“ABD Suriye'de terörü besliyor” Biz bu oyunu bozarız

Başkan'dan Suriye mesajı: Devletler arasında diplomasi kesip atılamaz. Başkan Erdoğan, Suriye'nin kuzeyi ve Irak'ta terörün ABD tarafından beslendiğini söyledi, “Suriye ile daha ileri seviyede adımlar atarak bölgemizdeki birçok oyunu bozacağız” dedi.

MUSTAFA KARTOĞLU / LVIV

Başkan Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ve BM Genel Sekreteri Guterres'le bir araya geldiği Ukrayna ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını cevapladı:

DERDİMİZ ESED'İ YENMEK DEĞİL: Bizim Esed'i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok. Bizim şu anda Suriye'de attığımız bütün adımlarla, özellikle Suriye'nin kuzeyinde Fırat'ın doğusu ve batısından Akdeniz'e kadar olan o bölgede Ruslarla yürüttüğümüz çalışmalarda terörle bir mücadele vardı. Terörle olan mücadelemizi de burada birlikte sürdürüyoruz. Bunların belli bölümünü Ruslarla beraber yaparken belli bölümünü de kendi askerimizle, güvenlik güçlerimizle yürütüyoruz. Güçlü muhalefetimiz yok. Suriye'de ne oluyor ne bitiyor haberleri yok. Biz ise ta Obama döneminden alalım, orada verdiğimiz mücadeleyi şu anda da aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz. Bizim 'bir gece ansızın gelebiliriz' ifademiz boşuna değil. Vakti saati geldiğinde bu yapılır. Türkiye'ye kimse böyle bir şeye hazır mısın sorusunu sormasın. Biz bütün bu işlere hazırlıklıyız. Hazırlıklı olduğumuz gibi de an be an ne gerekiyorsa bunu yapacak güçteyiz.

ABD TERÖRÜ BESLİYOR: Özellikle Amerika maalesef binlerce tır silah, mühimmat, araç, gereç, aklınıza ne gelirse, terör örgütlerine yığma yapıyor. ABD 'Ben terörü beslemedim' diyemez. Terörü Suriye'de birinci derecede besleyen ABD ve koalisyon güçleridir; bunu acımasız yapmışlardır ve hâlâ da yapıyorlar. Oradan bıkmadılar, bir de Irak'ta aynı beslemeyi yaptılar. Kime? Yine terör örgütlerine. Eğer bugün Irak'ta bir huzursuzluk varsa altında maalesef yine Amerika yatıyor. Ve bu terör örgütlerinin ileri gelenleriyle Beyaz Saray'da görüşme yapacak kadar ileri gidiyorlar. Biz bunların hepsini biliyoruz.

RUSYA/İRAN/REJİM: Aynı şekilde Rusya rejimle bir dayanışma içinde. Kendileriyle bu yaptığım ziyarette bu konuları da görüştük. Bunu artık bir yere oturtmamız lazım dedim. Rusya ile öyle bir dayanışma yapalım ki Suriye'de, özellikle Suriye'nin kuzeyinde, doğusu batısı fark etmez, buralarda terörle bir mücadele gerçekleştirelim. Şimdi hep soruyoruz; bu teröristler kaynağı nereden buluyor? İşte şu anda Kamışlı'daki kalitesiz petrolü çıkartan teröristler. Peki kim alıyor bunu? Rejim alıyor. Para kaynağı rejimde. Bunlar alıyor. Bütün bu gerçekler ortada. Bir diğer taraftan da sürekli olarak buralarda İran'ın hesapları var.

SÜREÇ UZAMASIN: Biz istiyoruz ki buradaki süreci daha fazla uzatmayalım. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Çünkü Suriye'nin halkı bizim kardeşlerimiz. Onların topraklarının bütünlüğü bizim için önem arz ediyor. Rejim bunun idraki içinde olmalı. Bunları da yine aynı şekilde Sayın Putin'le Soçi ziyaretimizde görüştük. Temennim odur ki; önümüzdeki dönemle ilgili Suriye'de hem anayasa bir an önce yapılır, bu iş sağlama bağlanır hem de halkın bütün bu noktadaki sıkıntılarını giderecek adımlar atılır. Şu anda oradan hicret edenler, iltica edenlerin ağırlığı bize geldi. 4 milyon insanı biz ülkemizde ağırlıyoruz. Bütün bunları ağırlarken rejimle sürekli savaş halinde olalım diye mi bunu yapıyoruz? Hayır. Suriye halkıyla özellikle inanç değerleri noktasındaki bağlarımız sebebiyle bunu yapıyoruz. Bundan sonraki süreç belki çok daha hayırlı olacaktır.

SİYASİ DİYALOG: Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Her zaman her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır. Hatta bir söz var; 'İplikle de olsa bağı koparmayın, o bağ devam etsin. Gün olur lazım olur.' Şimdi biz mesela bölgede Mısır'la alt düzeyde, bakanlarımız seviyesinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu ilişkiler durup dururken olmuyor. Diplomasiyi tamamen devre dışı bırakamazsınız. Biz her zaman çözümün parçası olduk. Suriye sorununu çözmekle ilgili elimizi taşın altına biz koyduk. Hedefimiz, bölgesel barış oldu, ülkemizi bu krizin ağır tehditlerinden risklerinden korumak oldu.

RUSYA İLE İRTİBATLIYIZ: Suriye'de attığımız her adımda güvenlik güçlerimiz, istihbaratımız, Milli Savunma Bakanlığımız olarak Rusya'yla irtibat halindeyiz. Arkadaşlarımız sürekli onlarla görüşme halindeler. Ben de Sayın Putin'le görüşmeler yapmak suretiyle bu süreci "sağlama bağlayalım" diyoruz. İşte örneğin son Soçi seyahatimde Suriye bizim için önemli bir görüşme konusuydu. Şu anda yine buradaki terör olaylarıyla alakalı gerek ben Putin'le, gerek Dışişleri Bakanım ve Savunma Bakanım muhataplarıyla görüşmeleri devam ettiriyoruz. Bundan sonraki süreçte de zaten devam ettireceğiz. Gönül arzu ederdi ki İran'la da oradaki bu çalışmaları daha etkin yürütelim ama bu olmadı. Biz de şu anda Rusya'yla olan bu dayanışmamızı, birlikteliğimizi aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz, ettireceğiz.

MISIR'LA İLİŞKİLER: Siyasette dargınlık olmaz. Her an barış içinde olacaksın. Her an görüşebilme imkânı yakalayacaksın. Mesela Mısır'la şu anda üst düzeyde, istenilen yerde değil ama biz şimdi Mısır'la da arkadaşlarla alt düzeyde yani bakanlar seviyesinde bu işi sürdürelim ve ardından da temenni ederiz ki üst düzeyde de bu adımı en güzel şekilde atalım. Çünkü Mısır halkı bizim kardeşlerimiz. Bizim Mısır halkıyla dargın olmamız mümkün değil. Onun için de bir an önce orayla da bu barışı bizim temin etmemiz gerekiyor. Suriye ile daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor. Bu adımları atmak suretiyle, tüm bölgede yani İslam dünyasının bizim komşularımızla olan bu bölgesinde inşallah birçok oyunu biz bozarız.

Başkan Erdoğan, AKŞAM Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kartoğlu'nun da aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı.

ZELENSKI BİZDEN ÖZELLİKLE İSTEDİ, ZAPORIJYA'YI PUTIN'LE GÖRÜŞECEĞİM

ÜÇLÜ GÖRÜŞME: (Üçlü görüşmenin odak noktasında savaşın nasıl nihayete erdirilebileceğinin olduğunu söylediniz. BM Toplantısı'na kadar bu yönde bir sonuç bekliyor musunuz?) Bizim Lviv'e gelmemiz ve Lviv'de özellikle bu görüşmeyi yapmak isteyişimizin tabii ki bir nedeni var. Aynı görüşmeyi Soçi'de, Rusya'da, Sayın Putin'le yaptık. Guterres bizden sonra Kiev'e geçti. Kiev'de ayrıca çalışmalarına devam ettiler. Bu seneki BM Genel Kurulu biraz farklı olacak. Bu konuda ilgili arkadaşlardan aldığımız bilgiler katılımın daha üst düzeyde olacağı istikametinde. Tabii bunu BM Genel Kurulu'nda göreceğiz. Orada gerek Türkiye olarak bizim vereceğimiz gerek diğer ülkelerin vereceği mesajlar çok çok önemli. Onun için hazırlıklarımızı buna göre yapmak, adımlarımızı da buna göre atmak durumundayız. Tabii sahada yaşanan gelişmelere bakıldığında, birçok noktada adeta bir kesinti mekanizması olmuş durumda. Ummadığımız, beklemediğimiz kesintiler oldu. Onun için ben bu BM Genel Kurulu'nu biraz farklı yaşayacağımızı zannediyorum.

YENİ ÇERNOBİL UYARISI: Zaporijya (nükleer enerji santrali) konusu gerçekten rastgele bir konu değil. Ama birinci derecede Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun bu işin yakın takibinde olması ve neler yapılması gerektiği hususunda belli bir yükü üstlenmesi lazım. Burada şu an itibarıyla içeride Ukrayna'nın bu alanda etkin ve yetkin elemanları bulunuyor. Zelenski bizden şunu özellikle istedi; Rusya'nın buradaki bütün mayın ve benzeri döşemeleri söküp alması ve bu hususun süratle ürkütücü olmaktan çıkması. Çünkü bir tehdit unsuru. 'Çernobil'i yaşamak istemiyoruz' derken biraz da onu kastettim. Bu konuyu Sayın Putin'le de görüşüp, dünya barışı için önemli bir adım olarak bu konuda Rusya da üzerine düşeni yapmalıdır diye bunu kendisinden özellikle isteyeceğiz. Bu adımı atmaları gerekiyor. Zaporijya'da Ukrayna'nın hem kendi teknik elemanları hem kendi askerleri var. Bu teknik elemanlar ve askerlerle orayı koruma altına almış vaziyetteler.

MALEZYA İLE İKİ BÖLGEDE SONDAJ HAZIRLIĞI

Abdülhamid Han sondaj gemisi ile beklenen neticeleri aldığımız anda bunu milletimizle paylaşacağız. Doğalgazımız, petrolümüz çıkmaya başladığı andan itibaren çok daha farklı olacak. Bu arada Sayın Malezya Kralı'nın ülkemizi ziyaretinde bazı konuları görüştük. Bunlardan bir tanesi de PETRONAS ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın ortaklaşa bir adım atması hususuydu. Bu konuyla ilgili belirlenen bir iki bölgede müşterek çalışma planlıyoruz. İnşallah bu çalışmada bir tarafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı öbür tarafta PETRONAS ve bir diğer tarafta Çinliler, belki 3 ayaklı olarak inşallah bir adımı da beraberce atacağız. Tabii sevincimiz şu anda 4 tane sondaj gemimiz var, 2 tane sismik araştırma gemimiz var. Bütün bunlarla beraber artık bir gücüz.

TÜRKİYE EKONOMİ MODELİNİN OLUMLU SONUÇLARINI ALIYORUZ

Türkiye ekonomi modeli ile makro ekonomik istikrarı sürdürülebilir kılmayı, yüksek katma değerli üretimi artırmayı özellikle hedefledik. Cari dengede kalıcı iyileşmeyi hedefleyen bir politikalar bütünü olarak bunu ifade ettik. Modeli oluştururken ülkemizin geçmiş tecrübelerini, iç ve dış dinamiklerini, sahip olduğu jeostratejik avantajı, Kovid-19 salgını ve sonrasında yeni küresel ekonomik düzenin ortaya çıkarmış olduğu fırsatları kapsayan birçok parametreyi dikkate aldık. Modelin tasarımında serbest piyasa ekonomisi ilkelerinden asla taviz vermiyoruz. Modelin temel politika araçlarını, Türk Lirası tasarrufların özendirilmesine yönelik adımlar, selektif kredi politikaları, yatırım ortamının iyileştirilmesine dönük tedbirler oluşturuyor. Son dönemde model kapsamında uyguladığımız politikaların olumlu sonuçlarını da almaya başladık. IMF, Türkiye'nin ekonomik olarak dünya ülkelerinden farklı bir konumda olduğunu, çok daha isabetli bir büyüme parametresini yakaladığını ifade ediyor.

TARIM KREDİ İLE TERBİYE EDİYORUZ

Tarım Kredi Kooperatifleri'nin attığı adımla biz vatandaşımıza uygun fiyatlı ürünleri ulaştırırken bir yandan da birilerini terbiye ediyoruz. Şu anda Tarım Kredi Kooperatifleri'nin 1300-1400 marketi var. Biz şimdi Tarım Krediye diyoruz ki 'Tarım Kredi, de ki; market açmak üzere bana işte 250, 300, 400 metrekarelik bina ile gelin. Ürünü biz verelim. Sen ürün için işletme sermayesi koyma. Onu Tarım Kredi sana versin.' Bunu niye diyoruz? Şu andaki market sayısını 1400 değil, 2 bine, 2 bin 500'e çıkaralım ve piyasayı Tarım Kredi olarak biz balanse edelim. Çünkü bizim derdimiz burada para kazanmak değil. Bizim tek derdimiz var; vatandaşımıza bir kaliteli ürün, iki ucuz ürün sunalım. Tarım Kredi raflarında ürün kalmadı. Yoğun bir şekilde ürün yetiştirmeye çalışıyorlar. Bakanımızla genel müdürümüz depoların sayısını artırmak için de çalışıyor.

ENGELLİYE SOSYAL KONUT KONTENJANI

Depreme karşı tedbirlerimizi kararlılıkla sürdürme gayreti içindeyiz. Bu kapsamda kentsel dönüşüm adımları önceliklerimiz arasında bulunuyor. 20 yılda TOKİ'yle 1 milyon 170 bin konut ve işyeri yaptık. Şu anda 81 ilimizde 350 bin konutun dönüşümüne hızla devam ediyoruz. Sosyal konut kampanyamızla da hedefimiz 2+1, 3+1 konutlarla halkımızın taleplerine cevap vermek. Bu konutlardan engelli kardeşlerimiz, şehit ailelerimiz ve gazilerimiz, emekli vatandaşlarımız da yararlanabilecek. İlk kez gençler ve yeni evli kardeşlerimize de ayrı bir kontenjan ayırıyoruz. Vatandaşımıza en uygun fiyatları ve ödeme seçeneklerini sunacağız.

YSK'YA ÇAĞRI: KILIÇDAROĞLU YALANININ BEDELİNİ YARGIDA ÖDEMELİ

(Kılıçdaroğlu'nun 'Bizdeki seçmen bilgileri YSK'da bile yok' iddiası) Adamın hayatı yalan. Bir şey bildiğinden değil. YSK Başkanı ve ekibi bunu yargıya taşımak suretiyle artık bu adama bedel ödetmeli. Yeri geliyor savcılara, hakimlere saldırıyor. Ama nedense onlar çekiniyorlar, korkuyorlar. Anayasayla teminat altındasınız. 2023'te milletim sandıkta buna bir kez daha dersini verecek.