aksam.com.tr
Belgin Özdemir
Kanadalı yönetmen Bruce McDonald'ın "Pontypool"u (Öldüren Kelimeler) 2008 yılında vizyona girdi. Hem sinema filmi hem de radyo oyunu olarak üretilen "Pontypool"un her iki versiyonu da Orson Welles'in meşhur "Dünyalar Savaşı" radyo prodüksiyonundan etkilenmişti. Zombi temalı bir korku filmi dense de, "Pontypool" bundan çok daha fazlası olduğunu kanıtladı.
Sözcüklerin kaypaklıklarını çok iyi gören filozof Konfüçyüs'e bir gün öğrencileri; "Bir hükümdar olsaydınız her şeyden önce ne yapmak isterdiniz?" diye soruyor. "Kelimelerin yerli yerinde kullanılmasını sağlamaya bakardım" diyor. Nitekim Sokrates da bütün hayatını kavramların doğru dürüst anlaşılmalarına vakfetmişti.
"Dilin afeti çoktur" diyen "Pontypool", Tony Burgess'in "Pontypool her şeyi değiştirir" adlı romanından uyarlandı. Soğuk bir kış gününde; bir radyo sunucusu, bulunduğu küçük Ontario kasabasına bulaşan ölümcül bir virüsün olası salgınını yorumlar. İnsanlar hastalanıyor ve başkalarına saldırıyor ve kimse nedenini bilmiyor! Stephen McHattie'nin şanssız radyo talk-show sunucusu Grant Mazzy olarak büyüleyici performansı ve ses tonu bize "güzel konuşmak en etkili büyüdür" cümlesini hatırlatır. Evet, kelimelerin kullanımı bir sanattır ve "sanat seçimle başlar", aşırılık ise dil anarşisi doğurur.
Dilin bir virüs olduğunu bilerek seyretmek gerek Kanadalı yönetmen Bruce McDonald'ın bu güçlü filmini. Sözcükler virüs kapmışsa, insan dehşeti yaşar, yaşadığımız çağda olduğu gibi. Sebebi var bu salgının, elbette çözümü de. Kontrolsüz bir canavar var ve konakçısı dilimiz, ne yazık ki! Filmin soruları da çok anlamlı: "Dışarı çıkardığınız şey, sizi yok ediyor olmasın! Seni öldüren kelimeyi nasıl öldürürsün? Öldürmenin anlamı neden 'öpmek' olmasın? İnsanlar virüslü kelimelerle ölürken(!) onlara fon müziği çalıyoruz."
"Pontypool", derinliği ve incelikli kelime taarruzuyla, düşük bütçeli bir zombi filminin çok ötesinde, kıymeti bilinmemiş bir başyapıt. Bu filmden sonra bildiklerinizi yeniden bileceksiniz ama ters yüz edilmişliğiniz kolay kolay geçmeyecek. Kuyuları, gölgeleri olan insanın, kuleleri ve mercekleri de vardır nihayetinde...