aksam.com.tr
Belgin Özdemir
Kogonada, son filmi "After Yang" ile (Yang'tan Sonra), yapay zekanın şefkatli duyarlılığını dingin bir biçimde ancak baştan çıkarıcı bir tonla gözlerimize yerleştirdi. Basit bir olay örgüsü içeren bu sakin film; ölümlülük, aile, aidiyet ve bellek kavramlarına ustaca dokunuyor.
Jake ve Kyra, evlat edindikleri Mika'ya refakatçi olarak insan görünümlü, yapay zekaya sahip bir android olan Yang'ı ailesine dahil etmiştir kısa süre önce. Çok meşgul olan ebeveynler, Yang aniden çalışmayı durdurduğunda, onu hızlı ve ucuz bir şekilde onarmanın yollarını arar. Jake bu süreçte hem küçük kızı Mika'yı teselli eder hem de Yang'ın dünyasının izini sürer. Yönetmen Kogonada bu dramatik bilimkurgu filminde, insan olmanın ne demek olduğunu keşfeden bir robotun sakin ve şefkatli hikayesini ve kaybın acısını büyük bir nezaketle anlatıyor.
Filmden sonra "Yang" isminin tesadüfen seçilmediğine emin oluyoruz. MÖ 3. yüzyıla dayanan ve Çin kültüründe temel bir kavram olan Yin Yang felsefesine göre Yang; iyileştiren, aydınlık, güneş anlamlarına geliyor ve Yang'tan sonra işlerin karıştığına, karanlığın yavaş yavaş çöktüğüne şahit oluyoruz. 2022'nin sıra dışı filmlerinden "After Yang'ın estetik dokusu, sakin diyologları ve minimalist performansları tam manasıyla göz ve ruh dolduruyor.
Alexander Weinstein'ın "Yeni Dünyanın Çocukları" kitabından "Yang'a Elveda Derken" adlı kısa öyküsünden uyarlanan 2021 yapımı "After Yang"ta; Colin Farrell, Jodie Turner-Smith, Justin H. Min ve Malea Emma Tjandrawidjaja harika bir performans sergiliyor.