AK Partili Göksu CHP'li İBB'yi topa tuttu... ''Arkasına almak yerine sırtını döndü''

Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni adeta topa tuttu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İstanbul'un gün geçtikçe geriye gittiğini vurgulayan AK Partili Göksu, İBB'yi yönetenlerin İstanbul'u arkasına almak yerine, İstanbul'a sırtını döndüklerini belirtti.

Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, İBB'yi yönetenlerin İstanbul'u arkasına almak yerine, İstanbul'a sırtını döndüklerini ve kentin gün geçtikçe geriye gittiğini vurguladı.

AK Partili Göksu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla CHP'li İBB'yi ve yönetimini adeta topa tuttu.

"Aziz İstanbullular1 diyerek seslenen AK Partili Göksu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

Bugüne kadar İBB Meclisi kürsüsünde ve birçok yayın organında, İBB'yi yönetenler için yaptığımız bütün ikazlarımızda, İstanbul'a bir gün bile hizmet edilmezse İstanbul gibi büyük bir metropolün hızla geri gideceğini defalarca söylemiştim.

4,5 yılın sonunda maalesef, CHP'li İBB Başkanı ve yönetimi ile İstanbul'un her alanda geri geri gittiğini sadece biz değil, İstanbul'u yaşayan herkes çok yakından hissediyor.

Maalesef İBB Başkanı, göreve geldiği günden bu yana İstanbul'u yönetmeyi hiç düşünmedi.

İstanbul'un dar gününde İstanbulluların yanında olmadı. Ya tatili ya da siyasi kulis yapmayı tercih etti.

İstanbul'u arkasına almak yerine, İstanbul'a sırtını döndü.

Kendisini İstanbul'a tercih etti. Kentini değil, kendini düşünmeyi tercih etti.

4,1 Milyar TL'lik İETT bakım ihalelerinin CHP Milletvekilinin mali müşaviri olduğu yandaş bir firmaya verdi.

CHP'li firma milyarlar kazanırken, İstanbullular sokaklarda saatlerce otobüs bekledi.

Metro ve tramvayları çalıştıramadılar.

Asansörlerin ve yürüyen merdivenlerin bakımını bile yapamadılar.

Bir de hiç sıkılmadan Fazilet Durağı yalanında olduğu gibi İstanbulluları merdivenleri bozmakla suçladılar.

Bakımını yapamadıkları için, o güzelim dikey bahçeleri söküp attılar.

İstanbul'la özdeşleşen laleleri kuruttular bu şehirde.

Bir metreküp yeni su kaynağı üretemediler.

İstanbul'un suyunun %72'sini karşılayan Melen Projesi'ne hadsizce çamur atmaya kalktılar.

Bütçedeki yatırım oranını %80 oranında azalttılar.

İstanbul'da trafikte kalma süresini dünyada 1. sıraya yükselttiler.

"Günde 40-50 bin araç geçecek diye tünel mi yapılır?'' diyerek, Levazım Tüneli'nin yapımını durdurdular.

Silahtarağa Arıtma Tesisini iptal ederken bunu da hiç utanmadan törenle yaptılar.

İstanbul'un deprem bütçesini 6 kat düşürdüler.

Söz verdikleri 100 bin konutu dönüştürmeyi bırakın, bizim dönemde yapılan Bayrampaşa'daki deprem konutlarını bile dağıtmayı beceremediler.

"5 yılda bu sorunu çözeriz" deyip 5 yılda Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi'ni bile hazırlayamadılar.

Deprem bütçelerini küçültüp reklam bütçelerini büyüttüler.

İBB'ye 66.712 partiliyi doldurdular.

İBB'den 23.298 emekçiyi işten attılar.

İstanbul'u ''borçlanamaz'' hale getirdiler.

2019 yılında 28 milyar TL borçla aldıkları İstanbul'u bugün 5 kattan daha fazla borçlandırdılar.

AK Parti döneminde borcun bütçeye oranı %89 iken, bu oranı %177'ye çıkardılar.

Biz bunların yaşanacağını her zaman öngörüyorduk. Çünkü bu öngörülerimizde bizleri haklı çıkaracak sebeplerimiz ve geçmişten gelen hatıralarımız vardı.

Öngörülerimizde neden haklı çıktık biliyor musunuz?

Çünkü biz CHP'yi ve onun zihniyetini tanıyorduk. Neler yapabileceklerini ya da yapamayacaklarını biliyorduk.

Çünkü biz bu filmi 30 sene önce de izlemiştik. O zaman olduğu gibi şimdi de İstanbul'a yazık edeceklerini biliyorduk.

Çünkü yanlış rotanın doğru hedefe götürmeyeceğini biliyorduk.


Çünkü CHP'nin rotasının bu milletin rotasıyla aynı olmadığını biliyorduk.

O zaman olduğu gibi şimdi de İstanbul'un yıllarının kaybolmasına sebep olacaklarını en baştan biliyorduk.

Ancak hiçbir gece daimi değildir ve mutlaka bir sabahı vardır. Zira fetret dönemi diyebileceğimiz bu 4,5 yıl boyunca İstanbul'u bütünüyle ihmal eden bu yönetimin değişmesi de kaçınılmazdır.

Nasıl ki bu şehir; çöp dağlarının patladığı, çeşmelerin su sesine hasret kaldığı, sokaklarında temiz hava değil, kükürt solunan yıllardan sonra, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, kendini yenilemenin ve geleceğe taşımanın yolunu bulduysa, yine aynı şekilde kendisini yenileyecektir.

İnanıyorum ki İstanbul; yaklaşık 5 yıldır, siyasi kariyeri için İstanbul'un geleceğini karartan bu başkan ve zihniyetiyle hesaplaşacak ve kendisini geleceğe taşıyacak olan Türkiye Yüzyılı kadrosuna yeniden 'merhaba' diyecektir.