DenizBank, finansal hizmet sektörünün bankacılık yönetimi alanında önde gelen kurumlarından Bank Administration Institute (BAI) tarafından düzenlenen Bankacılık İnovasyonu Ödülleri 2016'da, "Dünyanın En İnovatif Bankası" ödülüne layık görüldü.
540 FİNANS KURUMU KATILIYOR
DenizBank, bu ödül ile, merkezi ABD'de bulunan BAI'nın 6 yıldır düzenlediği ve dünyanın her yerinden 540'a yakın finans kurumunun binden fazla projeyle katıldığı organizasyonda, 2014'te elde ettiği başarıyı yinelemiş oldu.
Avrupa Finansal Yönetim Birliği (EFMA) Ödülleri'nde geçen yıl "Küresel Çapta İnovasyona Önderlik Eden Kurum" unvanını elde eden DenizBank, böylece son 3 yılda global arenada 3'üncü kez büyük ödüle layık görüldü.
DenizBank, BAI'nın Bankacılık İnovasyonu Ödülleri 2016'da ayrıca, "Hızlı Kredi" ve "Pratik Menü" uygulamasıyla "Ürün ve Hizmet İnovasyonu" kategorisinde, "İnternet Bankacılığından E-Devlet'e Direkt Giriş" uygulamasıyla da "Sosyal ve Toplumsal Alanda İnovasyon" ile "Bankacılıkta Yıkıcı İnovasyon" kategorilerinde finale kalma başarısı gösterdi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, küresel bankacılık sektörünün inovasyon arenası olarak nitelendirilen BAI Ödülleri'nde Türkiye'yi temsil etmek ve 2014'te kazandıkları "Dünyanın En İnovatif Bankası" ödülünü tekrarlamanın, banka için tarihi bir başarı anlamını taşıdığını ifade etti.
DÜNYA DEVLERİ İLE YARIŞTI
DenizBank, bu ödülü alırken dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan ve aynı yarışmaya katılan Wells Fargo, Citibank, America First Credit Union, Mizuhi Financial Group, Emirates NBD gibi finansal kurumları geride bıraktı.
BİR BANKADAN ÇOK TEKNOLOJİ KURUMUYUZ
Ateş, 3 yıldır üst üste Amerika ve Avrupa'da "Dünyanın En Yenilikçisi" unvanını kazanmanın büyük bir onur olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"DenizBank olarak, bankacılık faaliyetlerimizi her dönemde dijitale göre dizayn ederek ve gemimizin dümenini çok uzun zaman önce bu dünyaya çevirerek uluslararası alanda benzersiz başarılar elde eden bir marka olmayı başardık. Bunun sonucunda dünya çapındaki inovasyon ödüllerine adeta ambargo koyduk. Futbol deyimiyle ifade edersek, hat-trick yaptık. Bu açıdan bakıldığında kendimizi bir bankadan çok, teknoloji marifeti ile insanların hayatını kolaylaştıran bir kurum olarak görüyoruz. Başarı hikayemizi yazmaya, sektörümüzü gururlandırmaya devam ediyoruz."
"INTERTECH'İ SATMA GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ YOK"
Hakan Ateş, teknoloji ve yenilikçiliğin kritik ve hayati bir role sahip olduğunu vurgulayarak, "Çağdaşlaşma ve çağın gereklerini yakalamak ancak ve ancak teknolojiyle mümkün. Bizim burada geri kalmamız asla düşünülemez. Zaten çağdaş uygarlıklar düzeyine erişmenin de başka bir yolu yok. Biz artık bir teknoloji şirketi olduğumuzu görüyoruz. Teknolojiden ayrıldığımız ölçüde yok olma gibi bir riskimiz var." dedi.
Ateş, DenizBank olarak, internet tabanlı bankacılık sistemini kullandıklarını ve iştirakleri Intertech şirketi aracılığıyla 23'ü yerli, 20'si yabancı 43 finansal kuruma kendi teknolojilerini sattıklarını anlattı.
Türkiye’de teknolojisini satan tek banka olduklarını belirten Ateş, "Bu sistemi rekabet içinde bulunduğumuz bankalara da satıyoruz ve bunu bir rekabet unsuru olarak değil, ekosistem yaratmak olarak görüyoruz. Şu anda bizim sistemimizi kullanan 43 banka var. İnşallah, çok uluslu büyük bir banka da yolda... İsmini anlaşmayı imzalayınca açıklayacağız." şeklinde konuştu.
Ateş, Intertech'te 150'si outsource (taşeron), 850'si tam zamanlı bin yazılımcının çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:
"ATM'LER ÜZERİNDEN YAYILMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Hakan Ateş, teknolojinin çok hızlı geliştiğine, teknolojiyle hareket eden ve etmeyen ülkeler arasında bir ayrışma yaşandığına işaret etti. Oluşan çağlar farkının, her alanda daha da açılabileceğini belirten Ateş, "Yeni bir medeniyet ortaya çıkıyor. Türkiye'nin bunun yakalayıp yakalayamaması meselenin en önemlisi. Yakalayabilir mi? Evet... Bizim Intertech'te bin çalışanımızın yaptığı işler bizi şaşkınlığa sürüklüyor, Türk çocukları başarıyorlar. Her konuda yurt dışındaki modellerden daha iyisini daha hızlı ve çabuk yapabiliyorlar. Böyle bir yetenek var. Teknoloji çok hızlı gelişiyor, biz de buna ayak uydurmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Ateş, gelişen teknolojinin bankacılık sektörü ve şubeciliği nasıl etkileyeceğine de değinerek, şu görüşleri dile getirdi:
"Bankacı ve şube sayısı sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada azalıyor. Çünkü hepsi ulaşılabilirlikle ilgili...Teknoloji, bankacılığı sizin cebinize koyduğu zaman niye bankaya gidip gelesiniz? Özellikle ABD'de muazzam sayıda fintech dediğimiz kuruluş var. ABD’nin en büyük bankalarından Wells Fargo'nun CEO'sunun bir sözü var dünyaya mal olmuş, 'Fintechler bizim öğle yemeğimizi yiyor'. Gerçekten de öyle. Bunlar varlık yönetimi, kredi kartları, mevduat toplamaya ve kredi vermeye de başladı. Bankaların dışındaki kuruluşlar muazzam bankacılık işlemleri yapmaya başladı. Şu anda Türkiye'ye bu gelmedi. Çünkü Rusya ve Avrupa'daki birçok ülke gibi Türkiye'de de regülatörler bu tür fintechlerin faaliyet göstermesine pek izin vermiyor. Banka lisansı olması gereği ortada. Şubeleşme konusunda biz banka olarak büyük şehirlerde daha fazla şubeleşmek yerine, daha çok ATM'ler üzerinden yayılmaya çalışıyoruz. Sadece kırsal alanda tarım faaliyeti yapan şubelerimizi artırmaya çalışıyoruz. 10 binin üzerinde nüfusu olan her ilçede DenizBank olarak varız. Bizim stratejimiz bu."
Ateş, 2001 krizinde bankacı sayısının 177 binden 123 binlere düştüğünü ve binlerce bankacının işsiz kaldığını anımsatarak, "Kamu bankaları geçen yıl yeni şubeler açtığı halde, özel sektörün kapatmasından dolayı toplamda 179 adet azaldı. Korkarım yıl sonunda bu trendin daha da arttığını gözleyebiliriz." dedi.
BAI ödüllerinde jürinin son derece yetkin insanlardan oluştuğunu ve bağımsız seçildiğini belirten Ateş, "Bizim buraya katılım için ödediğimiz tek bir kuruş yok. Seçilen bankalar ve projelerini incelediğinizde sonuna kadar hak ettiğini görüyorsunuz. Geçen yıl aldığımız ödül de böyledir." ifadelerini kullandı. Kaynak: AA