Bakan Albayrak 24'te

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak 24'te gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

1

24 Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek'in canlı yayında sorularını cevaplayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in ABD'den iadesiyle ilgili olarak Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'nın bu ülkeye giderek bizzat takipçisi olacağını söyledi. 


Bakan Albayrak'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

BU YAPI TASFİYE EDİLME KAYGISIYLA BİZZAT SONUNU HAZIRLADI

Bu yaşanan tramvatik sürecin tüm toplumu, tüm sokağa çıkarak dik duruş gösterenlere, medyaya, 24'e teşekkür ediyorum. Türkiye açısından tarihi dönemden geçiyoruz. Sinema, dizi senaryo noktasında baktığımızda tahayyül edemeyeceğimiz şeylere Türkiye olarak bilfiil şahitlik ediyoruz. O geceden önce yaşanan günler, haftalar, yayınlar, dedikodular çerçevesinde insanlarda soru işareti vardı. Neydi bu? Öncelikli olan yargı, askeriye ve bürokrasideki hazırlığın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle YAŞ öncesi atılacak adımlar, duyumlar terör örgütünden ciddi kaygılar oluşturdu. Meclis'ten geçen yasa, bu örgütün yargıdaki ayaığının tasfiye edilmesinin kaygıları. Bu yapıyla detaylı bir çalışmanın, her bakanlığın kendi bünyesinde adım atacağının korkusu. 

İLK TELEFON GELDİĞİNDE ÇOK CİDDİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEDİK

Bu süreçlerin olgunlaşmaya başlamasıyla bu yapıyı geniş kapsamlı bir tasfiyeye mutahap olmadan çılgınca, vahşice, zalimce bir adım atmaya itti. O akşamın Türkiye tarihinde kara bir gece olarak başlayıp hayırlı bir şekliyle neticelenmesi kimsenin malumu değildi. İlk telefon geldiğinde fazla ciddi bulmamıştık. Sonraki telefonlarda İstanbul ve Ankara'dan gelen telefonlar. Genel sekreterimiz aradı. İş farklı şehirlerde, bölgelerde kalkışmaya yönelik emareler ortaya çıkınca artık netleşmeye başladı. Bu çılgınca bir şey. Devlet örgütle mücadele ediyor, bitmişliğin, tükenmişliğin psikolojisi bu. Bu yapı artık halkın nezdinde, toplumun milletin nezdinde bir itibarı olmayan yapı. Eğitim, hayır, hasenat söylemleriyle insanları, aileleri, bireyleri kandırdığı ortaya çıktı. Bu yapının kendi menfaatine aykırı gelebilecek herşeye karşı acımasız metodları uygulama başlaması toplum nezdinde ortaya çıktı. 

SÖZDE BİR DİNİ ANLAYIŞ ASLINDA SAPIK BİR DİNİ ANLAYIŞ

Üstü ihanet resminin tamamen kalktığı bir terör örgütü, ihanet şebekesi kendini yok etmeye kalkıştı. Bu bir maşadır, şudur, budur vs. Bunun gereğini devlet olarak çok net yapılacaktır. Daha vahim olan 40 yıllık süreç içerisinde bu ülkenin en değerli varlığı olan nesillerini, evlatlarını sözde bir dini anlayış, aslında sapık bir dini anlayıştan bahsediyoruz. Kazanmak için her yol mübahtır diyen bir yapıdan bahsediyoruz. Devlet, devlet adamlığı, devletin bu resim çerçevesi içerisinde olması gerektiği gibi birçok şey söylenebilir. Burada en önemli sahip olduğumuz kıymetli varlık son 13-15 yılda yaşandı. Bu yönetim ve liderlik Türkiye'nin uluslararası diplomatik ilişkileri, ekonomik alanlarda en kıymetli varlık. Ekonomi, yatırım büyüyor ilerliyor. Bizim bu noktada böyle durmamızın en önemli sebebi hakikaten çok güçlü bir liderlik var bu ülkenin başında.

KADERİN ÜZERİNDE KADER VARDIR MANTIĞI ONU GÖSTERDİ

Cumhurbaşkanımız son dönemde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yetiştirdiği sadece en tecrübeli, farklı krizleri yönetmiş bir lider olması değil, Türk siyaset hayatında en basiretli ve ferasetli liderlerden. Böyle bir kişilik millete etki ediyor. Bunun en güzel özelliği, o gece halka hitap ettikten sonra milyarlarca insanın özgürlüğü, demokrasisi, geleceği, evlatları için sokağa çıkmasıyla görülebilir. Kaderin üzerinde bir kader mantığıyla şunu öğreniyorsunuz, kader planında sizin takdirinizde olmayan sonsuz şey var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak tüm bu senaryoyu A'dan Z'ye okuduğumuzu düşünüyorum. Sadece devleet olarak bizim görmemiz değil, vatandaşın da konsolide olarak her geçen gün görmesi önemli. 

DEMOKRASİ DIŞI DEĞİŞİMDE ORTAYA ÇIKACAK YAPI MİLLİ DEĞİL

Bu resmin çok farklı ayakları var. Bu yapının sadece sirayet etmesi mümkün değil. Özel sektöre de sirayet ettiği herkesin malumu. Savcılar özelinde bu süreci, hukuki, demokratik bir zeminde takip ediliyor olması bizim en büyük kazanımımız. Bunun en sıhhatli kararın alınmasıyla ilgili süreç son hızıyla ilerliyor. Hakikaten bu itirafçılık noktası her geçen gün daha da hızlı büyüyor. Bu yapıya ait yeni birileri itirafçılarıyla networku genişletiyor. Hatırı sayılır anlamda itirafçılık noktasında ifadeler olduğu kulağımıza geliyor. Bu saatten sonra Türkiye'de olağandışı gerçekleşebilecek herhangi bir olay neticesinde Türk siyasi resmi değişmesi akabinde ortaya çıkacak figürler ve yapı milli değildir. Türkiye'de bir demokrasi var, bunun da tecelliği etti nokta seçimlerdir. Halk sandığa gider, oyunu kullanır, seçim sonucunda ortaya çıkacak olan özgür irade, hükümet millidir. 

GÜLEN TERÖR ÖRGÜTÜ DE BU KUKLALARDAN BİR TANESİDİR

Siz bu resmin dışına çıkabilecek direk veya indirekt resimleri kesinlikle ama kesinlikle mili olduğunu iddia edemezsiniz. Gülen cemaati denen bir terör örgütü bu kuklalardan bir tanesi. Türkiye'de başka terör örgütleri de var. Bir çoğunun taşeronluğunu yapan üst akıl gayri milli tabloyu tesis etmek için mücadele ediyor. Kimin ne pozisyon aldığını, nasıl hareket ettiğini çok farklı olaylarla da yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız. Bu kadar olağanüstü olaydan sonra kimse milli bir tablo çıkmasını beklemez. Türkiye'nin düşmanlarıyla, dostlarıyla yeni bir süreci başlatmıştır. Paydaşlarına eskisinden daha fazla mükabele edecek olan iletişim, çözüm içerisinde dostluğu, arkadaşlığın daha fazla karşılığı olacak bir döneme giriyoruz. 

TEMMUZ KRİTİK DİYE KENDİNİ İMHA EDEN BİR EKİP...

Bu çalışmayı uzun süreli hata yapılmasın diye detaylı bir şekilde ortaya koyan ekip var arkada, bürokraside, emniyette vs. Bu çalışma bir günde değil. Temmuz ayı bir noktada kritik bir aydı. Türkiye'nin kaderi için kritik bir ay olarak değerlendirip kendini imha eden bir ekiple karşılaştık. Türkiye'nin içinden geçtiği bu süreci ancak milletçe, siyasetin de birlik ve beraberlik içerisinde milli bir duruşla aşacağını düşünüyorum. Siyasilerin bugün verdiği fotoğraf çok önemli. Burada da halkın çok yakından takip edeceği durum da kimin samimi, kimin değil olduğudur. Burada gerek MHP, gerek CHP ve iktidar partisi Türkiye'nin mozaiğini samimi bir şekilde yapacakları çalışmalarla ortaya koyarlarsa Türkiye açısından çok yeni, pozitif bir sürecin başlayacağını düşünüyorum. 

ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ HER PARTİ İÇİN BİR TEST OLACAK

Her siyasi partinin siyasi bir görüşü olabilir, ekonomi, sosyal politikalara dair görüşü olabilir. Ülkenin bekası, güvenliği, ali menfaatinin mevzubahis olduğu konularda siyaset ortak bir fotoğraf veremiyorsa düşündürücü. Son zamanlarda bu resmin düzeliyor olması en büyük kazanımlardan bir tanesi. Halkımız bu süreçleri çok yakından takip edecek, kimin doğru duruş sergilediğinin yakından takip edecek. Bu süreç her parti için test olacak. Bombalar millete, vatandaşa, Meclis'e atıldı. Vatandaşa sıkılan kurşunlar, atılan toplar, tanklar, uçaksavarlar, helikopterlerle atılan bombalar hiçbir darbede bu yapılmadı. İşgal kuvvetleri müdahale etse bundan daha kötü olamazdı, Allah göstermesin. 

GEÇMİŞTEKİ KARANLIK OLAYLARDA FETÖ PARMAĞI OLABİLİR

Sadece 24 Kasım'da cereyan eden Rus uçağının düşürülmesi değil belki Gezi'yi başlatan olayların bile farklı konularda ortaya çıkan bu olayla ilgili bile bu yapının bağlantılı olmadığını iddia etmek mümkün değil. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu meselesiyle ilgili, açılacak dosyalarla ilgili tüm bu resimde geriye dönük soru işareti teşkil eden cinayetlere, olaylara baktığımızda bu yapının parmağı var mıdır, yok mudur araştırılması gerekiyor. Özellikle yargıdaki bu temizlik, askeriyedeki bu temizlikten sonra Türkiye'de kim olursa olsun aşgari müştereğe haiz binlerce savcı ve hakimlerimiz var. Bunu vicdan çerçevesinde değerlendirdiğimizde çok açık ve net samimi bir bakış ortaya koyacaklarını düşünüyorum. Çok daha olumlu bakıyorum. Halkın farkındalığı, bürokrasinin farkındalığı çok önemli kazanımlar elde edildi artık. Meseleye bakılmasıyla değil görülmesiyle alakalı artık. 

BÜYÜYEN PERFORMANSIMIZ BİRİLERİNİ KAYGILANDIRABİLİYOR

Tarih kader sizi bir yere doğru itiyor. Ortada bir gerçek varsa Türkiye ekonomik olarak büyüyor, siyasi olarak istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Halkın eğitim ve farkındalık düzeyi, her geçen gün bireysel bir etkinlik olarak kendini geliştirme düzeyi çok ciddi oranda artıyor, hızla büyüyor. Böyle bir coğrafyada dünya petrol rezervlerinin yüzde 60'nın olduğu bir coğrafyada bu yetkinliğe, kapasiteye sahip bir ülke olarak ister istemez farklı ekonomik kazanımlar, büyüyen performansları gösterdikçe rekabetin doğası gereği birilerin kaygılanmasına sebep olabiliyorsunuz. Neyin kimi kızdırdığı, kızdarmadığından ziyade biz geniş bir yelpazede dostlarımızı arttırma misyonundan hareketle her ülkeyle, her pazarla yakın ilişki kurmaya gayret ediyoruz.

ARTIK ESKİ TÜRKİYE ESKİ BÜROKRASİ YOK ÇEŞİTLİLİK VAR 

Türkiye son 15 yıllık istikrarlı resimde küresel bir birleştirici resim stratejisi güdüyor. Tüm ekonomiye, sermayeye, işbirliklerine açık bir şekilde kazan ve kazan düsturunu şiar ederek ilerliyor. Eski Türkiye ve eski bürokratik mantıkla bakıldığında tek pazar, tek strateji, tek firma üzerinden sektör çeşitliliğine, üretim çeşitliliğinden sermayeye çeşitliliğine değin çok zengin bir içerikle devam ediyoruz. Biz Türkiye olarak tüm iletişim ve diyalogta olduğumuz paydaşlarımızla her iki tarafın ali menfaatine, dünya barışına, kazan ve kazan anlayışıyla katkı sunmak istiyoruz. Bu birilerini rahatsız ediyor olabilir ki, bu kuvvetle muhtemeldir. Pazar ekonomisi gereği biri artıyor, diğeri azalıyorsa bu olabilir. 

İKİ BAKANIMIZ GÜLEN'İN İADESİNİ BİZZAT TAKİP EDECEK

Bundan sonraki süreçteki cereyan etmiş olan bunların içerisinde son ifadelerin yer aldığı, somut delillerin olduğu çalışmayla en kısa sürede Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlarımız bilfiil Amerika'ya giderek bu süreci takip edecekler. Bundan sonraki süreç Türkiye'nin değil muhatabımızın sorunu. Ortaya çıkacak tabloya göre ondan sonra oturulur, değerlendirme yapılır.