Şili'nin kalbi Santiago'ya uçma zamanı

Hem coğrafyası hem de kültürüyle Güney Amerika'nın kendine has ülkesi Şili'yi gezmek için en güzel mevsimdeyiz. Yaz mevsimini yaşayan güney yarım kürede, başkent Santiago'ya yolculuk için harika bir dönem.

Akşam Gazetesi

Dünya haritasını çıkarıp Şili'ye baktığınızda kendine has bir coğrafyaya sahip olduğunu hemen fark edersiniz. Yüzölçümü 756.945 km² olan Şili; her ne kadar Güney Amerika kıtasının kuzey-güney doğrultusunda Antarktika'ya kadar uzanan bir ülke olsa da, ortalama genişliği sadece 180 km'dir. Ülkenin en dar yeri (Antarktika'daki Şili toprakları sayılmazsa) 90 km iken en geniş yerinin uzunluğu 240 km kadardır. Avrupa ile kıyaslanacak olursa Danimarka'dan Sahra Çölü'ne uzanacak kadar bir mesafe kat edilir. Doğu-Batı mesafesi çok az olsa da bu iki uç arasında çok fazla rakım farkı oluşur. Ülke ayrıca kuzeyden güneye çok farklı iklim, bitki örtüsü ve coğrafi şekiller gösterir. Bu yüzden Şili, birçok kaynakta tezatlar ülkesi olarak anılır. Hakikaten de kuzeydeki çölü, Afrika'nın Sahara'sını, güneydeki kanalları Norveç kanallarını, Los Lagos'taki Osorno ve çevresi İsviçre Alplerini, Orta bölgeleri Akdeniz'i hatırlatmasıyla ayrıca Patagonya'daki buzullarıyla bu ismi hak eder.

MEYDANDAKİ YAPILARI GÖRÜN

Şili sadece coğrafyasıyla değil kendine has kültürüyle de tanınmaya değer bir ülke. Bu kültürü en iyi deneyimleyeceğiniz yerse hiç kuşkusuz başkent Santiago. Metropolitan Bölgesi sınırlarında kalan kentin nüfusu 5 milyon kişi olup, tüm Metropolitan Bölgesi'ndeki nüfus 7 milyondur. Kentte görülmeye değer pek çok yapı mevcut. Şehrin merkezindeki Plaza de Armas adlı meydan ve aynı yerdeki katedral, şehrin en eski kilisesi olan San Francisco Kilisesi gibi önemli yapılarındandır. Yine başkanlık sarayı La Moneda da bu binalara eklenebilir.

ŞEHRE TEPEDEN BAKMAK

Diğer görmeye değer bir yer de, şehrin tarihi merkezinde bulunan, bugün park olarak duran Santiago'nun ilk kurulduğu Santa Lucia Tepesi'dir. Yine arkasında Andlar'ın yükseldiği, raylı bir sistemle çıkılan ve içerisinde bir hayvanat bahçesinin bulunduğu San Cristóbal tepesi de ziyaret edilecek yerlerden birisidir. Şehrin geneli dümdüz bir yapıya sahip sadece iki tepe var; bunlardan birisi Santa Lucia Tepesi. Buraya yürüyerek çıkarsanız şehri hakim bir konumdan izleyebilirsiniz. Diğer tepe 22 metrelik Lekesiz Bakire Meryem (Virgen de la Immaculada) heykelinin olduğu Cerra San Cristobal. Burası Santa Lucia'yı da yukarıdan görüyor. Buraya çıkmak için bir finüküler var. Onu kullanabilirsiniz.

TARİHİ BALIK PAZARINI GEZİN

Plaza de Armana'dan kuzey yönüne doğru Pasao Ahumada'yı takip ederseniz bu yol sizi şehrin önemli yapılarından biri olan Mercado Central'e götürür. Burası şehrin tarihi balık, sebze ve meyve pazarı. İçerisinde restoranlar da var ancak saat 17.00'de kapanıyor. Burayı turunuza mutlaka dahil etmelisiniz.

RENGARENK EVLERİYLE ŞİRİN BİR KASABA

Mapoco Nehri ile Cerra San Cristobal Tepesi'nin arasında yer alan Bellavista ağaçlıklı caddelerin arasında sıralanan parlak renkli evleri ile şirin bir kasaba görünümünde. Şehrin önemli hareket merkezlerinden birisi; Bellavista bölgesi. Buradaki caddelerden Pio Nono daha çok parasız üniversite gençlerinin müşterisi olduğu kafelerle doluyken hemen paralelindeki cadde olan Constutucion ise kaliteli mekan ve kafelerle dolu.