Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Saim Tandoğan'ı makamında ziyaret eden AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, buradan ayrılırken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, "Kıran-7 Munzur Vadisi" operasyonuna ilişkin soru üzerine, uzunca bir süredir Türkiye'nin içinde ve dışında teröre karşı çok ciddi bir mücadele verdiklerini söyledi.
Teröre karşı şehirde, kırsalda ve sınır dışında verilen mücadeleleri birbirinden ayırt etmenin doğru olmadığını belirten Kurtulmuş, "Bunların her birisi farklı ölçeklerde ve farklı zeminlerde de olsa Türkiye'nin dirliğine, birliğine kast eden terör şebekelerinin, çetelerin, örgütlerin Türkiye'ye karşı yürüttüğü hasmane tavırlardır." diye konuştu.
Kurtulmuş, içeride yapılan bu operasyonların da fevkalade hayati önemi olduğuna işaret ederek, operasyona katılan bütün güvenlik güçlerine başarı diledi.
Munzur Vadisi'nde çok geniş katılımla gerçekleştirilen operasyondan kesin sonuç alacağına yürekten inandığını dile getiren Kurtulmuş, bu operasyonun başarısı için Türkiye'nin her yerinde dualar edildiğini aktardı.
Kurtulmuş, operasyonun teröre vurulmuş ölümcül darbelerden biri olması ve o bölgede yuvalanan terör örgütlerinin son kalıntılarının da bulunup etkisiz hale getirilmesi için dua ettiklerini belirterek, "Terörle mücadelemiz, Türkiye'de terörün hiçbir zemini kalmayıncaya kadar terör örgütleri hiçbir şekilde ayakta duramayacakları noktaya getirilene kadar sürecektir. Biz terörle mücadeleyi aynı zamanda büyük kararlılıkla devam ettirilmesi gereken mücadelenin bir parçası olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Terör örgütlerinin sadece 3-5 eşkıyadan, çeteciden ibaret olmadığına işaret eden Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunlara silah, lojistik destek sağlayanlar, bunlara Türkiye'nin dışında Avrupa'da, Amerika'da birçok ülkede siyasi destek sağlayanlar, hatta ve hatta yeri geldiğinde istihbarat desteği sağlayanların da Türkiye'ye terörün vermiş olduğu zararda pay sahibi olduklarını bir kez daha ifade etmek isteriz. Terörün arkasındaki bu destekler de sona erdirilinceye kadar kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz. Yani hem sahada terör örgütünü yok etmek için mücadeleye devam ederken, teröre karşı siyasi mücadelemizi de dünyanın her yerinde her ölçekte bütün muhataplarımıza karşı sürdüreceğiz ve sonunda biz kazanacağız. Eninde sonunda teröristler ve teröristlerin destekçileri değil, bu aziz millet teröre karşı mücadeleyi kazanacaktır."
Kurtulmuş, "Kalbimiz, 82 milyon vatandaşımızın kalbi şu anda bu operasyonu yürüten kahraman emniyet ve güvenlik kuvvetlerimiz içindir. Allah yardımcıları olsun, Allah her türlü kötülükten korusun, Allah ayaklarına taş değdirmesin." dedi.
"Bugünkü gelişme, evlere şenlik bir gelişmedir"
Numan Kurtulmuş, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir CHP'li ile görüştüğü iddiasıyla ilgili haber kaynağının ortaya çıktığına ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
"Biz bununla ilgili görüşlerimizi söyledik, Sayın Cumhurbaşkanımız da dün İzmir'de çok net bir şekilde kendi Cumhurbaşkanlığını ortaya koyarak bu konuyla ilgili çıkışını yaptı. Şimdi hele bugünkü gelişme, evlere şenlik bir gelişmedir. Mesele ne Rahmi Turan'ın neyi açıkladığıdır ne de Rahmi Turan'ın muhatap olarak açıkladığı Talat Atilla'dır. Burada esas mesele Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetidir. Kendi parti içindeki birtakım hizip hesaplaşmalarını Cumhurbaşkanımızın ismi üzerinden yürütmeye çalışanların ne kadar yanlış bir yolda olduğunu çok açık bir şekilde gördük. Ne olunduğu bilinmeden, yalan yanlış bir gazetecinin haberine dayanarak Türkiye'nin koskoca ana muhalefet partisinin genel başkanının tutup da Cumhurbaşkanını hedef alarak buradan siyasi senaryo üretmeye kalkması tam bir acziyet ve siyaseten tutarsızlıktır. Ben açıkçası, Rahmi Turan şunu dedi, Talat Atilla bunu dedi, bunun üzerinde durmuyorum. Esas üzerinde konuşulması gereken, CHP'nin düşmüş olduğu bu aciz durumdur. Bu fevkalade yanlış bir durumdur."
Hiçbir şekilde başka bir partinin zaafları üzerinden siyaset yapmadıklarını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz kendi gücümüzü biliriz, halkla olan irtibatımızı biliriz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bugünün siyasetçisi değildir. Ömrünü Türkiye'ye adamış, siyasi mücadeleye adamış birisidir ve hayatının hiçbir döneminde de rakiplerinin zaafları üzerinden siyaset yapmamıştır. Hele hele böyle bir ortamda zaten adı sıkça hizipçilikle, ekipçilikle anılan Cumhuriyet Halk Partisinin içişleri ne Cumhurbaşkanımızı ilgilendirir ne de bizi ilgilendirir. Ama tutup Sayın Kılıçdaroğlu'nun böyle bir meselede, daha ne olduğu belli olmadan, kimin hangi kaynağa dayanarak bu sözü ifade ettiği belli olmadan tutup Cumhurbaşkanımızı ilzam edecek bir suçlayıcı tavrın içinde hem de bir televizyon kanalı üzerinden bunu söylemesi maalesef fevkalade büyük talihsizliktir, acziyettir, siyaset bilmemektir, siyasette işin ucunun nereye dayanacağını kestirememektir, bir de basiretsizliktir. Mesele Rahmi Turan ve Talat Atilla değil, mesele Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutarsızlığı ve basiretsizliğidir." (AA)