Otelin her bölümü için ambiyansa uygun ayrı ayrı listeler oluşturulması gerektiğini söyleyen SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, turizm sektörünün müzik konusunda yüksek bilince sahip olduğunu belirtiyor.
2009 yılından bu yana perakende mağazaları, AVM’ler, restoran ve kafeler, turistik mekanlar, spor ve sağlık merkezleri gibi 4000’in üzerindeki halka açık noktada kapalı devre yasal müzik ve reklam yayını yapan SMG’nin Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, turizm sektörünün tüketici ihtiyaçlarını doğru tespit etme ve uygun çözümler sunma noktasında müziğe ayrı bir önem verdiğinin altını çiziyor.
Otellerin doğru müziği stratejik olarak kullandığında hem marka imajı yarattığını hem de müşteriye özel bir deneyim yaşatarak markayla arasında duygusal bir bağ oluşmasına yardımcı olduğunu hatırlatan Alimgil, şöyle devam ediyor: “Yapılan araştırmalar otellerde müzik çalınmasının müşteri sadakatini olumlu etkilediğini ortaya koyuyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre müşterilerin yüzde 78’i müziğin kendilerini daha rahat hissettirdiğini, yüzde 75’i otelin lobi, bar, restoran gibi bölümlerinde mutlaka müzik duymak istediklerini belirtiyor. Müşterilerin yüzde 61 müzik çalan bir ortamda daha fazla yiyecek ve içecek tüketeceklerini söylüyor.”
Sadece otellerde değil tüm mekanlarda markanın imajıyla örtüşmeyen, profesyonel olarak seçilmemiş müzikler tüketiciyi olumsuz etki yaratıyor. Müziğin türü, yüksekliği ve temposu, oteldeki müşterileri rahatlatarak ya da tam tersi hüzünlendirerek ortamla kurdukları duygusal bağı doğrudan etkiliyor. Bu nedenle otellerde lobi, koridor, lounge alanı, kahvaltı salonu, restoran, SPA, spor kulübü, havuz ve bar gibi müşterilerin bulunduğu ortak alanlarda mutlaka müzik yayını yapılması gerekiyor. Her bölümde ambiyansa uygun farklı tarzlarda müzikler yayınlanması gerektiğinin altını çizen SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, “Oteller için her bölüme özel farklı müzik listeleri hazırlıyoruz. Lobide genellikle herkesin sevebileceği easy listening tarzında vokalsiz şarkılar kullanmaya özen gösteriyoruz. Restoranda lounge, soft caz tarzında müzikler öneriyoruz. Daha ritmik şarkıları ise genellikle havuz ve bar bölümünde tercih ediyoruz. SPA alanında ise insanları rahatlatacak zen-relaxing tarzda müzikler seçiyoruz” diyor.
Gün içinde müzik yayını değişkenlik göstermesi gerektiğini de ifade eden Alimgil, şunları söylüyor: “Sabah saatlerinde daha hafif tempolu müziklerle yayını başlatıp ilerleyen saatlerde ve özellikle prime time dediğimiz saat dilimlerinde daha coşkulu, insanları iyi hissettirecek müzikler kullanıyoruz. Akşam saatlerinde ise yayınlarımızda yine günün yorgunluğunu hafifletecek müzikleri tercih ediyoruz. Hafta sonlarının dinamiklerini düşünerek bu günlere özel yayınlar da oluşturuyoruz.”
SMG’nin hizmet verdiği oteller arasında Divan Otelleri, IC Hotels Airport, ISG Airport Hotel, Naz City Otel, Polat Renaissance Otel, Akgün İstanbul Hotel, Dedepark Hotel, Ravouna 1906 Butik Otel, The Ritz-Carlton yer alıyor.
SMG hakkında:
2009 yılında kurulan SMG, Türkiye’de halka açık mekanlarda kapalı devrede yasal müzik, anons ve reklam yayınları yapmaktadır. Yayınları, geliştirdikleri yazılımla internet üzerinden değil depola-çal yöntemiyle gerçekleştiren SMG, bu şekilde yayın yapan tek şirket olup sektöründe lider konumda yer almaktadır. Müzik ile teknolojiyi birleştiren SMG, Türkiye’de ilk olarak dijital müzik yayını ileten şirkettir. Müzik, bekleme müziği, anons, entegre ses-görüntü ve ekran yönetimi çözümleriyle hizmet verdiği markaların, müşterileriyle bağ kurmasını sağlayan SMG, tüm bu yayınları lisansı kendine ait olan yazılım üzerinden, firmaların kendi bilgisayarları veya SMG music-box üzerinden gerçekleştirmektedir. Uzman kadrosuyla alışveriş merkezleri, oteller, perakende satış noktaları, restoranlar, turistik tesisler, showroomlar, sağlık merkezleri gibi oldukça geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. 250’nin üzerinde firmaya 4000’e yakın noktada hizmet veren SMG, Türkiye’de en hızlı büyüyen şirketlerin yer aldığı Deloitte Technology Fast50 Türkiye 2015 Programı’nda 6. sırada, Deloitte Teknoloji Fast 500 EMEA Programı’nda ise 229. sırada yer almaktadır.