İşte, dinlemesi de izlemesi de heyecan verici olan 90'lı yılların en iyi filmleri ve müzikleri.
Malcolm X (Terence Blanchard tarafından bestelenmiştir, 1992)
Malcolm'un kısacık hayat kavgasının hikayesi, Spike Lee'nin ustalığıyla beyaz perdeye yandıdı 1992'de. Terence Blanchard bu önemli ismin filminin müziği için adeta tarihi bir tez yazmıştır. Geçmişi onurlandıran ve geleceğe doğru ilerleyen melodiler vardır bu özel filmde.
Üç Renk: Mavi (Zbigniew Preisner tarafından bestelendi, 1993)
Kederli bir dul kadının (Juliette Binoche) dissosiyatif kargaşasını aktaran yönetmen Krzysztof Kieślowski filmin müzikleri için Zbigniew Preisner'i zorladı, iyi de etti. 90'ların hiçbir film müziği, Preisner'ın "Üç Renk: Mavi" için bestelediği müzikten daha dramatik bir şekilde kendini göstermedi, ani tellerin ani tufanları o kadar içimizde patlamadı.
Schindler'in Listesi (John Williams tarafından bestelendi, 1993)
John Williams, Steven Spielberg kaçınılmaz olarak "Schindler'in Listesi"nin müziğini yazması için ona teklif verdiğinde, film tarihinin en başarılı şefleri arasındaydı. Film ise holokost sinemasının en nadide örnekleri arasındaki yerini hala koruyor.
Il Postino (Luis Bacalov tarafından bestelendi, 1994)
Oscar ve BAFTA ödüllü "Il Postino" şair Pablo Neruda (Philippe Noiret) ve itibarlı postacı Mario (Massimo Troisi) arasında oluşan dostluk hakkında... Bu şiir gibi film Bacalov'un müziğiyle de akıllarda yer etmiştir.
The Shawshank Redemption (Thomas Newman tarafından bestelendi, 1994)
Thomas Newman, Frank Darabont'un Stephen King uyarlamasında film kadar büyük bir müziğe imza attı. Haksız yere suçlanan bir adamın (Tim Robbins) hikayesini izlediğimiz "Esaretin Bedeli" yeniden izlenir ve dinlenir bir eser...
Braveheart (James Horner tarafından bestelendi, 1995)
"Cesur Yürek" filmini kim hatırlamaz ki! And Dağları'ndan İrlandalı gaydaları ve flütleri harmanlayan Horner, kendisi için yeni bir enstrümanı bir projeye getirme şansını asla kaçırmadı ve dev bir orkestra taramasına yol açarak, film için çok ötesine geçen duygusal bir çıta kurdu.
Fargo (Carter Burwell tarafından bestelendi, 1996)
"Fargo"nun müziği western ve noir arasındaki kesişme noktasında ortaya çıkıyor, çünkü etrafındaki film, Lundegaard merkezli ağa yakalanan herkes için yasanın ne anlama geldiğini anlatıyor. Bu kara komik filmde duyduğumuz her bir arp ve zile aşık olduk.
Titanik (James Horner tarafından bestelendi, 1997)
James Horner, Titanik'in her öğesini müziğe dönüştürdü ve temaları Rose'a, Jack'e, geminin kendisine ve hatta bir örs sesini kullandığı kıyamet yüklü buzdağına atadı. Filmin umutlu ve hüzünlü her notası, bugün bile nabzımızı yükseltiyor...
Legend of 1900 (Ennio Morricone tarafından bestelendi, 1998)
Tim Roth, Avrupa ve New York arasında gidip gelen bir gemiden asla adım atmayan bir virtüöz piyanist olan 1900'ü canlandırıyor bu harika filmde. Giuseppe Tornatore'nin "Legend of 1900" adlı eserinin yaklaşık yarısında gelen 10 dakikalık piyano düellosunu bilmeyen yoktur.
Run Lola Run (Tom Tykwer tarafından bestelendi, 1999)
Tom Tykwer, güçlü bir şekilde müzik besteleyen ender yönetmenlerden biri. 1999'daki çılgın gerilim filmi "Koş Lola Koş" için, baş karakteri (Franka Potente) erkek arkadaşını kurtarmak için umutsuz bir çabayla Berlin'i üç kez koşarken izleyen, her biri bir torba dolusu Alman markı bularak sinema hızında çığır açan bir deney.