Juliette Binoche'a yakın plan: Hayatı, ödülleri ve en iyi filmleri...

Bir isim, bin yıldız… Juliette Binoche'u tanımlamak belki bu sözlerle mümkün. Hareketsiz bir kameranın karşısına geçip otursa, saatlerce izlenebilir bir aurası var çünkü Fransız oyuncunun. Binoche'un bugün doğum günü ve onu en iyi filmleriyle hatırlayalım istedik.

aksam.com.tr

Belgin Özdemir

9 Mart 1964'te Paris'te doğdu Juliette Binoche... Karmaşık rollerin altından kalkan, başkalaşan bir kadından söz ediyoruz. Usta oyuncuya doğum gününde yakından bakıyoruz ve en iyi filmlerini hatırlıyoruz.

9 Mart 1964'te doğan Juliette Binoche, 18 yaşına geldiğinde bağımsız bir yapım olan Pascal Kane imzalı Liberty Belle'de küçük bir rol aldı, beş yıl boyunca kasiyerlik ve mankenlik yaptı. 1985 yılında "Je vous salue, Marie" adlı filmde yönetmen Jean-Luc Godard ile birlikte çalıştı. Binoche 24 yaşında oynadığı, Milan Kundera'nın romanından uyarlanan Philip Kaufman'ın yönettiği Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği (The Unbearable Lightness of Being) adlı filmle tanındı.

Neden oyuncu olduğu sorulduğunda şöyle yanıt veriyor Juliette Binoche:

Bilinmeyeni seviyorum, içimizde korku uyandırıyor. Korkuyu kucaklamak, başkasının güvenine sığınmak, en iyi duygu...

1993 yılında yönetmen Kieslowski'nin Üç Renk üçlemesinin ilk filmi olan Üç Renk: Mavi'de başrol oynadı. 1994 yılında, önceki yıl Catherine Deneuve'e verilen Sezar Ödülü'nü aldı. 1996'da İngiliz Hasta'da (The English Patient) canlandırdığı hemşire rolüyle "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı"nın sahibi oldu. 2000 yılında 36 yaşındayken oynadığı Çikolata adlı filmle ününü pekiştirdi. Bu filmdeki rolüyle de "En İyi Kadın Oyuncu Oscarı"na aday oldu, fakat ödül Erin Brockovich'deki rolüyle Julia Roberts'a gitti.

1. LES AMANTS DU PONT-NEUF (1991)

Jiluette Binoche ilk Avrupa Film Ödülü'nü, gözünü kaybeden serseri bir sanatçı olan Michèle rolüyle kazandı. Sokak sanatçısı Alex'e aşık olan genç Binoche, bu filmle hafızalara kazınmıştı.

2. TROIS COULEURS: BLEU (1993)

Krzysztof Kieslowski'nin Üç Renk üçlemesinin ilki olan başyapıtındaki huzursuz ve çarpıcı performansı, Binoche'a ilk César ödülünü ve Altın Küre adaylığını kazandırdı. Kocasını ve tek çocuğunu bir araba kazasında kaybeden ünlü bir bestecinin karısı Julie'yi canlandırmıştı Binoche.

3. COPIE CONFORME (2010)

Müphem olanın en açık ve zarif aslına ilham vermiş bir kadın Juliette Binoche. Kiyarüstemi'nin bu bilmece filminde harika bir portre çiziyor ünlü oyuncu. En az iki kez seyretmek isteyecek kadar özel ve illüzyonlu bir filmden söz ediyoruz.

4. CAMILLE CLAUDEL 1915 (2013)

Rodin'in gölgesinde bir sanatçı olan Camille Claudel'in çilesini konu alan bu kasvetli filmde, onu tutkuyla canlandırmıştı Juliette Binoche. Fransız aktris; sabrı, deliliği ve trajik sonu en şiirsel haliyle perdeye yansıtmıştı.

5. CELLE QUE VOUS CROYEZ (2019)

Yine büyüleyici bir Binoche görüyoruz bu çağcıl filmde. İçindeki şeytanlarla mücadele eden yalnız bir üniversite profesörü Claire'e hayat veren Binoche, sanal gerilimin hakkını veriyor bu kez. Hem de çok parlak bir biçimde.

Bu film soru soran ve cevap vermeyen bir film. Bence ilişkilerle ilgili, kadın ve erkek arasındaki iletişimle ilgili. Bence kadınlar kendilerini aşağılanma noktasına kadar açıyorlar, erkekler ise bu entelektüel kalkanı koyuyorlar. Bir tür kendini koruma gibi. Yani bu süslü, ritüelleştirilmiş şekilde sürekli birbirimizin etrafında dolaşıyoruz. Bu bir dans gibi, değil mi?

Oscar ödüllü Fransız aktris, Claire Denis'in komedi draması "Let The Sunshine In" ve bilim kurgu "High Life"daki çarpıcı performanslarıyla genişleyen kariyerine ikinci bir rüzgar verdi. Fransa tarihinin film başına en çok kazanan kadın oyuncusu olan Juliette Binoche'u yakında "Fire" (Avec Amour et Acharnement-Both Sides of the Blade) filmiyle göreceğiz beyaz perdede. Denis'e Berlin'de En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran film, 10 yıldır birlikte yaşayan Jean (Lindon) ve Sara'nın (Binoche) arasında geçen ateşli bir aşk üçgeninin hikayesini anlatıyor. Binoche'nin karakteri eski sevgilisiyle tekrar bir araya geldiğinde, aşk üçgeni kontrolden çıkıyor.

"Fire" (Avec Amour et Acharnement) Berlinale'de Gümüş Ayı kazandı ve 8 Temmuz'da ABD'de vizyona girecek.

Kadınların söyleyecekleri var! Hassas ve güçlü kadınlığı kutlayan 5 özel film...

From: "Lost"un yapımcı ve yönetmeninden yeni bir gizem-korku dizisi!