muhalefetin isteksizliği, direnciyle bir yere ulaşamadı. Milletvekili sayısına bakmadan uzlaşma komisyonunu eşit sayıda üyelerden oluşturduk. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız tehlike mevcut anayasanın ve sistemin açıklarının doğurduğu bir tehlikeyi tekrar gündeme getirmiştir. Ekonominin büyümesine, demokrasinin ilerlemesine zemin hazırlayan bir anayasayla biz artık yol almak zorundayız. İçeride darbe girişimi ve tehditler yaşarken hemen yanıbaşımızda Irak'ta, Suriye'de bizi çok yakından ilgilendiren gelişmeler olurken sorun üreten anayasa ve sistemle yolumuza artık devam edemeyiz. 



MHP SON DERECE MİLLİ BİR YAKLAŞIM SERGİLEMİŞTİR

AK Parti grubu hazırladığı anayasa değişikliği taslağını en kısa zamanda Meclis'e getireceğiz. MHP'nin meseleye milletin son noktayı koyması konusundaki yaklaşımı doğrusu takdire şayandır. MHP parlamenter sisteminin devamını da istiyor olabilir, ancak kararı millete bırakmak gibi önemli ve milli bir yaklaşım sergilemiştir. Diyoruz ki, meseleye millet son noktayı koysun. Mevcut anayasa Cumhurbaşkanını sorumsuz olarak tanımlasa da halkın yüzde 52 oyunu almış Cumhurbaşkanının siyasi sorumluğu vardır. Biz diyoruz ki, gelin mevcut durumu anayasaya uygun hale getirelim. Mevcut duruma göre yeni anayasayı yapalım, sistemdeki tıkanıklığı ortadan kaldıralım. Burada MHP'nin görüşünün farklı olmasına rağmen meseleyi parti çerçevesinde bakmamakı, Parlamentoda çözülemeyen bu sorunun millete götürülmesi yönündeki irade beyanı fevkalade isabetlidir. Bunu görüyor ve gerekli adımları atıyoruz. Diyoruz ki, millet ne derse o olsun. Kimse milletten, kararından korkmasın. Milletin önünden kaçmasın. Burada CHP'ye çağrıda bulunuyorum, gelin millete birlikte gidelim, biz genel kurulda 367'nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, önemli karara siz de katılın, siz de bu kararın içerisinde olun. 

PEKÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN ÜSTÜN STANDARTLARA SAHİBİZ

Başkanlık meselesi, sistem, yeni anayasa meselesi ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de AK Parti'nin meselesidir. Bu iş milletin, ülkenin, devletimizin, milletimizin beka meselesidir. Sistem tartışmalarını geride bırakalım, önümüze bakalım, geleceğe odaklanarım. Demokraside her sorunun çözüm yerini millettir, sandıktır. Millete gidersek demokrasimiz daha da güçlenecek, ülke kazanacak, milletimiz kazanacak. Milli irade kazanacak. AK Parti olarak hedefimiz çok net: sonuna kadar demokrasi, sonuna kadar özgürlük, sonuna kadar kalkınmış, müreffeh, büyük Türkiye'dir. Millet emreden biz yaparız. Milletimizin değerleri AK Parti'nin değerleridir. Milletin kaderiyle AK Parti'nin kaderi aynı noktada birleşmiştir. 79 milletin birliğine ve kardeşliğine inanıyoruz, sahip çıkıyoruz. AB yolunda önemli reformlar AK Parti iktadarında gerçekleştirilmeştir. AK Parti hükümetleri reform ve değişim hükümeti olmuştur. Türkiye tarih boyunca hep güçlü bir Avrupa devleti oldu. Her zaman Avrupa'nın güçlü bir müttefiki olduğumuz bir gerçektir. Yaklaşık 100 yıldır güçlü Avrupa demokrasisine sahibiz. Halkımız 15 Temmuz gecesi demokrasiye ne derece bağlı olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Pekçok Avrupa ülkesinden daha üstün standartlara sahibiz. AB'nin son göç krizi gibi sadece Türkiye ile işbirliği yaparak çözebilmiştir. Bu ve benzeri konular işbirliğimizi ve potansiyelimizi göstermektedir. 

AVRUPA UNUTMASIN FAZLA NAZ AŞIK USANDIRIR

AB için vizyonlu bir gelecek ancak Türkiye ile mümkündür, siyasi, ekonomik konularda küresel rol almak isteyen AB bunu ancak Türkiye ile başarabilir. Bu nedenle vize serbestisi dahil tüm konular, AB'nin Türkiye hakkında verdiği kararlar olmanın ötesine geçmekte, kendi geleceği hakkında vereceği kararlara dönüşmektedir. Hükümetimiz reformlarla ilgili kararlılığını sürdürmektedir. Bunu milletimiz, ulusal çıkarlarımız için yapmaya devam ediyoruz. AB'deki ön yargılarla donanmış bir bakış açısını asla kabul etmiyoruz. AB'nin sadece Türkiye bakımından değil kendisi açısından da, geleceği açısından da önemlidir. AB gelecek vizyonunu gözden geçirmeli, bundan sonra alacağı kararlarda nerede hata yaptığını bir kez daha sorgulamalıdır. Bundan sonra karar AB'nin dir. İster Türkiye'nin birliğe birleşim yönünde irade kullanırlar, isterlerse başka iradeyi tercih edebilirler. Türkiye'nin alternatifleri her zaman vardır. Avrupa unutmasın fazla naz aşık usandırır. Türkiye Kafkaslar'ın, Ortadoğu'nun teminatı olan bir ülkedir. FETÖ ile mücadelemiz, devlet hainlerden temizleninceye kadar devam edecek. Hukuk önünde hesabı sorulmadık tek bir hain kalmayacak. Millete yaşattıkları acıların , mağduriyetlerin hesabı sorulacak. 

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN ASLA VE ASLA KÜRT SORUNU YOKTUR

Bu şeffaf olmayan kapalı örgüte karşı operasyon yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Hiçbir masumun zarar görmemesi için gereken neyse yapılacak. Bu örgütün sadece Türkiye için herkes için tehlike olduğunu anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Son günlerde İslam İşbirliği Teşkilatı, FETÖ'yü terör örgütü ilan etti. Bu memnuniyet verici bir gelişmedir. Birçok ülke FETÖ'nün okullarını kapatmaya başladılar, bu okulları Türkiye'nin Maarifi'ne devretmeye başladılar. Son dönemde PKK'ya ağır darbe vurduk. PKK terör örgütü bölgede halkı canından bezdirdi. Güneydoğu'da esnaftan zorla baskıyla vergi altında şantaj paraları topluyor, bölgeye yatırımları engellemeye çalışıyor, iş makinalarını yakıyordu. Mahalleleri ateş çukurlarına çevirmişlerdi. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızı örgütün insafına bırakmayacağız. Bölge hakıyla bağlantılarımızı güçlendirecek, terör örgütüne gereken cevabı vereceğiz.Teröre ülkemizin hiçbir alanında yaşam hakkı vermeyeceğiz. Terör örgütüne destek veren belediyelerin yönetimini değiştirdik. Belediyelerden terör örgütüne akan paraları durdurmuş olduk. Bölgedeki aşiretler terörün bitmesi konusunda artık daha kararlı, seslerini daha fazla yükseltmeye başladı. Aşiretler sahaya indiler. Vatandaşlarımızın PKK diye bir sorunu var, PKK'nın asla Kürtler diye bir sorunu yok. Eveallah bu sorunun da üstesinden geleceğiz. Bugün artık yöre halkı PKK'ya alan açmamaktadır, prim vermemektedir. 



FETÖ'NÜN HİÇBİR MENSUBU AK PARTİ İÇİNDE YER ALAMAZ

Bölgede bulunan mağdur kardeşlerimize minnetarlıklarımı iletiyor, teşekkür ediyorum. Terörün meydana getirdiği yıkımları ortadan kaldırmak için hükümetimiz canla başla çalışıyor. 36 bin yıkılan konutun yapılması için inşaatlara başladık. Sur başta olma üzere tarihi mekanlarımızı ihya etmek için çalışıyoruz. Bölgeyi zehirleyen, gençleri dağa götüren alçak örgütün bu planlarını bozacak, gençlerimizin daha güzel bir geleceğe hazırlanması için sosyal ve eğitim programlarımızı süratle hayata geçiriyoruz. FETÖ terör örgütünün hiçbir mensubu bizim AK Parti teşkilatımızın içinde yer alamaz, barınamaz. Bu teşkilatta teröristlere hiçbir zaman yer olmadı ve asla olmayacaktır. Eğer sızmalar varsa onları da temizlemek konusunda zerre kadar tereddütümüz olmaz. Bizde hiçbir partide olmayan bir istişare kültürü var. Partimiz kurulduğundan beri 25. toplantıyı yapıyoruz. 15 yılda 25 toplantı. Teşkilatla ilgili sorunların dile getirilecek olan yer burasıdır. Çözümleri de burada birlikte üreteceğiz. FETÖ'cü teröristler varsa asla gözlerinin yaşına bakmayacağız. Bu konuda ne milletimizin ne de sizin asla tereddütü olmaz. Şimdi muhalefet temsilcileri çıkıp, AK Parti'nin içişlerine yönelik ileri geri laflar ediyorlar. 



FETÖ'NÜN ABLA VE ABİLERİNİN CHP'YE VERDİĞİ DESTEĞİ GÖRDÜM

Siz AK Parti'yi bırakın da kendi partilerinize bakın. AK Parti istişarelerinde zaten eleştirisini de özeleştirisini de yapar. Siz kimin tarafını yapıyorsunuz, onu izah edin. FETÖ'nün avukatlığını, sözcülüğünü yapanların bize söz söylemeye hadleri de yok hakları da yok. Ana muhalefet partisi darbeyi bıraktı varsa yoksa mağdur edebiyatı yapıyor. Kardeşim küresel terör örgütü ne zamandan beri masum? 241 şehidimizin yakınları asıl mağdur, gazilerimiz asıl mağdurlardır. O gece dünyayı zindan etmeye çalışan, demokrasiyi yok etmeye karşı alçaklara karşı 79 milyon mağdurdur. FETÖ'cülerin mağdurluğunu ifade etmek bir anlamda FETÖ örgütüne bilerek, bilmeyerek destek olmaktır. Ana muhalefet partisi bu işten vazgeçsin. Bu örgütle ilk mücadeleyi başlatan AK Parti'dir. Sayın Cumhurbaşkanımız "kanımın son damlasına kadar bu örgütle mücadele edeceğim" dediğim zaman diğerleri duymazdan geldi. 2014 seçimlerinde İzmir'de belediye başkanlığı aday kampanyasını yürütürken FETÖ mensubunun, FETÖ örgütünün o bacı, abla ve abilerinin nasıl CHP'yle beraber kendilerini parçalarcasına kampanya yaptıklarına, sandık başlarını tuttuklarına birebir şahidim. 

VATANDAŞLARIMIZ KENDİSİNDEN EMİNSE ASLA KORKMASIN!

CHP'li bazı milletvekilleri FETÖ'yle nasıl ilişki içerisinde olduğunu ifade ettiklerini ve bu nedenle partisiyle yollarını ayırdıklarını unutmuş değiliz. FETÖ'yle en büyük mücadeleyi yapan, FETÖ'den en fazla zarar gören AK Parti'ye laf edeceklerine kendi işlerine baksınlar, orada gerekli FETÖ temizliğini yapsınlar. Bu mücadele hemen bitecek bir mücadele değil. Önümüzde ölçüsü, ilkesi olmayan tamamen kapalı bir örgüt var. Yıllarca yanında taşıdığı, nefes alışverişini bile takip eden bir komutanın en yakınındaki adam bir gün geliyor "Komutanım buraya kadar sizi tutukluyorum" diyor. Böyle bir örgütten bahsediyorum. Bu örgütle mücadele çok kolay olmayacak. Bilmeden bazı yanlışlar olabilir. İntikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, yanlış varsa da düzelteceğiz, adalet duygusuyla hareket edeceğiz. Vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum; kendinizden eminseniz korkmayın. Bu örgütle öyle ya da böyle ilişki içerisine girmemişseniz asla tereddüt etmeyin, korkmayın size bir şey olmaz. Buradan bankalara, iş çevrelerine söylüyorum; bizim amacımız işletmeleri yok etmek değil. Orada çalışan mağdurları perişan etmek değil. Eğer şirketlerde, işyerlerinde FETÖ'yle ilişkisi varsa onları oradan çekip almak ve gerekli cezayı vermektir. Yoksa kişileri bırakıp kurumları cezalandırmak çok büyük haksızlık olacağı gibi bir yandan da kendi ayağınıza kurşun sıkmaktır. 

BİZİ BAĞLAYAN PEYGAMBERİMİZDİR KİMSE MEZHEPLERİ ÖNE ÇIKARMASIN

Savcılarımız, karar vericiler bu konuya özellikle dikkat etmek zorundadır. İşlemleri toptancı değil kılı kırk yararak, suçluyu suçsuzdan ayırmak gerekiyor. Dış politikamızda herkes için barış, herkes için adalet diyoruz. Bu bölgede daha güçlo olmak için dostluklarımızı artırmaya düşmanlarımızı azaltmaya devam edeceğiz. Irak meselesi kardeşlerimizin meselesidir. Komşularımız, Irak'ın, Suriye'nin, Ortadoğu'nun geleceği bu coğrafyanın ortak geleceğidir. Kültür coğrafyamızda kardeşlerimizin acısı bizim de acımızdır. Bugün Suriyeli misafirlerimiz bizim masfirlerimizdir. Irak'ta yeni Kerbelalar yaşanmasını istemiyoruz. Hepimiz ehli beyt aşığıyız, Kerbela'daki acıyı hala yüreğimizde hissediyoruz. Biz müslümanız. Ahirete gittiğimizde mezhebimizle yargılanmayacağız. Bizi bağlayan peygamberimizdir. Kimse mezhepleri öne çıkarmasın. Bugün Irak'ta yapılmaya çalışan maalesef bir mezhep çatışmasının kapasını aralamaktır. Türkiye olarak buna dikkat çektik. Yoksa bizim Irak'ın toprak bütünlüğüne, devletinin parçalanmasına, bölünmesine yönelik asla ve asla düşüncemiz olamaz. PKK terör örgütünün yıllardır Irak topraklarında barınmasına rağmen sabırla kararlılıkla Irak hükümetiyle ilişkilerimizi kardeşçe sürdürmeye devam ediyoruz 

OPERASYONLAR YURT İÇİ VE YURT DIŞINDA DEVAM EDECEK

Son günlerde Türkiye'ye karşı kışkırtıcı beyanatlarla Irak hükümeti maalesef çok büyük yanlış yapıyor. Biz Türkiye olarak buna aldırış edecek durumda değiliz. Türkiye orada güvenliğini tehdit eden, mezhep savaşlarını önlemek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Türkiye bu işin içinde olmayacak diyenler bir kez daha yanılmışlardır. Irak'ın müslüman halkının mezhep çatışmasına sürüklenmesi oabilecek en büyük felakettir. Suriye'deki güney sınırlarımızı güvence altına almak, DEAŞ'ın ülkemize roketli saldırılarını önlemek, bölgede yaşayan halkımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlattık. Temizlik harekatı yeterli, güvenli alan oluşturuluncaya kadar devam edecek. Operasyon 5 bin kilometrekarelik alan temizlenene kadar sürecek.  Irak ve Suriye'de istikrarın sağlanması DEAŞ, PYD, PKK'dan bölgenin temizlenmesi ve buradan ülkemize sızmaları önlenmesi için gereken her türlü tedbiri aldık, almaya devam ediyoruz. Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğumuz her fırsatta devam ediyoruz.  Başika kampını çok önemli görnüyoruz. Bu kampı boşaltırsak terör örgütlerinin işine yarayacağını düşünüyoruz. Coğrafyamızın 1. Dünya Savaşı'ndan sonra olduğu gibi parsel parsel parçalanmasını istemiyoruz.Dabık'ta yapılan akıllıca bir planlamayla kayıp vermeden terör unsurlarından temizlendi. Operasyonlar yurt içi ve yurt dışında devam edecek. 

DÜNYANIN EN ÇOK YURTDIŞI TEMSİLCİLİĞİ OLAN ALTINCA ÜLKESİYİZ

Bütçenin yüzde 22'si yani 122 milyar lira eğitime ayrıldı. 14 yılda hep rekordan rekora koştuk. Dünyanın en çok yurtdışında temsilciliği olan altıncı ülkesidir. Temsilcilik sayımız 235'e çıktı. Dünyanın üçüncü büyük tohum, yemek bankasını da Türkiye olarak biz kurduk. Avrupa'nın en büyük tarımsal hasılasına sahip ülke Türkiye'dir. Avrupa'nın ilk dünyanın üçüncü denize inşa edilen havalimanını Ordu ve Giresun'da biz kazandırdık. Dünyanın en büyük kapasiteye sahip olan havalimanına yine AK Parti iktidarı mührünü vurdu. Marmaray'da 150 yıllık hayali gerçeğe dönüştü. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan denize indirdi, onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları da trenleri denizin altından geçirdi. Avrasya Tüneli'nde de sona gerdik. 
 

AVRASYA TÜNELİ'NDE TWO MİNUTE DİYECEĞİZ

Yıl 2004 Atatürk Havalimanı'nda sahil yolunu kullanarak arabayla geliyorum. Müthiş bir trafik var. Sarayburnu'na gelince şöyle baktım. Buradan Sirkeci, Eminönü, Beşiktaş'a geçmek ne kadar zaman alır, en az iki saat. Şuradan bir tünel yapsak da 5 dakikada karşı geçsek dedim. Bu projeyi sayın Başbakanımıza açtım o da "iyi olur" dedi "yapalım" dedi. Olur mu olmaz mı, 6 ay bunun münakaşası sürdü. Bunu yapacak mühendislik projesi var mı? Çok titiz çalışıldı, bu konudaki en iyi uzmanlarla çalıştık. Ve nihayet şimdi o hayalde gerçeğe dönüyor. Dünyanın en derin deniz altından geçen tünelini de yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız Davos'ta one minute dedi, Avrasya'da da two minite diyoruz ve 20 Aralık'ta açıyoruz. Yavuz Selim Köprüsü'nü de açtık, boğaza üçüncü gerdanlığı açtık. Dünyanın ilklerini yapmak bizlere nasip oluyor. Bundan sonraki hedefimiz yine boğazın altından geçecek üç katlı tüneli de gerçekleştireceğiz. Trenler için yaptık, arabalar için yaptık. Şimdi tüneller ve arabaları birarada geçirecek üç katlı projemizi gerçekleştireceğiz inşallah. 

AK PARTİ'NİN SAHİP OLDUĞU İKİ GÜÇ VAR

Kanalistanbul projesi tüm hızıyla devam ediyor. Çanakkale 1915  startını verdik. 2018 18 Mart'ında ilk kazmayı vuruyoruz.Hayırlı uğurlu olsun. Kuleler arası açıklık itibarıyla dünyanın en uzun köprüsü olacak. Yapılan en büyük projeler AK Parti iktidarına nasip oldu. Bu projelerin gerçekleştirilmesinde emeği olan kadrolar burada, sizlerle iftihar ediyorum. Dev yatırımlarımız, mega projelerimiz hız kesmeden sürecek. AK Parti olarak sahip olduğumuz iki güç var, birincisi millete olan inancımız, ikincisi istişare kültürümüzdür. Üç gün boyunca hep siyasetemizle, partimizle, ülkemizle ilgili bütün başlıkları konuşacağız, görüşeceğiz, istişarelerimizi yapacağız.