AKSAM.COM.TR
Gülcan Tezcan
Dünyanın iki farklı şehrinde iki önemli film festivali yapıldı birbirine yakın tarihlerde. İspanya'da 73.San Sebastian Uluslararası Film Festivali ve Türkiye'de 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali.
İsrail'in katliam ve soykırımlarına karşı Avrupa'da en sert tepkilerin verildiği İspanya'da sanat ve sinema dünyasının önde gelen isimleri de hem eylemlerde başı çekiyor hem de her ortamda Filistin'e desteğini dile getiriyor. San Sebastian Film Festivali de bu tepkilerin en yüksek sesle dillendirildiği ortamlardan biri oldu.
Festivale katılan 'Die, My Love' isimli filminin tanıtıldığı basın toplantısında Filistin'i iki yıldır yerle bir eden savaşla ilgili bir soru üzerine, "Dehşete düştüm. Bu utanç verici." diyerek İsrail'in Gazze'deki savaşını soykırım olarak nitelendirdi.
Festivalin kapanış töreninin yapıldığı Kursaal Sarayı önünde de yüzlerce kişi protesto gösterisi düzenledi.
İSPANYA SİNEMASI GAZZE İÇİN AYAKTA
Sinema dünyasının İsrail'e karşı tepkisini ortaya koyduğu gösteri, İsrail ordusunun düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 5 yaşındaki Filistinli çocuk Hind Receb'in hikâyesinin anlatıldığı "The Voice of Hind Rajab (Hind Receb'in Sesi)" filminin gösterimiyle aynı güne denk getirildi. "Hind Receb'in Sesi" filmi göz yaşlarını tutamayan izleyicilerden büyük alkış aldı. Filmin Filistinli oyuncuları Motaz Malhees ve Saja Kilani, üzerinde "Soykırımı Durdurun" yazılı bir broş ve Filistin bayrağının yer aldığı rozetle kırmızı halıda yürürken, daha sonra diğer sinemacılarla gösteriye katıldı.
San Sebastian sokaklarında, "Soykırımı durdurun, sinema Filistin'le" ve "Gazze'ye acil yardım" yazılı ana pankartlarla ve "Hind Receb ve öldürülen çocukların anısına" başlığıyla organize edilen gösteriye, aralarında Kültür Bakanı Ernest Urtasun gibi siyasetçilerin yanı sıra çok sayıda sanatçı da katıldı.
Film endüstrisi kuruluşları ve sivil toplum örgütleri tarafından desteklenen protestoya destek verenler arasında Pedro Almodovar, Javier Bardem, Antonio de la Torre, Maribel Verdu, Aitana Sanchez Gijon, Alauda Ruiz de Azua, Alberto Iglesias, Alex de la Iglesia, Belen Rueda, Inma Cuesta, Itziar Ituno, Javier Camara, Javier Fresser, Jon Garano y Jose Coronado gibi yönetmen ve oyuncular da yer aldı.
Aynı günlerde gerçekleşen 32. Uluslararası Adana Film Festivali'nde ise Dünya Sineması bölümünde Gazze'nin bugününe tanıklık ettiren özel bir seçki sunuldu. "Sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur" mottosuyla gerçekleşen Festival'de bunlar dışında Gazze'ye destek konusunda herhangi bir duruş sergilenmedi, eylem yapılmadı, bir tepki konuşması gerçekleşmedi. Festivale katılan sinema örgütleri ve sanatçılardan da Gazze konusunda bir açıklama gelmedi. Gazze ile ilgili film seçkisi yapmak ve barışla ilgili bir motto elbette Adana Altın Koza Film Festivali için büyük bir adım. Ancak hep öykünülen Batı'daki film festivallerinin 'insanlık vicdanı' platformuna dönüştüğü bir dönemde neyin yasak savmak kabilinden neyin samimiyetle yapıldığı da çok net görülüyor.