Soylu, beraberindeki Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Gaziantep'teki emniyet hizmetlerine 100 yeni araç hibesi nedeniyle düzenlenen teslim törenine katıldı.
Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'de güvenlik anlamında çok önemli adımların atıldığını söyledi.
Bugün ülkenin her tarafında huzur ve güven olduğunu, asayiş olaylarından uyuşturucuya, terör olaylarına kadar birçok noktada Türkiye'de çok önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye genelinde son 2 yılda evden hırsızlıklar yüzde 45'in üzerinde bir azalma sergiledi. Trafikteki ölümlerde geçen yılla bu yılın karşılaştırmasında sadece 10 ayda olay yerindeki ölümlerde yüzde 28,5 daha az insan kaybettik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir rakama ulaşmak mümkün değildir. Bunu hep birlikte yaptık."
Soylu, uyuşturucuya bağlı ölümlerle ilgili rakamlara da değinerek, "Uyuşturucuya bağlı ölümlerde 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki rakamları söyleyeceğim. 560'dan 920'ye çıktı. 920'den 941'e çıktı. 2018 yılı itibarıyla da 657'ye düştü. Yani orada da azalan bir trendi yakaladık. 2019 yılında cumhuriyet tarihinin en önemli yakalamalarını gerçekleştirdik." dedi.
Bu yıl içerisinde düzenlenen önemli uyuşturucu operasyonlarını anlatan Soylu, uluslararası alanda ve sularda da önemli operasyonların gerçekleştirildiğini anımsattı.
Soylu, terörle mücadelede de aynı kararlılığın sürdürüldüğünün altını çizerek, "Bugün Gaziantep'te hangi huzur ve güven varsa Diyarbakır'da, Şırnak'ta, Hakkari'de aynı huzur ve güven var." değerlendirmesinde bulundu.
Yarın Ağrı'da çok önemli ekonomik yatırımlarla ilgili törenlere katılacağını bildiren Soylu, devletin yatırım için gerekli huzur ve güveni oluşturup altyapıyı hazırladığını söyledi.
Soylu, güvenlik alanında çok önemli adımlar atılıp, sağlam durulduğunu vurgulayarak, Gaziantep'teki bazı sorunların da kısa sürede çözüleceğini ifade etti.
Gaziantep'te 6 ay sonra uyuşturucu meselesini kimsenin ağzına almayacağını kaydeden Soylu, kentte evden hırsızlık rakamlarında da aynı sürede yüzde 30 azalış sağlayacaklarını dile getirdi.
- "13-14 yaşındaki çocukları dağa götürüyorlar"
Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bir takım belediye başkanlarını görevden uzaklaştırdıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Niye görevden aldık? Kaymakamların, valilerin işleri az da onlara yeni bir iş yükleyelim diye mi görevden aldık? Hayır. Bir derdimiz var. 13-14 yaşındaki çocukları dağa götürüyorlar. Niye çalışıyoruz? Biz Müslüman bir milletiz. Niye gayret gösteriyoruz? Derdimiz ne? Memleket büyüsün, memleket zenginleşsin. Veren el, alan elden üstündür. Afganistan'daki, Pakistan'daki bugünkü hali biliyoruz. İran'daki, Irak'taki, Suriye'deki, Fas'taki, Yemen'deki ve Sudan'daki hali biliyoruz. Filistin'deki hali biliyoruz. Sudan'daki, Yemen'deki yetim evlerini biliyoruz. İnsanların ne hale geldiğini biliyoruz. Srebrenitsa katliamında yaşananlar halen gözlerimizin önünde. Eğer güçlü olmazsak, kuvvetli olmazsak, eğer üretmezsek, fabrikalarımız çalışmazsa eğer 81 vilayette havalimanlarımız, üniversitelerimiz ve şehir hastanelerimiz olmazsa bize diz çöktürürler. Bunu biliyoruz."
Soylu, dünyanın en kıymetli toprağında yaşanıldığını ve herkesin gözünün burada olduğunu vurgulayarak, bu nedenle çok güçlü olunması gerektiğini sözlerine ekledi.
Soylu, beraberindeki Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Gaziantep'teki emniyet hizmetlerine 100 yeni araç hibesi dolayısıyla düzenlenen teslim törenine katıldı.
Bakan Soylu, buradaki konuşmasında, Gaziantep'in Suriye'deki iç savaştan kaçarak gelen sığınmacılara yaptığı ev sahipliğini anlattı.
Yaşananlar konusunda Gaziantep'in büyük bir alkışı hak ettiğini vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
"Biz 50-100 yıl sonra gelecek kuşaklara büyük binalar bırakmayacağız sadece. Sadece fabrikalar bırakmayacağız. Biz insanlık bırakıyoruz. Avrupa'nın, Almanya'nın, İngiltere'nin, Avusturya'nın, Fransa'nın bilmediği, Amerika'nın hiçbir zaman bilemediği, bilemeyeceği, onların sadece sömürge olarak bildiği şeylere karşı insanlık bırakıyoruz. Evlatlarımıza da insanlık bırakıyoruz, dedelerimizin, atalarımızın bize bıraktığı gibi. 2011'deki iç savaşın ilk gününden itibaren nelere katlandığınızı, insanlığınızı, kültürümüzü, geleneğimizi nasıl ortaya koyduğunu biliyoruz. Bunları güzelleme yapmak için söylemiyorum. İnsanlık için söylüyorum. Biz Almanya, Avrupa değiliz. Ana babamızı huzurevlerine bırakan bir millet hiçbir zaman olmayacağız. Komşumuzu çıplak bırakan bir millet olmayacağız hiçbir zaman. Biz çok farklı bir milletiz."
Şimdilerde Tel Abyad'dan Rasulayn'a kadar o bölgeye de huzur getirileceğini ve insanların rahatça yaşayacağı bir iklim oluşturulacağını ifade eden Soylu, "Bunu yaparken parasına puluna bakmayız. Biz çalışır, çabalarız, gerisini, teslimiyetimizi Allah'a yaparız." diye konuştu.
- " Hangi belediyenin görevidir çukur kazmak"
Bakan Soylu, bazı belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili eleştirilere de değinerek, şunları kaydetti:
"Hepimiz çoluk çocuk sahibiyiz. Bizim oradaki belediye başkanlarını görevden almamızın tek bir sebebi var. Hangi belediyenin görevidir çukur kazmak. Daha yeni yakaladık, yeni. Van'ın Saray ilçesinde görevden alınacağını bildiği için, naylon faturalar tertip edilip paraların terör örgütüne aktarıldığını daha yeni yakaladık. Kendilerine müzahir evlere çatı, kiremit ve çimento malzemesi göndermek suretiyle... Aslında malzeme falan yok. Dün gidip köyleri tehdit etmişler 'Aman ha gelirlerse, siz aldık deyin' demişler. Yazıklar olsun. Hepsini yakaladık. Teröre finansmanın nasıl olduğunu ortaya koymaya çalışıyorum. 13-14 yaşındaki çocukları dağa gönderdiler. Hem de nereden gönderdiler, belediyelerin düzenlediği festivallerde. Hiçbirinden Diyarbakır anneleri için bir ses duydunuz mu?"
Bu yapıda Türkiye'nin büyüyüp zenginleşmesini, demokratikleşmesini, ilerlemesini istemeyen bir anlayışın hakim olduğunu belirten Soylu, "Bugün ana muhalefet partisi lideri diyor ki, 'Kayyum demokrasiye darbedir'. Demokrasiye en büyük darbeyi PKK vuruyor. Korkutarak, o belediyelerin imkanlarını teröre finanse ederek. Bir kez daha söylüyorum; hani belediyelerden milletvekilliklerinden çekileceklerdi. 20 Kasımda bir toplantı yaptılar. Orada mı karar verdiler zannediyorsunuz, hayır. 19'unda PKK Kuzey Irak'ta toplantı yaptı. Çekilip çekilmeme kararı orada alındı. Bunlar figüran. Bunlar, orada alınan kararı, sanki değerlendiriyormuş gibi ortaya koyuyorlar." diye konuştu.
- "Bu tiyatro artık bitsin"
"Bu tiyatro artık bitsin" diyen Soylu, şunları kaydetti:
"Ne olur CHP gibi Türkiye'nin meşru bir partisini buna alet etmesinler. Bu ülkenin bir evladı olarak yalvarıyorum, teröre alet etmesinler. Büyüyelim, çocuklarımız güzel okullarda okusun. Ağrı'da, Hakkari'de, Gaziantep'te, Balıkesir'de Avrupa'ya dünyaya parmak ısırtalım. Bunu yapabilme kabiliyetine sahibiz. Ama siyasetin meşrutiyeti üzerinden eğer terörü sarmalar, sıvazlarsak bize öbür dünyada da bu dünyada da hesabını sorarlar. Bu feryadım bir İçişleri Bakanı olarak değil, bu ülkenin geleceğinden emin olan bir evladınızın feryadıdır. Bizim derdimiz sadece Doğu ve Güneydoğu'yu huzura kavuşturmak değil, bir taraftan Orta Doğu'yu bir taraftan da en zor zamanımızda bize yardımcı olan Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerin huzur içerisinde olmasını sağlayabilmektir."
Türkiye'nin dünyaya gerçekleri anlatan bir ülke olduğunu aktaran Soylu, ülkenin menfaatleri için çalışan herkesin sonuna kadar arkasında olacaklarını sözlerine ekledi.
Bakanlar Soylu ve Gül, bazı araçların anahtarlarını polis memurlarına teslim edip hatıra fotoğrafı çektirdi. (AA)