İHA
15. Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri kapsamında İstanbul'a gelen Imamura, belgesel sinemasını değerlendirdi. Uluslararası belgesel yapımcıları ve film profesyonellerini bir araya getiren Japonya merkezli belgesel projeleri geliştirme forumu Tokyo Docs kurucularından Ken-ichi Imamura, "Belgeseller sayesinde olayların gerçeğini görmek istiyoruz. Belgeseller, bize gerçeği sunmak açısından hayati bir rol oynuyor." dedi.
Imamura, Tokyo Docs ve benzer etkinliklerin, belgesel projelerinde ortak yapım için önemli bir eşik olduğunu aktardı. Bir belgesel projesini hayata geçirmede ortak yapım platformlarının tek başına yeterli olmayacağına dikkati çeken Imamura, şunları kaydetti: "Bu tür etkinliklere katılan film yapımcıları, Türkiye dışındaki sektör dinamiklerini daha iyi anlayabilir. Yurt dışından film yapımcılarıyla tanışmak çok önemli. Ancak bu, ortak yapım sürecinin sadece ilk adımı. Yapımcıların farkında olması gereken bir şey var; önlerinde uzun bir yol var. Ortak yapım, zaman ve özen gerektirir. Sadece bir etkinliğe katılarak sonuç alınamaz. Bu tür etkinlikler çevre edinme açısından oldukça değerli ve katılım göstermek kritik bir başlangıç noktası."
Ken-ichi Imamura, belgesellerin insan elinden çıktığını ve insanlara hitap ettiğini vurgulayarak, "Film yapımcıları ve belgeselde yer alan kişiler arasındaki ilişki oldukça önemlidir. Bu noktada herhangi bir yapay zeka teknolojisine ihtiyaç duymuyoruz. Tabii ki, kurgu veya post-prodüksiyon aşamalarında yapay zekadan faydalanabiliriz. Ancak, bir belgesel üretim sürecinde yani oyuncularla çalışırken, yapay zekanın gerekli olduğunu düşünmüyorum." dedi.
Dünyanın pek çok yerinde savaşların olduğuna dikkati çeken Imamura, belgesellerin insanlara gerçeği sunma konusunda hayati bir rol oynadığını söyledi. Imamura, savaşların iki taraf arasında çatışma durumu anlamına geldiğini ancak savaşın ne olduğunu anlamak için belgesellere ihtiyaç duyulduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir belgesel içinde her iki tarafın fikirlerini tam anlamıyla göstermek zor olsa da en azından şu şekilde bir yaklaşım mümkün. Filistin'e dair bir belgeseli Filistinli bir yapımcıdan izlediğimizde onların bakış açısını anlıyoruz. İsrailli bir yapımcının belgeselini izlediğimizde ise onların fikirlerini kavrayabiliyoruz. Bu sayede neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair bir yargıya varabiliriz. Temel düzeyde dahi olsa sahadaki bilgiyi öğrenmemiz önemli. Çünkü çoğumuz İsrail ya da Filistin'e seyahat edemiyoruz. Bu yüzden belgeseller sayesinde olayların gerçeğini görmek istiyoruz. Belgeseller, bize gerçeği sunmak açısından hayati bir rol oynuyor."
Tokyo Docs olarak bugüne kadar Güney Kore, Çin, Endonezya, Malezya, Butan ve Myanmar gibi pek çok Asyalı film yapımcısıyla çalıştıklarını aktaran Imamura, Türk bir yapımcıyla çalışma fırsatı bulamadığını ifade etti. Ken-ichi Imamura, Türkiye'nin belgeseller için güçlü temalar sunduğuna işaret ederek, "Bazı Türk film yapımcılarıyla sohbet ettim ve projelerinden bazıları gerçekten çok ilginçti. Ancak, bu projeleri Türkiye dışındaki izleyicilere de hitap edecek şekilde geliştirmeleri gerekiyor." şeklinde konuştu.
Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri etkinliğinde belgesel yapımcılarıyla bir araya gelip fikirlerini paylaşma imkanı bulduğunu belirten Imamura, "Yapımcılar bu etkinlikte başka ülkelerden gelen yapımcılarla konuşarak onların yöntemlerini anlama fırsatı buluyor. Yabancı bir belgesel izlediklerinde, farklı yapım yaklaşımlarını görebiliyorlar. Bu nedenle bu tür etkinlikler, bir şeylere başlamak için önemli bir fırsat sunuyor." değerlendirmesinde bulundu.