AA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erzurum'da yaşanan gerginliğe ilişkin, "Miting yapılması gereken yerde yapmazsan oraya provokasyon yapmaya da gelirler. Provokasyonu Ekrem İmamoğlu yaptı." dedi.
Soylu, TV Net'te "Net Bakış Özel" programında, Serhat İbrahimoğlu, Nedim Şener ve Hüseyin Likoğlu'nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Erzurum'da İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla düzenlenen "Halk Buluşması"nda çıkan ve bazı vatandaşların yaralandığı olaylara ilişkin Soylu, "Erzurum, İstanbul'u kaplamak için yapılan bir iş. Siyasetin ve seçimin kuralları var, bu kurallara uymayanlar var." diye konuştu.
Soylu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) nereyi miting meydanı olarak verirse orada miting yapılması gerektiğini ve siyasetin sorumluluk istediğini vurgulayarak, "Erzurum'a gitmişsin, miting yapılmayacak yerde miting yapmışsın. Bu dünyanın en büyük yalancısıdır ve sahtekardır. İBB'nin başında sahtekar bir adam vardır. Dünyada bu kadar ahlaka aykırı davranışlar yapan, siyaseti bu kadar kötü kullanan, demokrasiyi bu kadar istismar eden başka bir yapı görülmemiştir." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, esnaf buluşması adı altında miting yapıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Miting yapılması gereken yerde yapmazsan oraya provokasyon yapmaya da gelirler. Provokasyonu Ekrem İmamoğlu yaptı. Bugün orada provokasyonları yapanları bulmak da bizim görevimiz. Tespit edilen 21 kişiden 16'sı gözaltına alındı. Bu şekilde bir hır çıkarmaya çalışıyorlar ama Ekrem İmamoğlu devletin gücünü bilmiyor. Planlanan bir olay var mı? Aniden gelişmiş olay mı? Siyaset buna teşnedir. Muhtarlık seçimlerinde bile ani olaylar çıkabilir. Orada kafamızı karıştıran sadece bir kişi var. Bir uzman çavuş. FETÖ'yle daha önce irtibatlı ve iltisaklı olduğu tespit edilmiş."
Bu şekilde bir mitingin provokasyona açık olduğunu aktaran Soylu, polislerin olaya müdahale etmediği söylemlerinin yalan olduğunu söyledi.
Böyle toplumsal olaylarla ayakta kalabilmeye çalışıldığını dile getiren Soylu, "Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Kılıçdaroğlu arasında bir itişme var. 'Ben ne yapsam da öne çıksam' derdindeler. Anladığım kadarıyla bunlar işi kılıfa uydurmaya çalışıyorlar." dedi.
Bakan Soylu, partisinin İstanbul mitinginde yaşanan coşkuya dikkati çekerek, "Öncelikle bu Sayın Cumhurbaşkanımızın etkisidir. Emniyeti de kutluyorum. Millet bu mitinge yürüyerek geldi. Bu sahiplenmedir. Bu mitinge gelmek değil, duruş göstermektir. Mitinge, insanlar akarak geldi. 'Bu pazar gününe hazırım' mesajı veriyor. 'Ben aslanıma sahip çıkacağım' diyor bu duruş." şeklinde konuştu.
Batı medyasının seçime yönelik tavrına değinen Soylu, şunları kaydetti:
"Tayyip Erdoğan büyük devrimler yaptı. Bu anlamda Türkiye bambaşka bir seviyeye geldi. Batı'da, seçim olurken bile Erdoğan'ı hedef alıyorlar. Amerika bunları fonluyor. Türkiye bu oyunu değiştirdi. Biz seçimi, Amerika ve uzantılarıyla beraber yapıyoruz. Bu seçim bay bay Kemal'le yapılan bir seçim değil. Bu seçim kendini bitirmiş bir Akşener'le yapılan bir seçim değil. Bu seçimin konusu içerisi değil, bu seçimin konusu dışarısı. ABD, burada bir terör örgütü kurarak, Türkiye'nin uğraşmasını istiyor. Türkiye'de kim HDP ile kol kola girmek istiyorsa esas hedefi Amerika'yla işbirliği yapmaktır. Bu zamana kadarki CHP cumhurbaşkanı adaylarının, HDP'ye yaklaşım şekline bakın. Amerika bu işin patronajındadır."
Bakan soylu, Türkiye'nin yıllardır çözülemeyen sorunları çözdüğünü, terörle mücadelede yol katettiğini ve terörün altyapısını besleyen organizasyonları tasfiye ettiğini söyledi.
Türkiye'nin etki alanının büyümesinin rahatsızlık verdiğinin altını çizen Soylu, şunları dile getirdi:
"Bu Amerika'nın menfaatine geliyor mu? Mavi Vatan'ı Türkiye kurdu. Türkiye'nin politikası onlara korkutucu geliyor. Binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelere İHA, SİHA vererek onların yapacağı operasyonları kırdı. PKK ve PYD'yi bu seçimin içine bilerek koydular. Bunu Amerika yapıyor. Ben, 'Apo'yla Selo'yu serbest bırakacağım' diyorlar. Ellerinde belediye varken 26 yerde özerklik ilan ettiler. Şimdi iktidara ortak olmak istiyorlar. Bütün bunların hepsi açık açık Türkiye'nin önünde oynanıyor."
Bakan Soylu, seçim güvenliği ve seçimin ardından olabilecek provokasyonlara ilişkin soruya, "Kimsenin şımarıklığına müsaade etmeyiz. Siyaset yapan Cumhurbaşkanı adayı, 'Seçimi kazanırsanız, dışarı çıkmayın' der mi? Sayın Kılıçdaroğlu'nun öyle bir aklı olamaz. Hiç merak etmeyin. Sandık sonucu ne getirirse onu tesis edecek güce sahiptir." diye cevap verdi.
Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik kaset iddialarına yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Kılıçdaroğlu'nun bu konulardaki muhayyilesi geniş. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir kumpas kurmaz. Kendisi öyle geldi ama Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir planı olmaz. Bunların hepsi geçmiş dönemlerde yapılan işlerdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin günümüzde böyle bir işi yoktur. Devlet böyle işlemez. Zaten devletin nasıl işlediğini bilseler belediyeciliği bilirler."
Soylu, Türkiye'nin 2010 yılından itibaren bir yol içerisinde olduğunu belirterek, "52'ye 48'lik iki blok var. Zaman zaman değişiyor fakat kritik bir şey olmadığı sürece de değişmiyor. Kararsızların önemli bir kısmının sandığa gitmeyeceğini düşünüyorum." dedi.
Toplam 601 bin personelin seçimde görevli olduğuna vurgu yapan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Takviye kuvvet de alabiliriz. 7-8 bölgede toplantı yaptık. Deprem bölgesi sorumluluğumuz var, konteynerleri YSK'nın istediği yerlere kurduk. Seçmen seçim pusulalarının basılması, okulların kamera sistemlerinin ve jeneratörlerin çalışması bunlar bizim sorumluluğumuzda. Bütün kameralar tek tek kontrol ediliyor. Rahat bir seçim geçeceğini ve herkesin uyacağını düşünüyorum."