Karaaslan,yaptığı açıklamada, Ak Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı'nın 12 Eylül 2015'te kurulduğunu hatırlatarak, başkanlığın bu alanlarda üretilecek politikaların şekillenmesi bakımından önem taşıdığını söyledi.
Çevre konusunda bazı grupların "ağaç kesmek, ağaç dikmek" üzerinden yüzeysel bir bakışa sahip olduğunu ifade eden Karaaslan, çevrenin ekolojik denge, biyolojik çeşitlilik açısından çok önemli olduğunu, sadece ülke olarak değil, uluslararası boyutuyla da değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Göreve geldikten sonra "Çevre Politikaları Çalıştayı" düzenlediklerini, sivil toplum kuruluşları ve odaların görüşlerini aldıklarını dile getiren Karaaslan, "Çevre Politikaları Çalıştayı'nda da istedik ki buradan çıkacak sonuçlara göre daha spesifik alanlar belli olsun. Gerçekten de öyle oldu. Atık meselesi ayrı bir sorun olarak çözüm bekleyen alanlarıyla birlikte karşımıza çıktı. Yaban hayatı, odalarla diyalog ortamının geliştirilmesi, tıbbi atıklar, tehlikeli atıklar bunlara ilişkin sağlık Bakanlığı bünyesinde yapılanlar ve yapılması gerekenler değerlendirildi. Üniversitelerimizden de temsilciler vardı. Herkesin görüşlerini alıp bir yol hartası çizdik." ifadelerini kullandı.
Karaaslan, sadece atıklar ve geri dönüşüm meselesiyle ilgili de ayrı bir çalışma yapmayı planladıklarını aktararak, hava ve su kirliliği, temiz su kaynaklarına ulaşma ve kaynakların sürdürülebilir olması, yenilenebilir enerji konularının ayrı başlıklarda ele alacaklarını kaydetti.
Çevre ve Şehircilik, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Milli eğitim, Orman ve Su İşleri ile Sağlık bakanlıklarıyla koordineli politika üretim sürecine katkı verecek çalışmalar yürüttüklerine dikkati çeken Karaaslan, "AK Parti olarak bizim her zaman sürdürülebilir kalkınma hedefimiz var. Çevre de bunun önemli bir boyutu. Çünkü o kaynakların hem bizler hem gelecek nesiller için sürdürülebilir olması lazım. Bunu gözeten bir anlayışla AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı olarak sadece çevre sorunları üzerine odaklanmak değil, gelecek stratejileri de geliştirmek üzerine çalışmalarımız var." diye konuştu.
"Ben bunu 'tarihi bir imza' olarak nitelendirebilirim"
Karaaslan, çevre konusunda son dönemde gerçekleşen çalışmalar ve Türkiye'nin bu çalışmalarda aktif rol almasının önemine de değindi.
New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki törende Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı tarafından Paris İklim Anlaşması'nın Türkiye adına imzalandığını anımsatan Karaaslan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bu anlaşmanın altına imza atmış olması çok önemli. Ben bunu 'tarihi bir imza' olarak nitelendirebilirim. Ayrıca ABD'nin ilk kez çevreyle ilgili uluslararası bir anlaşmanın altına imza atması da Paris Anlaşması'nı önemli kılan noktalardan biridir. Türkiye olarak biz de 175 ülkeyle bu sorumluluğun altına imzamızı attık. Bu, anlaşmaya dayalı bir sorumluluktan öte bizim insanlığa karşı, içinde yaşadığımız dünyaya karşı sorumluluğumuz. O yüzden çok önemsiyorum. Bundan sonra Türkiye'de şekillenmesi gereken politikaların o yönde devam etmesi de çok önemli."
Anlaşmayla, özellikle sera gazının azaltılması konusunun gündelik yaşama yansıtılacağını belirten Karaaslan, "Şöyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor: 'Sanayileşmeyle ilgili bir kısıtlamaya mı gideceğiz? Bu böyle mi sağlanır?' Hayır, bunlar doğru yapıldığında tıpkı dünyada olduğu gibi bizde de aynı şekilde, hem gelişmek hem de bunu aynı zamanda doğaya en az zarar verir hale getirebilmek mümkün." değerlendirmesini yaptı.
Yeşil büyüme konsepti
Karaaslan, anlaşmada yer alan "yeşil büyüme" konseptini çok önemsediğini vurgulayarak, bu konseptin yeni yapılan yaşam alanlarının yeşil olması, yani kendi enerjisini kendi üretebilen, enerji verimli binaların geri dönüşümle kendi malzemelerini üretebilir hale gelmesi, sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulması gibi bir çok unsuru içerdiğini söyledi.
"Atıkların yerinde ayrıştırılması" konusunun altını çizen Karaaslan, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki günlerde partimizin genel merkezinde bu konuda bir çalışma yapacağız. AK Parti Genel Merkezi şu anda Türkiye'deki tek 'engelsiz' siyasi parti genel merkezi. Burada işitme, görme ve fiziksel engel gibi bir çok engel grubu için farklı uygulamalar var. Özel bir kart sistemiyle bunlar yönetiliyor. AK Parti Genel Merkezi'nin engelsiz bir bina olduğu kadar aynı zamanda 'yeşil' bir bina olmasıyla ilgili de bir çalışma başlatacağız. Bunun için bina içerisindeki kullanılan malzemelerin geri dönüşümü, birtakım atıkların önlenmesi, varsa israf edilen atıklar onların tespit edilerek, minimuma indirilmesi, atıkların ayrıştırılması, bu yolda kendi materyalini kendi atıklarından üretebilir bir hale gelecek olması bence çok önemli."
Binanın bütün milletvekilleri, belediye başkanları, kadın ve gençlik kolları tarafından sıkça ziyaret edildiğini anımsatan Karaaslan, genel merkezden verilecek mesajın bütün teşkilat ve illere yayılabileceğini söyledi. Karaaslan, "O yüzden farkındalık oluşturmak çok önemli. Engellilerle ilgili yaptığımız çalışma bu farkındalığa bir ölçüde katkı sağladı. Buna bir katkı daha ekleyerek, farkındalığı güçlendirmeyi hedefliyoruz." dedi. (AA)