Dinamikleri sürekli değişen şehir yaşamının, sosyal ilişkiler başta olmak üzere çevre ve insanların mutluluğuna olan etkisi aşikar. Bu nedenle sık sık, sakin ve huzurlu yaşam alanlarını ziyaret etme ihtiyacı duyuyor veya hayatımızın bir noktasında şehir hayatından tamamen uzaklaşma hayalleri kuruyoruz. Peki, aradığımız o sakin şehirlerin aslında çok da uzağımızda olmadığını biliyor muydunuz? "Dur ve etrafına bak" demenin aslında bambaşka bir yolu olan Cittaslow felsefesi; yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunuyor. Doğasını, doğallığını, sakinliğini ve kültürel değerlerini korumayı başaran, zamana yenilmeyerek zamansız kalabilen şehirlerin oluşturduğu Cittaslow listesine bu yıl Antalya'nın portakal kokulu şirin ilçesi Finike'nin de dahil olmasıyla birlikte Türkiye'den tam 22 şehir yer alıyor.
AKDENİZ VE TOROSLAR'DA
Toroslar'ın eteğiyle Akdeniz arasında kalmış, mavi ve yeşilin ahenk içerisinde kaynaştığı Antalya'nın şirin ilçesi Finike, daha görür görmez insanı içine çeken huzur dolu atmosferiyle ziyaretçilerinden tam not alıyor. Tarih boyunca oldukça önemli bir liman kenti olan ve geçmişten günümüze uzanan tarihi mağaraları, yemyeşil yaylaları ve sürdürülebilir tarım ürünleri ile Güdül, Ankara'nın kuzeybatısında yer alıyor. Tarihi M.Ö 3000 yılına kadar uzanan bu sakin şehir; doğası, mimarisi, kültürü ve tarihi ile huzurun cazibe merkezi olabilecek şirin bir kent. Türkiye'de Cumhuriyet'in kuruluşunun 2 gün üst üste kutlandığı tek ilçe olan Güdül, Cumhuriyet ilan edildiğinden bu yana bu geleneğini devam ettirmeye özen gösteriyor. Şenlik kapsamında yakılan ateş ise yeniden doğuşu ve dirilişi simgeliyor.an Finike, kilometrelerce uzunluktaki kumsalları, ışıl ışıl denizi, tarihe ışık tutan antik kalıntıları ve mis kokulu portakal bahçeleri ile sizleri bekliyor. Sakin ve huzur veren özelliği ile kesinlikle görülmeye değer yerlerden biri olan Finike'de buram buram kokan portakal çiçeklerinin eşsiz kokusu karşısında mest olmaya hazır olun.
YILLARA MEYDAN OKUYOR
Bursa'nın tarihi ve kültürel değerleriyle öne çıkan gözde ilçesi İznik, tarihi dokusunun yanı sıra doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerinden tam not alıyor. Tarihi yapılarıyla öne çıkan bu sakin şehirde birçok medeniyetin izlerini günümüzde dahi görmeniz mümkün. Yıllara meydan okuyan tarihi yapıları, İznik Gölü ve yemyeşil tabiatıyla İznik; doğanın sesini dinleyerek vakit geçirmek ve kendinizi tamamen doğanın kucağına bırakabilmeniz için eşsiz bir yer.
TAM BİR TARİH ŞÖLENİ
İsmini deniz foklarından alarak yerli halk arasında Phokaia olarak anılan Foça; Helenistik dönemden kalma tiyatrosu, Athena Tapınağı, Pers Anıt Mezarı, Siren Kayalıkları ve İncir Adası ile göz kamaştırırken, ziyaretçilerini bambaşka bir dünyanın içine sürüklüyor. Tarihteki önemli rolünün yanında ismini aldığı Akdeniz fokları dahil, nesli tükenmekte olan birkaç türe de yuva olan bu sakin şehir; ekolojik değere sahip olması açısından da oldukça önemli. Yeşilin ve mavinin ahenkli uyumunu gözler önüne seren Foça, doğa ile iç içe bir tatil kaçamağı için son derece ideal.
BİRÇOK MEDENİYETE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Tarihi ve doğal güzellikleriyle saklı bir cenneti andıran Arapgir, sakin ve huzur veren özelliğinin yanı sıra sıra dışı güzelliğiyle de göz kamaştırıyor. Köprüleri, medreseleri, kervansarayları, Osmanlı dönemi askeri ve sivil okul binaları, dergahları, keşiş konakları gibi pek çok tarihi yapısı ile görülmeye değer yerlerden. Kuruluşu MÖ. 15. yüzyıla kadar uzanan Arapgir, kayıtlara göre tarihi süreç içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyet harmanı ile kültürel değerlerini günümüze taşımış.
CUMHURİYET BAYRAMI'NI İKİ KEZ KUTLUYORLAR
Geçmişten günümüze uzanan tarihi mağaraları, yemyeşil yaylaları ve sürdürülebilir tarım ürünleri ile Güdül, Ankara'nın kuzeybatısında yer alıyor. Tarihi M.Ö 3000 yılına kadar uzanan bu sakin şehir; doğası, mimarisi, kültürü ve tarihi ile huzurun cazibe merkezi olabilecek şirin bir kent. Türkiye'de Cumhuriyet'in kuruluşunun 2 gün üst üste kutlandığı tek ilçe olan Güdül, Cumhuriyet ilan edildiğinden bu yana bu geleneğini devam ettirmeye özen gösteriyor. Şenlik kapsamında yakılan ateş ise yeniden doğuşu ve dirilişi simgeliyor.