aksam.com.tr
Belgin Özdemir
Jack Nicholson bugün 85 yaşına bastı. 1960'lara, anti-kahramanlar çağına, 1970'lere, 1980'lere hatta milenyum çağına uzanan bir yıldız o.
1. Five Easy Pieces (Beş Kolay Parça-1970)
Okulu bırakan Robert Eroica Dupea, sefil bir hayatın ardından petrol platformlarında iş bulur. Kız kardeşinden babasının iyi olmadığını öğrendiğinde, onu görmek için Washington'a gider. Orada geride bıraktığı zengin, kültürlü ailesiyle yüzleşir. Alaycılık, hüsran, dişlerini gösterişi ile "Jack Çağı" başlamıştır!
2. Carnal Knowledge (İlk Defa-1971)
Mike Nichols ve Jules Feiffer'ın 20. yüzyıl Amerikan erkeğine yönelik eleştirisinde, üniversite günlerinden orta yaşa kadar iki adamın arkadaşlığını izliyoruz. Çapkın, tutsak alınmayan bir performans ve yine de Nicholson'ın en iyilerinden biri.
2. Chinatown (1974)
Bu klasiğe adını veren mahallede bir trajedinin musallat olduğu eski bir polis olan Gittes, burnunu diğer insanların işlerine sokan bir adam. Zengin bir kadının kocasıyla ilgili bir davayı aldığında daha derine inmeye devam eder ve işler iyice çığırından çıkar. Yine küstah, şık ve çok alaycıdır!
3. One Flew Over the Cuckoo's Nest (Guguk Kuşu-1975)
Louise Fletcher'ın Hemşire Ratched adlı insan buzdağına karşı dururken akıl hastanesindeki diğer hastaları özgürleştirmeye çalışıyor. Oyunculuğuyla göz dolduran oyuncuya üç Oscar'dan ilkini kazandırdı bu film.
4. The Shining (Cinnet-1980)
Stephen King'in romanından uyarlanan ve Stanley Kubrick'in yönettiği bu modern korku klasiğindeki Nicholson performansı hafızalardan hiç silinmedi... Hatta ünlü aktörün gerilimli ve deli halini çok sevdik!
5. The Postman Always Rings Twice (Postacı Kapıyı İki kez Çalar-1981)
1946 yapımı aynı adlı filmin yeniden çevriminde iki usta oyuncu harikadır. Bir serseri ile yol kenarındaki bir kafe sahibinin karısı arasındaki cinayete uzanan ilişkiyi anlatır film... Jack Nicholson bu filmi yaptığında 43, Jessica Lange ise 31 yaşındaydı
6. Terms of Endearment (Sevgi Sözcükleri-1983)
Bir anne-kız hikayesini anlatsa da bu film, Nicholson'ın en romantik rolünü içeriyordu, çünkü büyük ölçüde rol arkadaşıyla zekâ ve saçma sapan açık sözlülük açısından eşit derecede eşleşiyor. Ünlü oyuncunun Shirley MacLaine ile arasında mükemmel bir itme-çekme dinamiği vardı, büyüleciydi! Film, MacLaine'e ilk Oscar'ını ve Nicholson'a üçüncü Oscar'ını kazandırdı. Haklı bir ödüldü...
7. Ironweed (1987)
William Kennedy'nin Pulitzer ödüllü romanının bu uyarlamasında Nicholson bir evsizi canlandırdı. Francis Phelan bir serseri ve sarhoştur! Rol sorulduğunda Nicholson, "Bu bir günahın kefareti" demişti üstelik. Nicholson ve Meryl Streep bu filmle Oscar adaylığı kazandı; hem New York hem Los Angeles eleştirmen kuruluşlarından En İyi Erkek Oyuncu ödülünü de aldı.
8. The Witches of Eastwick (Kasabanın Cadıları-1987)
Bir kasabadaki üç bekar kadının hayatına gizemli ve gösterişli bir adam girer. Daryl (Jack Nicholson), üç arkadaşın en derindeki duygularına dokunmayı başarır ve böylece her birini baştan çıkarmayı başarır. Şeytan Jack'i mutlaka izlemelisiniz!
9. Batman (1989)
Gotham Şehri'nin Kara Şövalyesi suça karşı verdiği mücadeleye, ilk büyük düşmanı, soytarıca cinayete meyilli bir Joker olan suçlu Jack Napier ile başlamıştı. Fazla söze gerek kalmamıştı, Nicholson efsane bir performans sergilemişti.
10. The Departed (Köstebek-2006)
Güney Boston eyalet polis gücü, İrlandalı-Amerikalı organize suça savaş açıyor ve genç gizli polis Billy Costigan, çete şefi Frank Costello tarafından yönetilen mafya sendikasına sızmakla görevlendiriliyor. Emekli olmadan önce üç film daha çekecek olsa da, bu suç gerilim filmi usta aktörün unutulmazları arasında yer aldı.