Sinema salonlarımız korku, komedi ve biyografi filmleri üçlüsüne tutunup ayakta kalma mücadelesi veriyor. Ailece izlenebilecek şiddet, küfür, rahatsız edici öğeler içermeyen yapımların sayısı yok denecek kadar az. Toplumun her kesimi genel bir çürümeden ve değerlerin aşınmasından şikâyetçi. Aileyi odağına alan filmlerin çoğu da bütün kötülüklerin kaynağı olarak anneyi, babayı ya da aileyi işaret ediyor. Buna karşılık aile bağlarının kişinin varoluşunda ve kendini inşa edişinde ne kadar etkili rol oynadığını anlatan işlere pek de rastlamıyoruz.
Sinehane biraz da bu boşluğu ve eksiği fark ederek 'iyi hissettiren' yapımlarla seyirciye hiç değilse sinema salonunda 'huzurlu', 'dingin' bir sevgi hikâyesi anlatıyor.
Anne, babasını bir trafik kazasında kaybedip dedesinin yanında yaşamaya devam eden Zeynep'in büyüme hikâyesini konu alan Kayıp Kamyon, 'büyüme hikâyesi' adı altında çok farklı ajandalara sahip filmlerin aksine gerçekten bir kız çocuğunun kendine, hayata ve sevdiklerine dair sorularına anlamlı cevaplar bulmasını anlatırken bir yandan da kaybolan değerlere işaret ediyor. Yönetmenliğini Ekrem Arslan'ın üstlendiği film, geçen yıl yapılan senaryo yarışmasında 1500 proje arasından finale kalan Ercan Uçar'ın hikâyesinden Kamuran Süner ve Ekrem Arslan tarafından senaryolaştırılmış. Başrollerinde Bülent Emin Yarar, Yetkin Dikinciler gibi ustalar ve Savaş Özdemir, Gözde Çığacı ve Engin Hepileri gibi başarılı oyuncular var. Hikâyenin merkezinde yer alan Zeynep karakterini ise Ülkü Hilal Çiftçi canlandırıyor.
Emekli zabıta memuru Vasıf, anne babasının yokluğunda kol kanat gerdiği biricik torunu Zeynep'in geleceğini garanti altına alacak ve ayakları üzerinde durmasını sağlayacak bir meslek seçmesini ve sigortalı bir işi olmasını ister. Lise çağlarındaki Zeynep ise müzik tutkusunun peşi sıra gidip konservatuar okumak istemektedir. Geçmişin travmasını bir türlü atlatamayan dede ve torunun yaşadıkları kuşak çatışmasının da üstesinden gelmesi gerekmektedir. Teknolojinin hayatımızda ne çok şeyden rol çaldığına dair tatlı esprilerle de gülümseten hikâye, dedesinin iyi niyetini hayatına müdahale olarak algılayan genç kızın yaşattığı çatışma ile ilerliyor. Hem ebeveynlere hem de çocuklara ailedeki sevgi bağının önemini hatırlatan film, haftasonu keyifli vakit geçirmek isteyenler için güzel bir seçenek.