Sinemayı dönüştüren dahi yönetmen Akira Kurosawa'nın en iyi filmleri

Efsane yönetmen Akira Kurosawa'nın bugün doğum günü. Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarından biri olan Japon yönetmenin 57 yıllık kariyerinde 30 filme imza attığını düşünürsek, şaheserlerini bir listeyle sınırlandırmak zor. Yine de en sevdiğimiz Kurosawa filmlerinden bazılarını hatırlatmak istedik.

aksam.com.tr

Belgin Özdemir

Pek çok yönetmene ilham kaynağı olmuş filmlere imza atan, Samuray filmlerinin ustası ve sinema için yaşamış bir isim Akira Kurosawa... Kısıtlı imkanlarına rağmen özgün bakış açısını konuşturan Kurosawa pek çok başyapıta imza attı. Dahi yönetmeni, seçmekte zorlandığımız 5 filmiyle hatırlıyoruz.

Sanatçı olmak, gözlerini asla kaçırmamak demektir... Bir filme başladığımda, projem hakkında her zaman bir takım fikirlerim olur. Filmlerim, belirli bir zamanda belirli bir şey söyleme ihtiyacımdan geliyor. Benim için herhangi bir filmin başlangıcı, bir şeyi ifade etme ihtiyacıdır. Senaryomu onu beslemek ve büyütmek için yazıyorum. Ağacımı çiçeklendiren ve meyve veren onu yönetiyor.
Akira Kurosawa

23 Mart 1910'da Tokyo'da doğan Japon yönetmen Akira Kurosawa kuşkusuz sinema tarihinin en iyi ve en etkili yönetmenlerinden biri... Ressam olma şansını denedikten sonra 1936'da Japon film endüstrisine girdi. Yaklaşık altmış yıllık kariyeri boyunca, Seven Samurai ve Rashomon gibi eleştirmenlerce beğenilen şaheserler yaptı. The Hidden Fortress gibi filmleri popüler kültürü ve genç film yapımcılarını etkiledi. Ölümünden sonra, AsianWeek dergisi ve CNN tarafından 'Sanat, Edebiyat ve Kültür' kategorisinde "Yüzyılın Asyalısı" seçildi ve 20. yüzyılda Asya'nın gelişimine en çok katkıda bulunan beş kişi arasında yer aldı. Sanata karşı üretken bir iştahı olan Kurosawa 6 Eylül 1998'de hayatını kaybetti.

Akira Kurosawa'yı diğerlerinden ayıran şey, bir ya da iki şaheser yapmamış olmasıdır; sekiz başyapıt yaptı.
Francis Ford Coppola

Rashomon (Sarı Irkın Şehveti-1950)

Rashomon sinemayı aşan bir başyapıt! Hikaye o kadar güçlü bir etkiye sahipti ki, yeni bir ifade kazandı insanlık: Rashomon etkisi. (Bir olaya dahil olan kişiler tarafından çelişkili yorumlar verildiği bir durumu tanımlar.) Film, bir kadının tecavüzüne, ardından samuray kocasının ölümüne ve her ağızdan çıkan ifadelere odaklanıyor. Kurosawa'nın ilk uluslararası başarısı olan Rashomon, 1951 Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan'ı kazandı.

İkuru (Yaşamak-1952)

Oldukça dokunaklı bir başka Kurosawa anltımı daha... İkiru, yaşamanın ve en önemlisi iyi yaşamanın ne anlama geldiği ve bir ölçüde zarafetle ölmenin ne anlama geldiği hakkında özel bir keşif. Bir yıldan az bir ömrü kaldığını öğrenen yaşlı bir bürokratın mücadelesini takip eden film için daha fazlasını söylemek bu harika seyirliğe haksızlık olur. Watanabe'nin yağan karda "Gondol No Uta" şarkısını söylediği o sahneye geldiğinizde, değişmiş sesinizle kalacaksınız...

Seven Samurai (Yedi Samuray-1954)

16. yüzyıl Japonya'sında geçen Kurosawa'nın destansı hikayesi, samuray dünyasına üç saatlik bir yolculuktur. Film, ortaçağ Japonya'sının en iyi savaşçılarının muhafazakar ve katı onur kuralları ile ahlaki açıdan bozulmuş ve asalak olan haydutların kanunsuzluğu arasındaki bir çatışmayı anlatır. Filmdeki yedi samuray, toplumsal düzenin kaçınılmaz yozlaşmasına karşı son savunma hattıdır.

High and Low (Yüksek ve Alçak-1963)

Amerikalı romancı Ed McBain'in "King's Ransom"unun bir uyarlaması olan High and Low (Yüksek ve Alçak), Kurosawa'nın para, güç ve prestijin yol açtığı yozlaşmayı anlattığı en özel filmlerinden. Oğlu kaçırılan zengin bir işadamının hem mali açıdan hem de kariyerinin sonunu getirecek bir fidye ödemesi gerekiyor. Ancak başka bir çocuğun kaçırıldığı ortaya çıktığında zorlu bir ahlaki sorgu başlar: Bir insan hayatının bedeli nedir?

Red Beard (Kızıl Sakal-1965)

19. yüzyılın başlarındayız... "Kızıl Sakal" lakaplı sert bir doktor tarafından yönetilen klinik, çok katı yönergeleri uyarınca bölgenin yoksul ve dezavantajlı kesimlerini tedavi ediyor. Genç bir doktor ise bu kırsal bir hastanede staj yapmaya başlar. Kibirli genç doktor ile şefkatli bir klinik müdürü arasındaki çalkantılı ilişkiyi anlatan film, öğrencisini olgunluğa yönlendiren, küstah stajyere yoksul hastalarının hayatlarını takdir etmeyi öğreten onurlu bir adamı ustalıkla tasvir eder.

Akira Kurosawa zamanımızın resimli Shakespeare'i.
Steven Spielberg

The Mauritanian (Moritanyalı): Gerçekliğiyle ve muhteşem performanslarıyla büyüyen bir film

En çok Oscar kaybeden oyuncu unvanına sahip Glenn Close'un en iyi filmleri

"Pontypool" (Öldüren kelimeler): Şaşırtıcı ve gergin bir virüs hikayesinin özgün versiyonu

"After Yang" insan olmak, ölümlülük, aile ve bellek kavramlarının özüne inen etkileyici bir film