İddialı ve benzersiz 3'ü bir arada bir 3. şahıs filmi: Third Person

“Hayat bir sayfanın başında değişebilir” sloganıyla izleyicisiyle buluşan 2013 yapımı ''Third Person'' (Üçüncü Şahıs), insan dediğimiz sanat eserinin dramını, birden fazla olay örgüsüyle benzersiz bir şekilde anlatan, değeri bilinmemiş etkileyici bir film.

aksam.com.tr

E. Belgin Özdemir

"Crash"ın (Çarpışma) Oscar'lı yönetmeni Paul Haggis çok katmanlı öyküleri eklemliyor birbirine "Third Person" (Üçüncü Şahıs) filminde. Olanı ve yok olanı net anlatıyor: Çarpışmalar çoğaltır ve kısırlaştırır...

Yazmanın yaygaracı bir yanı var. "Crash" (Çarpışma) filminin yönetmeni Paul Haggis, birbiri içine eklemlenen çok katmanlı öyküleri "Third Person" (Üçüncü Şahıs) adı altında perdeye yansıttı. Üç kent; Paris, New York, Roma... Michael (Liam Neeson), Julia (Mila Kunis) ve Sean'ın (Adrien Brody) aşk ve kayıpları ekseninde, birbirine dokunan üç hikayeye tanık oluyoruz. Evlilik, çocuk ve aşk kavramlarını hayatlarına yedirmiş kahramanlarımız, günün birinde hiç beklemedikleri bir talihsizlikle karşılaşıyor ve düşünceler zeytin dalı dağıtmıyor artık.

Ünlü yazarımızın (Liam Neeson) anlatacak çok şeyi var. Michael, geçmişine sıkı sıkı sarılan, geçmişini içine çeken, gidenlere ardından kaybolacakmış gibi bakan bir adam. Birileri "izle beni" derken, o aslında "bırakın peşimi" iç sesiyle yazıyor, yüzleşiyor, gerçeğe bürünüyor.

Film boyunca trajik suçlara rastlıyoruz ve kimseyi suçlamıyoruz. Yargıç olma ihtimalimiz alınıyor elimizden. Öyle ki; bizim gündelik yaşamımızda pek kullanmadığımız "üzgünüm" ifadesi çok gerçek, olması gereken yerde. Bu nedenle hayatları uzun bir özür dileme seansı gibi bu insanların. Soru işaretleriyle arası iyi olan sinemaseverlerin bu film hakkında "Dürüstlük, ne zaman yitirilen bir erdemdir" diye uzun uzun düşünmesi elzem.

Heyhat, ne böylesine derin bir aşka gidebiliyorum,
ne de korunmak istediğim bir sevginin yanında uyuyabiliyorum.
Ama bir kadına dokunmayı özlüyorum, çünkü ten sıcak ve tatlı.
Soğuk iskeletler geçiyor her gece ayaklarımın dibinden...
(Leonard Cohen)

Bir yazar için ne kadar da cazip bir konudur koordinatsız insanlar. Aklı fazlaca gam yapmış bir yazar. "Beni izle" diyor hep bir iç ses. Ardına takılıp gitmekten başka şansı yok, ne de olsa yaş ilerledikçe insan başarısızlıklarıyla uzlaşmayı öğreniyor. Kimse kutsal acısından tümüyle vazgeçemez değil mi? Afişinin bile seyircisi ile konuştuğu filmin size anlatacak çok şeyi var...

Sizi koltuğunuzun kenarında tutacak, gerilimi yüksek 3 iyi suç dizisi

"The Visit" (Ziyaret) film incelemesi: Bir yas ne kadar ayakta kalabilir?

Temmuz'da izlenebilecek en iyi 7 film