ABD'nin tavrı bizi beklemeye itti

Başkan Erdoğan, “ABD’nin askerleri çekme tavrı bizi beklemeye itti. Ama bu süreç başlayacak. Hem DEAŞ hem de YPG’yi ortadan kaldırmaya yönelik harekat tarzı izleyeceğiz” dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni’nde, ABD askerlerinin Suriye’yi terk etme kararıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta Fırat’ın doğusuna operasyon sinyali veren Başkan Erdoğan, Trump ile yaptığı görüşmeden sonra izlenecek yol haritasını açıkladı. Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde yaşanan gelişmelerle ilgili çok önemli bilgileri de açıklığa kavuşturdu. Erdoğan “Fırat’ın doğusuna operasyon kararı almış, bunu kamuoyuna deklare etmiştik. Gerek Sayın Trump’la yaptığımız görüşmeler bizi bir müddet daha beklemeye yöneltti. Tabii bu ucu açık bir bekleme süreci değildir” dedi. 

İKİ ÖRGÜTE HAREKÂT

Başkan Erdoğan’la görüşen Trump, Suriye’de DEAŞ bitirebilir misiniz” diye sormuş, Erdoğan da Fırat Kalkanı’nda 4 bin DEAŞ’lının etkisiz hale getirildiğini hatırlatmıştı. 

Erdoğan bu konuyla ilgili “Sayın Trump ile yaptığımız görüşme çerçevesinde buna binaen, Suriye’de halen varlığını sürdürdüğü söylenen DEAŞ unsurlarını etkisiz hale getirmeye yönelik operasyon planları üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki aylarda Suriye sahasında hem PKK/PYD unsurlarını hem de DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldıracak bir harekât tarzı izleyeceğiz, bunun bilinmesini isteriz” ifadelerini kullandı. 

MEHMETÇİK VE ÖSO GÖREVE HAZIR

Adım atmaktan çekinmeyiz. Sayın Trump’la da yaptığımız görüşme neticesinde bize şunu söyledi; ‘Buradan siz DEAŞ’ı temizler misiniz?’ Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin ve çekilmeye başladılar mı, başladılar. Şimdi hedef bu diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, nasıl ki Cerablus’ta 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdiysek, bundan sonra da yine bu terör gruplarını PKK, PYD, YPG hepsini etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip bir Özgür Suriye Ordusu’na ve Mehmetçiklere sahibiz.

Geçen hafta yapacaktık

Aslında geçtiğimiz hafta Suriye’nin doğusuna operasyon düzenlemeye karar verdiğimizi belirtmiştik. Ama ABD’nin tavrı ve son yaşananlar bizi biraz beklemeye itti. Ama bu süreç başlayacak. Hem DEAŞ hem de diğer terör örgütlerini ortadan kaldıracağız. Bu büyük coğrafyanın yeniden imar ve aşamasına geçeceğiz.

GEÇ OLDU AMA OLDU

Rusya ile başarılı operasyonlarımızla Fırat’ın batısını istikrara kavuşturduk. Ama doğusu sıkıntılı durumdaydı. Özellikle Obama döneminde yaşanan sorunlar, Trump’a miras kaldı. Sayın Trump ile pek çok konuda aynı fikirleri paylaşıyorduk. Bu görüş birliğinin sahaya yansıması oldukça geç oldu ama oldu.Uluslararası alanda sorunlar çözülsün diye uğraştık. Ama bölgemizi tehdit eden unsurlar oluştu. Buna göz yumamazdık. Bundan sonraki dönemde de bu tür şeyler olursa adım atmaktan çekilmeyiz. 

TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA DESTAN YAZIYOR

Başkan Erdoğan, “Türkiye dış politikada destan yazıyor. Kimsenin toprağında gözümüz yok” dedi. 

Şimdi birileri çıkar ‘dış politikada şu anda yönetimin hali ortada’ der. Şu anda Türkiye’nin iktidarı yönetimi dış politikada destan yazmaktadır destan… 

Ve bunu dünyanın devleriyle birlikte yazmaktadır. Bizim kimsenin toprağında, hakkında hukukunda gözümüz yoktur. Ama Suriye’de bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesindir. Dün Sayın Ruhani’ye de onu söyledim bizim derdimiz şu güvenlik noktasında sorunlarımızdan taviz veremeyiz bölgenin güvenliği bizim için esastır. Suriye’de devam eden hadiseler hem insani hem de güvenlik boyutuyla ülkemizle doğrudan ilişkilidir. 

ABD'Yİ MEMNUNİYET VE İHTİYATLA KARŞILIYORUZ

Şu ana kadarki en açık ve ümit verici sözleri Amerikan yönetiminden duymayı başardık. Memnuniyetle bir o kadar da ihtiyatla karşılıyoruz.

Avrupa’nın, Balkanların, Akdeniz’in istikrarı bizi yakından ilgilendirir. Aynı şekilde Suriye, Irak, Kafkasların sıkıntıları da derhal bize yansır. Türkiye’nin gelişmeleri yakından takip etmesi ve gerektiğinde müdahil olmasının nedeni budur. Suriye’de devam eden hadiseler insani ve güvenlik boyutuyla ülkemizle doğrudan ilişkilidir. Krizin çözülmesi için çok bekledik. Çözülmediği gibi sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı tehdit etmeye başladı.

Nihayet geçtiğimiz günlerde bu konuda şu ana kadarki en açık ve ümit verici sözleri Amerikan yönetiminden duymayı başardık. 

Atalarımız, ‘Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş’ der. Biz de geçmişteki kötü tecrübelerimiz sebebiyle bu sözleri memnuniyetle bir o kadar ihtiyatla karşılıyoruz.