Seçim bölgesi Bursa'ya gelen eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, yerel yayın yapan AS TV'nin yayınına katılıp gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye'nin etrafında yaşanan olaylara rağmen istikrarlı bir tutum içinde yoluna devam ettiğini ifade eden Ala, terörle mücadele konusunda kararlılıkla adım attıklarını söyledi. Türkiye'nin PKK ile 1980 yıllarından itibaren mücadele ettiğini belirten Ala, Suriye ve Ortadoğu'nun, dünyanın hakim güçlerinin son yıllarda yaşanan olaylara müdahil olması sonucu bataklığa dönüştüğünü ifade etti. "Suriye'de çok sayıda terör örgütü var" diyen Ala, "Türkiye böyle bir ortamda istikrar içinde yoluna devam ediyor. Örneğin Ukrayna'da Kırım el değiştirdi. Ekonomik kriz çıktı dünyayı kavurdu. ABD'de büyük firmalar battı. 1980'lerde Türkiye'de başarıları ile örnek gösterilen Yunanistan battı. Ama Türkiye'de böyle bir durum yaşanmadı. Büyük devletlerin ekonomik krizlerine rağmen biz büyümeyi sağladık. Çünkü ihracata yönelik bir büyüme sağladık. Kişi başı milli gelirimiz 10 bin dolar. Milletin sandıkta istikrarın arkasında durmasıyla bu başarı sağlandı" dedi.
Ankara'daki patlamaya ilişkin de konuşan Ala, "Türkiye'de ne zaman istikrar olursa terör ortaya çıkıyor. Ankara'daki patlama Türkiye'nin geleceğini hedef aldı. Ancak Türkiye buna boyun eğmeyecek. Olay olduktan sonra adli ve idari soruşturma açıldı zaten. Bu olayın arkasında ve önünde kim varsa kısa zamanda ortaya çıkarılacak. Bu olayı kınamak bile yetmez. İnsanlıktan nasibini almayan kişilerin yaptığı terör saldırısıdır. Soruşturma sonucunda değerlendirmemizi yapacağız" ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM SÜRECİ İLE KONUŞTU
Efkan Ala, katıldığı canlı yayında çözüm süreci ile ilgili de konuştu. "Çözüm sürecinin nihai hedefinin PKK'nın silahları gömmesiydi" diyen Ala şöyle devam etti: "İngiltere ve İspanya bu yöntemle terörden kurtuldu. Bölgede şu anda sadece Ak Parti var. Hakkari, Bitlis, Muş ve Şırnak'ta üniversiteler açtık. Havaalanları yaptık. Bu yatırımlar sonucu anneler meydana çıktı ve 'Çocuklarımızı dağa çıkarmayın' dedi. Ancak Habur olaylarından sonra süreç kesintiye uğradı. Sonra dağdan inmeler başlayınca süreç tekrar ilerlemeye başladı. 8 Mayıs 2013'te teröristler Türkiye'yi terk edecekken 28 Mayıs'ta Gezi olayları oldu ve teröristlerin Türkiye'den çıkışları durdu. Duran süreci devam ettirmek istedik ancak bu defa 6-7 Ekim olayları çıktı. Biz bu olayda ne zaman ciddi bir yol alsak bir el ortaya çıkıp ortalığı karıştırıyor. Ancak biz el birliği yaparsak bunun üstesinden geliriz" dedi.
TERÖR MESELESİNİ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARACAĞIZ
Açıklamalarında Selahattin Demirtaş'ın, 'Ben terörü çözeceğim' vaadiyle seçmenlerin karşısına çıktığını belirten Ala, "Bölgedeki vatandaşımız bu umutla oy verdi. Ancak bunu millet görmedi. Teröre son verilmesi gerekirken polislerimizi şehit ettiler. Terörist faaliyete girdiler. Ama devlet bunun karşılığını veriyor. Bu meselede herkesin terörün karşısında olması lazım. Ama terör meselesini yine biz çözeceğiz. Bundan sonra terör meselesini Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız. Çünkü bunun kimseye faydası yok. Terör maşasını elinde tutanlar yetmişaltı milyon 500 bin insanın sırtından insinler" dedi.
YANLIŞIMIZ VAR
7 Haziran seçimlerinde Ak Parti'nin oylarındaki düşüşü değerlendiren Ala, "Yüzde 49'dan yüzde 41'e düşmüşseniz bir yanlışınız var demektir. Biz milleti değil millet bizi değerlendiriyor. Bizim kendimizi millete anlatmamız lazım. Biz bütün kurullarımızla eksikliklerimizi konuştuk. Sonuçta adaylarımızdan yüzde 40'ını değiştirdik. Yeni bir seçim beyannamesi ortaya çıkardık. İnsanız yanlış yaptıklarımız var onları da yapacağız. İçerdeki davalar paralel yapı ve Suriye'deki gelişmeler sizi sıkıntıya soktu ama vatandaş bizden çözüm istiyor" açıklamasını yaptı.
ULUDAĞ'DA TEK BİR KURUM YETKİLİ OLACAK
Son zamanlarda reformların yavaşladığına dikkat çeken Ala, sokaktaki vatandaşları daha adaletli yönetim istediklerini belirtip, "Örneğin bir mahallede 5 katlı binalar var ama biri 8 kat yapmış. Vatandaş bunu sorguluyor, neden 8 katlı yapılırken karşı çıkılmadı diye. Bu yanlışları düzelteceğiz. Rekabet yapıyoruz. Bürokrasiyi azaltacağız. Gerektiğinde bürokrasi vatandaşın ayağına gitmeli. Şu anki Anayasa bizi yavaşlatıyor. Hantal olan devlet kurumlarını değiştireceğiz. Mesela Uludağ'da 6 yetkili var. Bir şeyin sahibi çoksa sahibi yok demektir. Onun sahibini tek yapacağız. Hızlı kararlar alınması için devlet kurumlarının kendisini yenilemesi gerekir. Bu reformları yapacağız. Devlet kurumları halka hesap veren kurumlar olmalı" diye konuştu. DHA