''Zümrüdüanka Kuşu çocuklara ilham versin istedik''

Son yılların en sevilen animasyonlarından Rafadan Tayfa'nın beşinci filmi “Rafadan Tayfa: Kapadokya”, vizyona girdi. TRT ortak yapımı filmi yapımcısı İsmail Fidan ile konuştuk. Filmde Zümrüdüanka Kuşu'na vurgu yaptıklarını anlatan Fidan, “Zümrüdüanka Kuşu efsanesini seyircimize göstermek ve arkadaşlarımıza ilham versin istedik. Çok güçlü bir mesajı var. Umutsuz olabilirsin, her şey bitmiş olabilir ama Zümrüdüanka gibi yeniden küllerinden doğabilirsin diyoruz. Yeter ki kendinize inanın, güvenin ve mücadeleye her zaman devam edin mesajını veriyoruz'' dedi.

MERVE YILMAZ ORUÇ

TRT Çocuk'un sevilen çizgi filmlerinden Rafadan Tayfa'nın beşinci filmi "Rafadan Tayfa: Kapadokya" vizyona girdi. İlk kez 2018 yılında Rafadan Tayfa Dehliz Macerası ile beyaz perdede izleyici ile buluşan Rafadan Tayfa daha sonra 2019'da Rafadan Tayfa Göbeklitepe, 2023'te Rafadan Tayfa Galaktif Tayfa, 2024 yılında ise Rafadan Tayfa Hayrimatör ile seyirci karşısına çıktı. Şimdi ise Kapadokya'da yepyeni heyecan dolu bir macera ile seyircisinin karşısında. Rafadan Tayfa'nın sevilen kahramanları Hayri, Kamil, Sevim, Hale, Akın ve Mert'in Kapadokya'da yaşadıkları maceraları konu alan yeni filmin konusu ise şöyle: Rafadan Tayfa, bağ bozumu festivalinde gerçekleşecek "Kapadokya Bilmece Avı" etkinliği için Nevşehir'e gitmiştir. Bilmece Avı macerası başladığında Hayri'nin yolu gizemli bir çömleği arayan ajanlarla kesişir. Ajanlardan önce Hayri'nin eline geçen çömlek, onu ajanların hedefi haline getirir. Tayfa, ajanların Kapadokya'da olduklarına ve bu çömleği aradıklarına pek inanmaz. Ancak Bilmece Avı devam ederken keşfedilen yerler ile çömlek arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıkar, sıradan görünen bu çömlek aslında Zümrüdüanka'nın küllerini saklamaktadır.

Bu yıl onuncu yaşını kutlayan Rafadan Tayfa, 2014 yılında çizgi film olarak başlayan yolculuğunda önce müzikaller ardında sinema filmleri ile her kuşaktan izleyici ile buluşuyor. Birçok kez gişe rekoru kıran serinin hem yeni filmini hem de Rafadan Tayfa'nın başarısını yapımcısı İsmail Fidan ile konuştuk.

YERLİ ANİMASYON FİLMLERİNİN DE İZLENEBİLECEĞİNİ GÖSTERDİK

Bu beşinci film. İlk filmlere dönüşler nasıldı? Rafadan Tayfa, animasyon sinemasında nasıl bir etki oluşturdu?

Çizgi film olarak 2014 yılında başladıktan hemen sonra bize sinema için teklif geldi ama kabul etmedik. Marka henüz, beyaz perde için hazır değildi. Bir yıl çizgi film için çalıştıktan sonra müzikal yapalım, çocuklar bize dokunsun istedik. Hâlâ da devam ediyor müzikallerimiz. Türkiye'nin her bölgesine gittik, yurt dışına da gidiyoruz. Bilet satışı konusunda Tarkan dâhil pek çok sanatçıya göre en çok bilet satan Rafadan Tayfa oldu. 2018 yılında sinemaya karar verdik. Ve ilk filmimiz çıktı, Rafadan Tayfa: Dehliz Macerası idi. 2018 yılında vizyona gireceği zaman dağıtımcı izleyici hedefimizi sormuştu. O zamana kadar yerli bir animasyon en fazla 360 binlerde izlenmişti sanırım. Ben 2 milyon gişe hedefimiz olduğunu söyledim. Hayal kırıklığına uğrayacağımızı söylediler! Ve o filmimiz Türk sinema tarihinde bir ilki başardı, 1.9 milyona yakın izlendi. Rafadan Tayfa'dan önce sinemacılar, dağıtımcılar yerli bir animasyon filmi geldiğinde en fazla 300 bin izlenir diye düşünüyordu. Rafadan Tayfa'nın bu başarısı Türk sinemasında animasyon filmlerinin önünü açtı. İnsanlar, "Türkiye'de yerli animasyon izleniyormuş" dedi. Diğer filmlerin de önünü açtık. Sektöre büyük katkı sağladı.

İkinci filmimiz Rafadan Tayfa Göbeklitepe ile rekor kırdık. En çok izlenen yerli-yabancı animasyon film olduk. Biz hâlâ kendi rekorumuzu kıramadık. Diğer iki filmimiz Galaktik Tayfa ve Hayrimatör, tüm kategorilerde o yılın en çok izlenen yapımları oldu. Kapadokya ile yeni bir rekor kırmak istiyoruz. Bu film, animasyonu sektör olarak nereye taşıdığımızın da göstergesi. Dünya değişiyor, teknoloji gelişiyor onu yakalamak lâzım. Biz yapımlarımızın içeriğindeki her harf, görselinin her karesi ve müziğinin her notası için alanında uzman ekiplerle çalışıyoruz. TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı'nın galada çok güzel bir sözü oldu, "Birazdan içeride animasyon dünyasının geldiği noktayı göreceğiz" dedi. Bu çok kıymetli. Çalışma arkadaşlarıma da çok teşekkür ederim.

Rafadan Tayfa Kapadokya için ne zamandır çalışıyorsunuz?

Kapadokya'nın senaryosu yazılmaya üç yıl önce başlandı. Son bir buçuk yıldır da ekibimiz gece gündüz çalışıyor. Bu hemen her film için böyledir aslında. Önce senaryo yazılıp diğer işlere başlandığı için senarist arkadaşlar bir filmi bitirince yenisine başlıyor. Şu anda Kapadokya'dan sonra çıkacak filmin senaryosu hazır. Hatta ondan sonraki de belli. Kapadokya filminin sonunda zaten diğer filme bir gönderme var. Biz talep geldikçe bu anlamda yeni seriler yapmaya devam edeceğiz. Farklı sürprizler de olacak. Çizgi filmle ilgili de yeni bölüm çalışmalarımız var. Şu an yayınlananlar ilk hazırladığımız bölümler. Bittikçe başa dönüyor. Ona rağmen en çok izlenen çizgi film.

HEYECANLI, MACERA DOLU VE EĞLENCELİ

TRT'nin buradaki rolü hakkında ne söylersiniz?

TRT'ye kesinlikle bir parantez açmak lâzım. TRT Çocuk toplumun her kesiminden insanın güven duyduğu bir yer. Aileler, çocuklarına bu kanalı güvenle açıyor. Rafadan Tayfa algı ve içerik olarak da TRT Çocuk ile özleşiyor. Burada başlayan o süreç sinema perdesine de yansıdı. TRT Sinema sektördeki çok büyük bir açığı kapattı. TRT Sinema logosu seyirciye orada kaliteli bir iş olduğunu hissettiriyor. Bu anlamda TRT ortak yapımı filmlerimiz güzel bir kitle edindi.

Filmin galası yapıldı. Bugün vizyona girdi. İlk dönüşler nasıl?

Biz bu yeni filmi anons ederken Rafadan Tayfa'nın nefes kesen macerası dedik. "Efsane geri döndü!" dedik. Çünkü başladığı andan itibaren heyecan hep dorukta. Aksiyon yanında duygusal sahneler de var. Özellikle Sevim'in sahneleri öyle. O anlamda Sevim'in filmi desek yanlış olmaz. Filmi daha önce focus gruplarına izletmiştik. Çarşamba akşamı da galası yapıldı. Buradan aldığımız dönüşlere göre çocukların bize söylediği üç önemli kelime var: "Heyecanlı, macera dolu ve eğlenceli..."

KAPADOKYA ÇOK BÜYÜLÜ BİR ŞEHİR

Filmin içeriğinden de konuşalım o halde. Öncelikle neden Kapadokya'yı tercih ettiniz?

Dünya genelinde baktığımızda hangi ülke olursa olsun Türkiye'nin en bilinen noktası Kapadokya. Ve buranın büyüleyici bir atmosferi var. Gökyüzünde balon turları, atlarla geziler, çömlek atölyeleri, halı dokuma atölyeleri ile Anadolu'nun en önemli kültür noktalarından biri. Ayrıca bizim uluslararası alanda filmlerimizi daha fazla ülkede gösterime koyma planımız var. O yüzden Kapadokya herkes tarafından bilindiği için bu bize avantaj sağlayacaktır. Bu büyülü atmosferi önce kendi arkadaşlarımıza sonrada dünyadaki diğer insanlara anlatmak istedik. Kapadokya denilince akla ilk balonlar geliyor. Orada gökyüzünde bir macera yaşayabilirsiniz diyoruz. Ya da atlar çocukların çok sevdiği hayvanlar, benim kızım da bayılır onlara. Hatta atları kızım Yade seslendirdi. Onlarla da turlar yapabilirsiniz. Çömlek atölyelerinde toprağa dokunabilirsiniz ve halı atölyelerinde dokumanın nasıl yapıldığını izleyebilirsiniz. Kültürümüzü de tanıtıyoruz aslında. Yine Hayri çok güzel bir şey söylüyor: "Anadolu'da birikim desen var, beceri desen var..." Ve oradan bazı yeni bilgiler de paylaşıyoruz. Kapadokya filminin danışmanları Ömür Akkor ile Çetin Şenkul idi. Onlardan öğrendiğimize göre burası dünyanın en eski su altı müzesi imiş. Bu bilgiyi biz ilk kez duyduk ve filmde de bunu kahramanlarımız söylüyor.

Filmde maceranın sonu Zümrüdüanka kuşuna çıkıyor. Nasıl bir mesajı olacak?

Zümrüdüanka kuşunun efsanesi çok kıymetli. Biz de burada küllerinden yeniden doğan zümdürüankayı seyircimize göstermek ve arkadaşlarımıza ilham versin istedik. Çok güçlü bir mesajı var. Umutsuz olabilirsin, her şey bitmiş olabilir ama zümrüdüanka gibi yeniden küllerinden doğabilirsin diyoruz. Yeter ki kendinize inanın, güvenin ve mücadeleye her zaman devam edin mesajını veriyoruz. Anka kuşunun Sevim'in çömleği yukarı kaldırması ile yeniden doğduğu an çocukları çok etkilemiş.

İzleyici kitlenizin yaş sınırı var mı?

Bizim filmlerimizi üç kuşak izliyor. 85 yaşında biri de bilet alıp gidiyor, 30-40 yaşında insanlar da. Zaten 2-14 yaş bizim kitlemiz.

ÇOCUKLARA ROL MODEL OLUYORLAR

Rafadan Tayfa çok seviliyor ve içeriği ile de güzel örnek oluyor...

Şu anki alfa kuşağının bizden en büyük farkı kendilerine akranlarını rol model almaları. Bu noktada filmdeki karakterler kimi için Hayri Abi kimi için Sevim Abla ya da Akın oluyor. Her izleyicinin kendine yakın gördüğü bir karakter oluyor ve onu örnek alıyor. Ebeveynin çocuğuna yaptıramadığı bir şeyi mesela diş fırçalama, Hayri gelip, "Dişlerimizi fırçalamayı unutmayalım" dediğinde o çocuğa geçiyor. Abi, abla şeklindeki yorumlara bakınca da şunu diyoruz, bu karakterler artık aile içine girmiş ve evin yeni üyesi olmuş. Bu çok sevindirici.

Ayrıca Rafadan Tayfa Türkiye'de üzerine bilimsel çalışma yapılan tek çizgi film projesi. Yüzlere yaklaşıyor akademik makale sayısı. Rafadan Tayfa ile değerler eğitimi ya da Rafadan Tayfa ile somut olmayan kültürel mirasa katkı gibi başlıklarla makaleler yazılıyor. MEB'in bazı konularda müfredatına girmiş durumda ürettiğimiz içerikler.

İZDİHAMLAR OLUŞMUŞTU

Rafadan Tayfa'ya yurt dışında ilgi nasıl? Film orada da vizyona girecek değil mi?

Uluslararası bir dağıtımcı ile anlaştık. Dünyanın birçok yerinde vizyona girecek. Hatta onların kendi diliyle girecek. Dublaj yapılacak. Kimi yerde Türkçe de girecek ama. Yurt dışında seviliyor. Son iki filmimiz Avrupa'da yerli olarak en çok izlenen film oldu. Zaten müzikallerimizle de bizi tanıyorlar. Hatta şöyle bir şey anlatayım. Köln'de ilk müzikal gösterimizi yapacağız. Salon 700 kişilik, iki seans için gittik ama 6 seans oynadık. Kapıda izdiham oluşmuştu. Aynı şeyi Gümülcine'de de yaşadık. Azerbaycan'a ayrı bir başlık açılmalı tabii. Türk Filmleri Haftası için oraya gittiğimizde en büyük salon Rafadan Tayfa'ya ayrılıyordu. Türk devletleri genelde seviyor. Ama gösterim için Rafadan Tayfa'yı ilk isteyen Kuzey Amerika idi.

TURİZME DE ÇOK BÜYÜK KATKISI OLUYOR

Daha önce Göbeklitepe şimdi Kapadokya'da geçiyor hikâyeleriniz. Turizme katkısı oluyor mu sizce yaptığınız filmlerin?

Göbeklitepe filmi zamanında şöyle bir şey olmuştu. O dönemin Şanlıurfa Belediye Başkanı, "Milyonlarca lira para versek böyle bir reklam yapamazdık" demişti. Hatta Göbeklitepe'yi ziyaret eden çocuklu aileler ile ilgili bir istatistik tutmuşlar. Filmden sonra baya artış olmuş. Ömür Akkor ile ilgili bir anımız da var. Ömür Akkor Göbeklitepe'ye gidiyor, orayı aileleri ile ziyarete gelen çocuklar anne babalarına, "Hayri oradan atladı, Kamil şuradan çıkmıştı" falan diyormuş. Ömür de bir anlam verememiş, dayanamamış sormuş bir aileye neden çocukların böyle söylediğini. Onlar da Rafadan Tayfa filminin burada geçtiğini söylemiş. Bu filmde de aynı şeyi yaşarız inşallah. Bu konuyu önemsiyoruz. Yakın zamanda filmin fragmanını izleyen bir aile yazdı bana. Kapadokya'ya daha yeni geziye gitmişler, çocuklar telefona bakmaktan çok ilgilenmemiş etrafla. Şimdi filmin fragmanını görünce anne babalarına yeniden gidelim diyorlarmış. Çocuklar üzerinde böyle bir etki oluşturması güzel.

TÜRKİYE'NİN EN İYİ MÜZİSYENLERİ İLE ÇALIŞTIK

Rafadan Tayfa'nın müzikleri de çok seviliyor. Orada nasıl bir ekip var?

Şarkıları ben yazıyorum. Aranjörümüz Tarkan Ergül, çok kıymetli bir müzisyen. Türkiye'nin en iyi müzisyenleri ile çalışıyoruz. Özgür Akbal gitarda, Mustafa Eke kavalda, Muhammed Yıldırır kemanda, Murat Canbolater bağlamada benim yazdığım sözlere kendi ruhlarını katıyor. Bu saydığım isimler gerçekten kendi alanlarının en iyileri. Kapadokya bir Anadolu şehri, bundan dolayı bizden ezgiler olsun istedik. Kaval, bağlama o anlamda bir tercih oldu. Bunları da seyircimize duyurmak istedik. Kapadokya filminde ana şarkımız tempolu, hatta bunun bir de rock versiyonu yapıldı. Sevim'in sahnelerinde çalan duygusal bir eser hazırladık. Rafadan Tayfa'nın ilk duygusal eseri idi. Sonra Ankaralı olduğumuz için bir Ankara şarkısı koyalım dedik, Hüseyin Kağıt'ın yorumu ile bir Ankara havası koyduk. Müzik anlamında da çok zengin bir film oldu.