Şimdiye kadar yapılmış en pahalı ve en başarılı Alman draması olan "Babylon Berlin" 4. sezon finaline yaklaşırken; The Guardian, dizi hakkında kapsamlı bir inceleme yayınladı.
Almanya yapımı neo-noir, polisiye dizi Babylon Berlin, ilk sezonlarından bu yana; renkler, göz kamaştıran sahneler, tehlikeler ve sürükleyiciliğiyle patladı ve beş yılını, ekonomik kargaşa ve yolsuzlukla sonuçlanan on yıllık kaotik bir demokrasi parıltısını canlı bir şekilde hayata geçirmek için harcadı.
Her şey 2017'de, komiser Gereon Rath'un, altın yirmili yıllardaki siyasi ve sosyal değişimlerin merkez üssü olan Berlin'e taşınmasıyla başladı. Kargaşa içinde bir metropol! Ekonomiden kültüre, siyasetten yeraltı dünyasına kadar her şey radikal değişimin pençesinde. Spekülasyon ve enflasyon, henüz genç olan Weimar Cumhuriyeti'nin temellerini şimdiden yıkıyor. Artan yoksulluk ve işsizlik, şehrin gece hayatının tam bir tezat oluşturuyor. İlk bakışta basit bir gasp davası gibi görünen olay, kısa sürede hem komiser Gereon'un hem de en yakın arkadaşlarının hayatını sonsuza dek değiştirecek bir skandala dönüşür.
Dizi, Volker Kutscher'ın bir dizi polisiye romanı olan Gereon Rath Mysteries'e dayanıyor. Tom Tykwer, Achim von Borries ve Henk Handloegten'in yönettiği dizinin başrollerinde, Volker Bruch ve Liv Lisa Fries yer alıyor. Weimar Cumhuriyeti'nin son yıllarının arka planında geçen "Babylon Berlin"in, Almanya'nın karanlık 1930'larına gireceği 4. sezonunun son iki bölümü 18 Kasım'da Sky Atlantic'te yayınlandı.