Aksam.com.tr
Belgin Özdemir
Pandemi sürecinin başından bu yana tatil ve gezme hayalleri kurduk. Kimileri yasaklar kalktığı anda tedbirini alarak kısacık tatiller hediye etti kendine, kimileri ise bedenini evde tutup ruhunu gezdirdi, keşif yolculukları yaptı.
Çünkü bizi anlayan filmler vardı: Evinizde oturursunuz ve dünya size gelir.
İşte seyahat dürtünüzü perçinleyen ve yeni planlar yapmanızı sağlayan 5 film:
"SULLIVAN'S TRAVELS" 1941
Tekdüze filmlerin yönetmeni John Lloyd Sullivan (Joel McCrea) bir gün ciddi dramalar yapmak istediğini söyler ve insanların acılarını öğrenmek için sokaklarda bir serseri gibi yaşamaya karar verir. Sullivan's Travels, yollarda geçen, keyifli, hicivli bir komedi.
"TWO FOR THE ROAD" 1967
Stanley Donen'in evlilik portresinde, Joanna (Audrey Hepburn) ve Marc (Albert Finney), Fransa'da yaptıkları çeşitli geziler aracılığıyla ilişkilerini yeniden gözden geçirir. Joanna 12 yıllık evliliğini kurtarmaya çalışan canı sıkılan eş iken, Marc çok çalışan, huysuz bir kocadır. Wallace çifti kayalık yolda seyahat ederken, siz iki insanın hala aşıkken nasıl değişip gelişebileceğini ve birbirini incitebileceğini görüyorsunuz.
"STANNO TUTTI BENE" 1990
Matteo'nun (Marcello Mastroianni) pusulası bellidir: Napoli, Roma, Floransa, Milano ve Torino... Bu kentlerde yaşayan çocuklarını görecektir, iyi olduklarından emin olacaktır. 'Her şey yolunda' diyecektir. Fakat öyle midir? Bu film hakkında nadiren konuşulur ama ummanlık taslamayan, incelikle kündeye getiren, nefis bir yol filmidir.
"OMOHIDE PORO PORO" 1991
Otuz yaşına yaklaşan ofis çalışanı bir kadın çocukluğunu hatırlıyor ve kırsal bölgeye seyahat ediyor. Şehirden ayrılırken, on yaşındaki benliği ona eşlik ediyor elbette. Hüznünüzden sıyrılıp, yol planı yapmak ve hayale dahil olmak için çok doğru bir seçim olabilir bu film.
"303" 2018
Berlin'den Portekiz'e bir Mercedes Hymer 303 karavanında 6000 kilometrelik bir yolculuk... Birini gerçekten tanımak istiyorsan onunla seyahate çıkmalısın sözünü bir güzel doğrular bu film. 20'li yaşlarında iki genç, Berlin'den Portekiz'e, bir karavanda yavaş bir yolculukta, her şey hakkında konuşurlar ve gerçekten birbirlerini dinlerler. Bu ışıltılı ve incelikli filmden sonra, seyahatin kalbi ve bilinci açan bir varoluş biçimi olduğuna inanıyoruz.