Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni hükümetin AB ile ilişkilerde aynı tavrın sürdürüleceğini söyledi.
24'e konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Seçilen arkadaşlarımızı gönülden tebrik ediyorum. İnşallah en kısa zamanda hükümet kurulur, kutlu yolculuğa devam ederiz. Bizim önceliğimiz yeni bir anayasa. İnşallah Türkiye Başkanlık sistemine geçer. Ben bunu cani gönülden destekliyorum. Başkanlık demek demokrasi demektir. Türkiye hantallıktan, bürokrasiden kurtulmak istiyorsa. Türkiye yürüyerek değil koşarak gitmek istiyorsa Başkanlık sistemine geçmelidir. Sosyal politikalar, AB ile ilişkiler gibi her alanda Türkiye'nin inşasına devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 hedefi var. Tüm dünyada çok yönlü dış politikamızı sürdüreceğiz, barışa katkı sunmaya devam edeceğiz. Yarın İnsani Zirve'ye ev sahipliği yapıyoruz. Daha sonra Antalya'da En Az Gelişmiş Ülkeler'e ev sahipliği yapacağız. Dış politika anlayışımızın kısaca özeti bu.
TERÖRÜN ULUSLARARASI BİR TANIMI YOK!
Türkiye 72 kriterin 69'unu yerine getirmiş. Geri kalan kriterler konusunda hangi adımları nasıl atarız, bunları konuşalım. Bunlar olmadan size hiçbir şey vermeyiz demek, işi yokuşa sürmektir. Bize bir terör verin. Var mı AB'nin terör tanımı. Uluslararası kabul edilmiş bir terör tanımı var mı? Türkiye terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ederken Türkiye'ye terör tanımını değiştir, demek gerçekçi yaklaşım mı? Bu devam eden bir süreçtir. Türkiye 14 senede neler yaptı, neler yapabilir, bunu konuşalım. Türkiye mevzuat ve uygulamalarda çok değişiklikler yaptı. Bu kadar katı tutumla emirvaki yapmanız ortaklış anlayışına da ruhuna da aykırıdır. Ben de AB'nin önüne Türkiye'yle ilgili verip de tutmadığı sözleri uygulamadığı konuları koyarım.
BU TAVRIMIZ BİR TEHDİT VE ŞANTAJ DEĞİL
AB bu tutumunu sürdürürse biz iki anlaşma imzaladık. Geri kabul ve vize serbestisi. AB bu tutumu sürdürürse biz de bu anlaşmalara tavır alırız. AB sözünde durması lazım. Alabileceğimiz tavırları net bir şekilde söylüyoruz. Bu bir tehdit ve şantaj değil. AB diğer konular 'senin sorunun' diye topu bize atarsa biz de 'bunlar da senin sorunun' deriz. İstediğin zaman karar alacaksın, istediğin zaman geri çekileceksin. Türkiye böyle oynayacak bir ülke değil. Bunları anlattığınızda, NATO'da, Dışişleri Bakanları toplantısında, Viyana'da Libya ve Suriye toplantılarında karşılaştığım AB ülkelerinin Dışişleri Bakanlığı'na bu düşüncelerimi söyledim, hak veriyorlar. Bu şartlarla ilgili yol haritasını bizimle konuşmak istiyorsanız, oturup konuşuruz. Ama gerçekleşmesi mümkün olmadığı konularda 'ya tamamen ya hiç' derseniz o zaman biz de 'ya tamamen ya da hiç' deriz.
AB ARTIK BU KONUDA KARARINI VERMESİ LAZIM
AB üyelik sürecinde biz 14 sene önce neredeysek aynı yerdeyiz. AB de bugün de bize karşı aynı yerde olmalı. Biz yeni gelişen şartlara göre oturup, konuşuruz. Anlaşabilirsek bunun gereğini yerine getiririz. Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Sayın Binali Yıldırım inşallah Başbakan olacak. Kendisinde de aynı anlayış var. AB bizi gerçekten samimi olarak bir ortak görüyor mu, görmüyor mu? Bu konuda kararını net bir şekilde vermesi lazım.