17 yıl önce bugün Türkiye demokrasisi 'utanç' günlerinden birini yaşamıştı

Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekleşen olayın ''mağduru'' 18 Nisan 1999'da Fazilet Partisi'nden İstanbul Milletvekili seçilen Merve Kavakçı'ydı. Başörtüsü nefreti ile hareket eden dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve DSP'li vekiller Kavakçı'nın Meclis'te yemin etmesine engel olmuşlardı. Bugün bir ''demokrasi ayıbı'' olarak hatırlanan olayın bir de medya ayağı vardı. Medyada başörtüsü düşmanlığı yapanların başını da Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök çekiyordu.

1

Fazilet Partisi, 28 Şubat Darbesi'yle kapatılan Refah Partisi'nin çizgisini sürdüren bir parti olarak girdiği 18 Nisan 1999 genel seçiminde 111 milletvekili kazanmıştı. Fazilet Partili milletvekilleri arasında en çok konuşulan isimlerden biri de İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı'ydı çünkü Kavakçı başörtülüydü. Dönemin darbe yanlısı medyasının da desteği ile Kavakçı'nın Meclis'te başörtüsü ile yemin edip edemeyeceği siyasi gündemin baş konusu haline getirilmişti bir anda.

Gazetelere yansıyan haberlere göre; konu Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşuluyor, dönemin kudretli komutanları Kavakçı’nın başörtüsüyle yemin etmek istemesini  “iyi bir işaret değil" şeklinde yorumluyorlardı. Meclis Geçici Başkanı Ali Rıza Septioğlu’na ise  Atatürk’ün Kıyafet Kararnamesi gösteriliyor ve Kavakçı’nın başörtüsüyle Meclis Genel Kurulu'na giremeyeceği, yemin edemeyeceği iddia ediliyordu.

 
Tarih 2 Mayıs 1999'du. Yemin töreni sürerken Kavakçı Meclis Genel Kurulu'na girdi ve işte o andan sonra Türkiye demokrasisi adına utanç anları yaşanmaya başladı.
Fazilet Partisi sıralarından Kavakçı'nın salona girişi sırasında alkış koparken, DSP'li vekiller ise ellerini sıra kapaklarına vurarak protesto ettiler. MHP, ANAP ve DYP'liler ise olaya seyirci kalmayı tercih etti.
 
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk kürsüye giderek oturumu yöneten geçici başkan Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istediler. Ancak Septioğlu, Bakan Türk'ün, "Laik Cumhuriyete yakışmıyor"' uyarısına "Laiklik Cumhuriyetle ne alakası var" diyerek yanıt verdi. 
 
ECEVİT'İN UTANÇ KONUŞMASI!

Meclis'i yöneten geçici Başkan Septioğlu'nun Kavakçı'yı çıkarmaması üzerine, Başbakan Ecevit "usül konuşması" yapma talebinde bulundu. Ecevit, FP'lilerin protestosu altında kürsüye yürüdü ve elinde daha önce hazırladığı bir metinden şunları okudu:
Türkiye'de hanımların giyim kuşamına başörtüsüne özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor, ancak burası hiçkimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu Hanıma haddini bildiriniz.

Bülent Ecevit ve DSP milletvekillerinin şiddetli protestoları altında Merve Kavakçı Genel Kurul salonundan milletvekili yeminini edemeden ayrılmak zorunda kaldı. Meclis'te yaşanan bu krizin ardından Merve Kavakçı’nın aynı zamanda Amerikan vatandaşı olduğu yönünde bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Bu gelişmelerin ardından Merve Kavakçı Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarıldı. 
 

DÖNEMİN GAZETE VE YAZARLARI DA KAVAKÇI’NIN KARŞISINDAYDI
 
Merve Kavakçı’nın başörtülü olarak yemin edip Meclis'teki yerini almak istemesi büyük tartışmaları beraberinde getirmişti. Dönemin gazeteleri  ve yazarlarının büyük kısmı da Kavakçı’nın karşısında yer almış hatta başörtüsünü devlete bir başkaldırı olarak nitelemişti.

ERTUĞRUL ÖZKÖK’TEN SKANDAL YAZI

Bu olaylar üzerinde Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök skandal bir yazı kaleme almış,  dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’i övmüş ve Merve Kavakçı’nın haddinin bildirileceğini belirtmişti.
 
İŞTE  O YAZI
 
Ertuğrul Özkök: (Ecevit) İspanya Meclisi'ni basan askerlerin önüne çıkan o meclis başkanı gibi. Meclis'i basan bir zihniyetin karşısına dikildi. Ecevit'in bu çıkışının ve orada yaptığı konuşmanın ne kadar tarihi bir öneme sahip olduğunu, o gece o konuşmanın Türkiye'de neleri önlediğini tarih yazacak. Merve Hanım'ın çocuklarını almak için gittiği okulda küçücük öğrencilerden aldığı dersler, bu haddini bildirme sürecinin ilk işaretleridir.

AİHM KAVAKÇI’YI HAKLI BULDU

Merve Kavakçı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 28 Mayıs 2001 tarihinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin temel insan haklarını güvence altına alan 34. maddesi gereği Türkiye aleyhine dava açtı. Kendisini, mahkemede Strazburg Barosu avukatlarından Laurent Hincker ve Ankara barosu avukatlarından Salim Özdemir temsil etti. Dava Kavakçı lehine sonuçlandı.

16 YIL SONRA KARDEŞİ, ABLASININ BAŞÖRTÜSÜ İLE YEMİN ETTİ

1999 yılında başörtüsü nedeniyle Meclis'te yemin etmesi engellenen Merve Kavakçı'nın kız kardeşi olan Ravza Kavakçı Kan,
2015 Haziran seçimlerinde AK Parti'den İstanbul milletvekili seçildi. Ravza Kavakçı Kan, Meclis'teki yemin törenine ablasının 16 yıl önce Meclis'e geldiği başörtüsü ile katıldı.

Merve Kavakçı şimdi ne yapıyor?
1999 yılında milletvekilliği düşürülen ve vatandaşlıktan çıkarılan  Merve Kavakçı ABD’ye yerleşti.  Washington’da George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı . Günümüzde ise Üsküdar Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi olan Merve Kavakçı, aynı üniversitenin Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAMER) Müdürlüğünü de yürütmektedir. Kaynak: GÜNEŞ