AA
Almanya'da komedi sektörünün önemli isimlerden Meltem Kaptan geçen yıl aldığı ödül, kariyeri ve Almanya'daki çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
"Rabiye Kurnaz George W. Bush'a Karşı" filminde oğlu Murat'ın Guantanamo Hapishanesi'nden serbest bırakılması için mücadele eden Türk ev kadını Rabiye Kurnaz karakterini canlandıran Kaptan, bu yıl yeniden Berlinale'de olmanın kendisini mutlu ettiğini dile getirerek, ödülü aldığı gün yaşadığı duyguların tekrar canlandığını ifade etti. Kaptan, söz konusu filmin senaryosunun kendisini çok etkilediğini belirterek, "Gerçekten bu filmde ödül almak ya da bana bu kadar ödül getirecek diye oynamadım. Senaryoyu okuduğumda çok etkilendim" diye konuştu.
"Rolün hakkını vermek istedim"
Gerçek bir hikayeye dayanan senaryoyu okuduğunda insanların neler yaşadığı ve nasıl bir güce sahip oldukları konusunda "olumlu anlamda şoke olduğunu" anlatan Kaptan, "İçimden bir ses 'bunu oynamak zorundasın' dedi ve bu rolü oynadım. Rolün hakkını vermek istedim ve sonunda (ödül) geldi, beni çok mutlu etti." dedi. Kaptan, yönetmenliğini Ali Atay'ın üstlendiği "Ölümlü Dünya" filminde de rol aldığının hatırlatılması üzerine, "Ali Atay'ın belirli bir figürü vardı. Hem sempatik hem güçlü ve biraz agresif kadın rolü için birisini arıyordu. Türkiye'de tam düşündüğü gibi (bir kişi) bulamadığı için cast direktörü ile Avrupa'da hangi Türklerimiz var diye baktı, öyle görüştük" dedi. Almanya'da komedi şovları yaptığını, ailesinin de bu ülkede yaşadığı için "Ölümlü Dünya" filminden önce Türkiye'de bir filmde rol almadığını söyleyen Kaptan, "Asıl Amerika'da oyunculuk yapmıştım. Türkiye'de daha önceden (bir filmde rol almaya) başlamalıydım." diye konuştu.
"Kendimi komedi sektöründe buldum"
Kaptan, Almanya'da başrolde oynadığı ilk filmin, "Rabiye Kurnaz George W. Bush'a Karşı" olduğunu aktardı. Eğitimini tamamladıktan sonra oyuncu olmayı hedefleyip hedeflemediğinin sorulan Kaptan "Her zaman oyuncu olmak istedim. İlk önce komedi yazarlığı konusunda çok talep geldi. Sonra baktım komedi sektörüne girmişim. Stand-up, komedi derken şovmenlik yaptım. Hala yapıyorum. Bu böyle gelişti" dedi. Ancak komedi ve esprinin yanında farklı rollerde oynama istediğinin de oluştuğunu ifade eden Kaptan, yeni projeler için teklifler aldığını da belirtti. Kaptan şunları kaydetti:
Rabia Kurnaz rolüne çok odaklanma oldu. Bana gelen teklifler hep böyle mi olacak diye korktum. Hep bir anneyi, hep Türk kadınını mı, elbette Türk kadınını da oynamak istiyorum, ama hep aynı roller mi olacak? Gelen tekliflerin çok farklı olması beni mutlu etti. Roller arasında sarışın bir Alman komiser de var, feminist (rolü) de. Hem kötü rol hem iyi rol. Ne kadar çeşitli karakterlere girebilirsem benim için daha heyecanlı ve daha güzel.
"Türkiye'de çok güzel senaryolar ve çok iyi yönetmenlerimiz var"
Türk yapımlarda rol almak isteyip istemediğine ilişkin soruya Meltem Kaptan, "Türkiye'de çok güzel senaryolar ve çok iyi yönetmenlerimiz var. Zaten dünya çapında, Cannes (Film Festivali), Berlinale'de Avrupa Film Festivali'nde olsun gerçekten güzel projeler yapan rejisörlerimiz var. Bu yüzden seve seve. Hele iki dünyayı birleştirebiliyorsak ne mutlu bize." şeklinde cevap verdi. Film sektöründe Türkiye ve Almanya arasındaki farklara ilişkin Kaptan, şu ifadeleri kullandı:
Biz Türkler işleri hızlı yapmayı severiz. Burada bazı film projeleri ağır planlanıyor. Ali Atay ile çektiğimiz film mesela bir aksiyon filmi. Burada öyle aksiyon sahneleri olsa her şey çok ağırdan planlanır. Orada (Türkiye'de) her şey daha hızlı oluşuyor. Ama biz öyleyiz. Atiğiz, hızlıyız zaten. Filmler daha hızlı oluşuyor. Ama sıcağı sıcağına oluşuyor. O da güzel. İki tarafın da avantajları var. Bazen planlamak iyi oluyor. Bazen de aşırı planladığınız zaman olmuyor. Bazen de ekip ve senaryo iyi ise hiç önemli olmuyor.
"Hayata bizim perspektifimizden bakmak önemli"
Almanya'da komedi sektöründe Türk kadınının yer almasının önemli olduğunu ifade eden Kaptan, bu sektöre başladığında az sayıda Türk kadının burada yer aldığını, bu konuda gelişme olmasına rağmen sayıyı yine de az bulduğunu söyledi. Kaptan, "Biz Almanya'da yaşıyoruz. Almanya'da çok sayıda Türk yaşıyor. Hayata bizim perspektifimizden bakmak, bizim yorumlarımızı almak çok önemli. Hele bir kadın olarak Almanya'da yaşıyorsanız bu perspektif çok önemli. Belki bu yüzden bu yolda gittim" şeklinde konuştu. Şovlarında sadece Türklerle ilgili konulara değil ülkedeki diğer tüm konulara değindiğini ifade eden Kaptan, çalışmalarında Türk kültürünün ne kadar katkı sağladığına ilişkin soruya da şöyle cevap verdi:
Espri her kültürde önemli. Ama bizim halkımız, kendi arasında güldürmeyi seven bir halk. Yani deşarj olmak önemli. Biz Türkiye'de çok iç içe yaşayan halkız. Bu öyle olduğunda başkasının üzüntüsünü de hemen içleniyoruz. Sonra ailelerimiz büyük olduğu için ve elbette hayatın getirdiği üzüntülü şeyler de olduğu için esprinin, komedinin olması lazım. Belki bu yüzden birbirimizi güldürmeyi de o kadar önemli buluyoruz. Elbette büyük bir etkisi var.
Kaptan, genç oyuncu adaylarına da tavsiyelerde bulunarak, gençlerin azimli olmalarını, meşhur olmayı değil işlerine odaklanmaları gerektiğini kaydetti.