Far Out
Bu yıl Wim Wenders, öncü Alman sanatçı Anselm Kiefer hakkında ilginç bir 3D belgesel ile Cannes'a döndü. Geçmiş ile bugün arasında ilginç bir şekilde salınan Anselm, 3D formatında sinematik ortamın sınırlarını zorlamaya çalışarak karmaşık sanatsal süreci derinlemesine incelemeye çalışıyor.
Variety ile yaptığı yeni bir röportajda Wenders, birçok modern filmin seyirci açısından aktif düşünmeyi gerektirmediğini, ancak 3D'nin beyni meşgul etmeyi başardığını açıkladı.
Bazı filmlerde beyin ölümü de olabilir çünkü beyin aktivitesi minimum düzeydedir. Ancak 3D'de tüm beyniniz alev alev. Beyninizin bölümleri alanı oluşturmak için çalışıyor - ki bu sizin yaptığınız bir şey: ekranda iki ayrı görüntü alıyorsunuz ve beyniniz onları bir araya getiriyor, tıpkı hayatta birbirinizle yaptığınız gibi. Yani beyniniz son derece aktif ama beyninizin diğer bölümleri de aktif. Orada olduğunuz için duygusal olarak daha fazla dahil oluyorsunuz.
Yönetmen bu proje için 3D seçiminden bahsederken şu yorumu yaptı: "3D bunun için ideal bir dildi çünkü onun dünyası o kadar geniş ve o kadar yoğun ki seyirciyi onun tam önüne koymak istedim. İki boyutlu bir ekran bunu kaldıramaz. 3D'de normal bir ekrandan birkaç kat daha fazla şey görüyorsunuz, sinemada daha önce hiç görmediğiniz kadar çok şey görüyorsunuz. Katmanlarının derinliği nedeniyle, normalde gördüğünüzün dört katını görüyorsun, daha fazlasını alman gerekiyor ve beynin fazla mesai yapıyor."