Bakan Çavuşoğlu: ABD-Türkiye ilişkileri Brunson yüzünden gerilmedi

Bakan Çavuşoğlu AA Editör Masası'nda soruları yanıtladı. Çavuşoğlu, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili, ''Suudi Arabistan biraz gecikti. Suudi Arabistan'ın geç de olsa Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü kabul etmesi önemlidir. Herhangi bir ülkeyle delilleri paylaşmadık'' ifadelerini kullandı. ABD-Türkiye ilişkilerine de değinen Çavuşoğlu, ''İki ülke ilişkileri Brunson yüzünden gerilmedi, ABD'nin PKK ve FETÖ'ye destek vermesinden dolayı gerildi'' dedi

1

  Çavuşoğlu, konuk olduğu AA Editör Masası'nda Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili Suudi Arabistan'ın gerekli iş birliğini sergileyip sergilememesiyle ilgili soru üzerine, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda bugünkü AK Parti grup toplantısında önemli açıklamalar yapacağını vurguladı.      

 "Bu süreçte geç de olsa Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü kabul etmesi önemlidir." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:      

 "Esasen bu süreçte Türkiye dünya kamuoyunun önünde sakin, aklı selim, sağduyulu, şeffaf, dirayetli bir tutum sergilemiştir. Bu olayın aydınlığa kavuşması için yapması gereken her şeyi yapmıştır ve bundan sonra da yapacaktır. Özellikle sayın Cumhurbaşkanı'mızın Suudi Arabistan Kralı Salman ile yaptığı görüşmeden sonra Suudi Arabistan'ın iş birliği konusunda daha olumlu olduğunu söyleyebilirim."      

 Çavuşoğlu, olayın soruşturulması için ortak çalışma grubu kurulduğunu anımsatarak, araçların aranması dahil tüm süreçlerde Suudi yetkililerin de olduğu söyledi.      

 Süreci birlikte yürütmenin şeffaflığın göstergesi olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, cumhuriyet başsavcılığının da soruşturmasını genişleterek sürdürdüğünü belirtti.      

Çavuşoğlu, başsavcılığın yürüttüğü soruşturmada elde edilen belge ve bulguların ortak çalışma grubu bünyesinde Suudi Arabistan'la da paylaşıldığını kaydetti.      

 Bakan Çavuşoğlu, "Diyelim ki Birleşmiş Milletler ya da uluslararası bir kuruluş ya da mahkeme soruşturma açtı. O zaman da biz tabii nasıl bugüne kadar iş birliği yaptıysak, elde edilen bilgilerin, bulguların verilmesi gibi uluslararası hukuk çerçevesinde gibi şeffaf bir iş birliği yaparız." diye konuştu.      

Soruşturmada geç kalınmasının Türkiye'den kaynaklı olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Biz daha olayın başında Suudi Arabistan'ın başkonsolosluk binasını, başkonsolosluk rezidansını, araçları dahil arama yapılması gerektiğini, yapmak istediğimizi karşı tarafa ilettik. Karşı taraf, 'döneceğiz' dedi ama geç döndüler. Cumhurbaşkanı'mız kralla görüştükten sonra işler daha da kolaylaştı." ifadelerini kullandı.      

 Çavuşoğlu, başsavcılığın soruşturmasının ortak çalışma grubundan tamamen ayrı olduğuna dikkati çekerek, "Elde edilen bilgi, belge paylaşılabilir. Bir arama yapılacağı zaman onlarla istişare edilebilir." dedi.      

 "Kaşıkçı davasının herkesi tatmin edecek şekilde ne olduğu ortaya çıkana kadar soruşturma devam edecek." diyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:      

"Bu süreçte çok sayıda dışişleri bakanı, uluslararası örgüt temsilcisi ile temasta olduk. Onların araması ya da ziyaret etmesi üzerine. Tabii birden bir insan, bir can, bir gazeteci kayboldu. Herkes ne olduğunu merak ediyor. Farklı, çelişkili bilgiler var ortada. Dünya kamuoyunda, uluslararası toplumdan bu konuda çok güçlü ses geldi. Bizim sergilediğimiz tavrın yanında uluslararası toplumun ortaya koyduğu baskı da Suudi Arabistan'ın cinayeti kabullenmesine sebep oldu diyebilirim."      

Çavuşoğlu, “Biz şuana kadar herhangi bir ülkeyle bizdeki delilleri ve bilgi paylaşmadık.” ifadesini kullanarak, bu yöndeki sorulara daha önce de cevap verdiğini hatırlattı.      

  Ancak istihbaratlar arasında görüş alışverişi olabileceğini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:      

 “Sorular sorulabilir. Bize de ne yaptığımız soruluyor. Biz de ne yaptığımızı, ne olduğunu anlatıyoruz. Yeri geldiği zaman toplantılarda da bu konu gündeme geliyor. ABD’de kongre üyelerinden ve basın dünyasından bile ses ve tepkiler geliyor. Bazı ülkelerde görüyoruz ‘Suudi Arabistan’la ilişkileri bozamadan nasıl bu işi yürütebiliriz’ anlayışı da var. Bu da o ülkelerin kendi tutumudur. Burada zaten bir ülkeyle olan ilişki değil. Ortada bir cinayet var. Bunun aydınlatılmasıdır. Hukuki bir süreçtir. Yargı sürecidir ve bunun açıklığa kavuşması gerekir.” 

(AA)