The Lost Daughter: Bu filmdeki her kız kayıp!

Oyuncu Maggie Gyllenhaal ilk yönetmenlik denemesinden tam not aldı. Elena Ferrante'nin “The Lost Daughter” adlı kitabından uyarlanan film, modern bir drama… Olivia Colman'ın usta işi performansıyla göz dolduran film, kadın ruhunun ve anneliğin katmanlarını zarifçe soyuyor.

aksam.com.tr

Belgin Özdemir

"The Lost Daughter" kuşkusuz bu yılın en çok merak edilen ve konuşulan filmi... Yunanistan'da tatilde olan profesör Leda'nın (Olivia Colman) sahilde gördüğü gürültülü bir aileye, özellikle de güzel Nina'ya (Dakota Johnson) ve yapışkan, huysuz küçük kızına yönelik ilk başta anlaşılmaz saplantısı, kendi geçmişinin ezici anıları ile yüzleşmesine yol açıyor.

Huzursuzluk, bu filmden gelen ana duygu... Sorunlu bir zihin ve sorunlu anneliğin etkileyici bir portresi. Terk edilme, aldatma ve anneliğin rahatsız edici katmanlarını cesurca ve zarif bir gerilimle aktarıyor "The Lost Daughter."

Konuşması en zor şeyler, kendimizin anlayamadığı şeylerdir!

Bu film herkese göre değil, evet. Çünkü fazla cesur ve ağır sorular yöneltiyor. Yönetmen Maggie Gyllenhaal, yazar Elena Ferrante'nin filmin uyarlamasını ancak bir kadın tarafından yönetilecekse onayladığını söylemişti. Çok haklıymış! Bu işbirliği şu soruyu astı kulaklarımıza: Bir kadın, kendini korumak için toplumun beklentilerine ve annelik rolüne ne kadar karşı koyabilir?