Osman Nuri CERİT / ANKARA
G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olan Almanya’nın, diplomatik nezaket sınırlarını aşan “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın korumaları zirveye gelmesin” talebine yönelik tepkiler sürüyor. Hamburg’da 7-8 Temmuz tarihlerinde toplanacak zirve öncesi yaşanan skandal gelişme, sadece diplomatik nezakete değil, uluslararası anlaşmalar ve hukuka da açık aykırılık oluşturuyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) 1973 tarihli “Uluslararası Koruma Altındaki Kişilere Karşı Suçların Önlenmesi Anlaşması" hükümlerine göre, konuk devlet ve hükümet başkanlarının korumaları, ziyaret süresince, “diplomatik personel” statüsüne sahip oluyor. Benzer hükümler, 1961 tarihli Viyana Sözleşmesi’nde de yer alıyor.
ENGELLEYEMEZLER
Anlaşmalarda imzası bulunan ülkelerin, bu hükümleri yok sayarak konuk devlet veya hükümet başkanlarına eşlik eden korumaları ülkelerine almama gibi keyfi yaptırım hakları bulunmuyor. Diplomatik statüye sahip kişilere yönelik tek yaptırım, Viyana Sözleşmesi’nde yer alan “istenmeyen adam” uygulamasıyla mümkün. Bu hakkın kullanılması için “istenmeyen adam” ilan edilen kişinin, konuk olarak bulunduğu ülkenin içişlerine karışması gerekiyor.
Misliyle karşılık verilecek
Uluslararası anlaşma ve hukuka rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik edecek korumalara yönelik bir yaptırımla karşılaşılması halinde, “mütekabiliyet” esaslarına göre misliyle karşılık verilecek. Tüm uyarılara rağmen böyle bir olasılık yaşanırsa, Almanya’dan gerçekleşecek ziyaretlerde resmi heyetlerde yer alan korumaların Türkiye’ye girişleri engellenecek.