aksam.com.tr
Belgin Özdemir
"Çağrı", "Arabistanlı Lawrence", "Doktor Zhivago" ve "Hayalet" için besteler yaptı. Film müziği dalında ilk Oscar ödülünü kazandı. David Lean, Alfred Hitchcock, John Huston, Mustafa Akkad ve Luchio Visconti gibi unutulmaz yönetmenlerle çalıştı. Fransız besteci Maurice Jarre'ın zarif müziklerini ve büyüttüğü filmleri hatırlayalım...
Lawrence of Arabia (1962)
O dönem pek çok büyük besteciden David Lean'in destanının müziğini yazmaları istenmişti. Sonunda, Jarre tüm müziği sadece dört hafta içinde yazmakla görevlendirildi ve ilk Akademi Ödülünü kazandı.
Sundays and Cybele (1962)
Masum ve duygusal olarak rahatsız bir savaş gazisi ile arkadaş olan yetim bir kızın hikayesinin anlatıldığı bu Fransız filminde Jarre'ın performansı, 'Arabistanlı Lawrence'ın yapımcılarının dikkatini çekti.
The Longest Day (1962)
Savaş temalı filmde; John Wayne, Robert Mitchum, Richard Burton ve Sean Connery gibi yıldızlardan oluşan bir oyuncu kadrosu ve görkemli müziğiyle yine Jarre vardı.
Doctor Zhivago (1965)
Usta müzisyen ikinci Oscar'ını başka bir David Lean filmiyle kazandı. Şöyle diyordu Jarre: "Arabistanlı Lawrence'tan sonra benim sadece çöl müziği yazabileceğimi düşündüler. 'Zhivago'dan sonra sadece kar müziği yazabildim."
Is Paris Burning? (1966)
René Clément yönetmişti bu filmi. Fransız bestecinin 'Paris Valsi' için Altın Küre'ye aday gösterilen müziğine sonradan eklenen sözler vardı ve Mireille Mathieu tarafından okunan 'Paris en colère' marş haline geldi ülkede.
Ryan's Daughter (1970)
Muhteşem bir film ve bir başka David Lean klasiği, I. Dünya Savaşı sırasında milliyetçi komşularının muhalefetine rağmen bir İngiliz subayıyla ilişkisi olan evli bir İrlandalı kadının hikayesini anlatıyor. Birinci sınıf aşk müzikleriydi kulaklarımızdaki...
The Man who Would be King (1975)
Film, Sean Connery ve Michael Caine tarafından oynanan Hint Ordusu'nun iki eski haydut subayının macera arayışıyla yola çıkıp sonunda kral olmasını konu alıyor. Jarre, Hintli müzisyenlerle kendi müziğini harmanladı bu kez.
The Message (1976)
Suriyeli yönetmen Mustafa Akkad, Maurice Jarre'ye yeni çekeceği Çağrı filminin müziklerini kendisinin yapmasını teklif edince, Jarre çölün atmosferini ruhunun derinliklerinde hissetmesi gerektiğini ve bu yüzden kendisinden başka hiç kimsenin olmayacağı, son derece sessiz bir mekân ayarlaması gerektiğini söylemiş ve ayrıca İslâm tarihini anlatan kitaplar talep etmişti. Hz. Muhammed'in hayatını ve İslam'ın doğuşunu anlatan Çağrı filminin müziklerini çölde bir çadırda tek başına 2 ay kalarak yapmıştır usta besteci...
Jesus of Nazareth (1977)
Usta besteci, Franco Zeffirelli'nin yönettiği ve birlikte yazdığı bu 1977 mini dizisi için en unutulmaz müziklerinden bazılarını armağan etti bizlere.
A Passage to India (1984)
Maurice Jarre, David Lean'in son filminde üçüncü Oscar'ını aldı. Şöyle diyordu Jarre: "Ona her şeyi borçluyum. 4 film, 3 Oscar, arkadaşlığı... O bir beyefendiydi. Onu kaybettiğimde sadece harika bir yönetmeni değil, aynı zamanda harika bir arkadaşımı da kaybettim."
Mad Max Beyond Thunderdome (1985)
Mad Max serisinin üçüncü bölümü, orijinal filmden altı yıl sonra çekildi. Jarre'nin müziği büyüleyici, dramatik ve tehditkar ama film müziği en iyi Tina Turner'ın hit single'ı 'Başka bir kahramana ihtiyacımız yok' ile hatırlanıyor.
Witness (1985)
Gergin ve hareketli bir müzik duyduk bu filmde. Elektronik müzik, daha çok Jarre'nin oğlu Jean Michel'inkine benziyordu.
Gorillas in the Mist (1988)
Sigourney Weaver'ın başrolde olduğu bu etkileyici ve dramatik film, doğa bilimci Dian Fossey'in gerçek hikayesini anlatıyordu. Jarre'ın müzikleri Oscar adayıydı.
Dead Poets Society (1989)
Öğrencilerine şiir öğretimiyle ilham veren, Robin Williams'ın canlandırdığı bir İngilizce öğretmeninin hikayesi de unutulmaz filmler arasında elbette. BAFTA ödüllü film müziği, Jarre'nin yönetmen Peter Weir ile dördüncü işbirliğini oluşturdu.
Ghost (1990)
Yıllar geçse de hikayesiyle ve olağanüstü müzikleriyle mıh gibi aklımızda! Bir sokak çatışmasıyla ayrılan bir çiftin hikayesini anlatan bu aşk filmi ile Jarre'ın müziği sıkıca sarılmıştı biribirine.
A Walk in the Clouds (1995)
Jarre'ın son dönem başyapıtı 'A Walk in the Clouds'da Keanu Reeves ve Anthony Quinn rol aldı. Jarre ayrıca filmin şarkılarını da kaydetti ve En İyi Orijinal Müzik dalında Altın Küre Ödülü kazandı.
Bir filmde, besteci ağır bir zincirin son halkasıdır. Besteci sık sık kendisini filmini piyasaya sürmek için çıldıran bir yönetmenin karşısında bulur. Sonra her şey çok hızlı ilerler. Arabistanlı Lawrence'da bana 2 saatlik müzik için 6 hafta vermişlerdi. (Maurice Jarre)
Maurice Jarre, Paris Operası için aralarında Notre Dame De Paris'nin de bulunduğu çok sayıda bale müziği de bestelemişti. Jarre, 2008'de Berlin Festivalinde müzik yaşamındaki başarıları nedeniyle Altın Ayı ödülüne layık görüldü.