Jane Campion'un Thomas Savage'ın 1967 yılındaki aynı adlı romanından uyarlanan yeni filmi "The Power of the Dog", 1920'lerde Montana'da bir çiftlikte geçiyor. Ödül sezonu için adı sıkça geçen film, başrol oyuncusu Benedict Cumberbatch'in oyunculuk yöntemleriyle de çok konuşuldu.
1925'te Montana'da geçen bir hikayeyi anlatan "The Power of the Dog" filminde, Cumberbatch, başarılı, karizmatik ve korkutucu bir çiftlik sahibi olan Phil Burbank karakterine hayat veriyor. Phil, kardeşi George'un (Jesse Plemons) yeni eşi Rose (Kirsten Dunst) ve oğlu Peter'ın (Kodi Smit-McPhee) çiftliğe ayak basmasıyla, onlara barbarca davranmaya başlıyor. Bir aşk hikayesine dönüşebilecek gibi görünen şey, bir intikam hikayesine dönüşüyor.
Rol hakkında NME'ye konuşan Sherlock dizisinin yıldızı Benedict Cumberbatch ekrandaki bu düşmanlığın, çekimler arasında rol arkadaşını kendisinden "uzaklaştırmasıyla" sonuçlandığını açıkladı.
Kirsten'e karşı kaba olmayı gerçekten istemezdim ama karakterde kalmam gerekiyordu. Yani sette onunla konuşmadım. O da öyleydi. Birbirimizin olumlu yanlarına olumsuz bakıyorduk. Birbirimizi uzaklaştırıyorduk.
Daha önce de The Power of the Dog'da uyguladığı oyunculuk yönteminden bahseden Cumberbatch, sette karakterinden asla çıkmadığını ve biri ona gerçek adıyla seslenirse cevap vermeyi reddettiğini anlatmıştı. Oyuncu ayrıca çok sayıda filtresiz sigara içerek üç kez nikotin zehirlenmesine maruz kalmış ve filmin çekimleri boyunca yıkanmayı reddetmişti.
The Power of the Dog, 1 Aralık'ta Netflix'te yayımlanacak.