Masalların diyarı Danimarka'nın rotaları

Bisikletlerin akıp gittiği, mimarinin sanat eseri gibi durduğu sokakları, yeşilin ve mavinin binbir tonunu barındıran kıyıları ve lezzetleriyle Danimarka, unutulmaz bir seyahat vadediyor.

AKŞAM GAZETESİ

Danimarka'ya geldiğinizde ilk durağınız, şüphesiz başkent Kopenhag olmalı. Burası, her zaman bir şeylerin olup bittiği canlı bir metropol. Şehrin sembolü olan Küçük Deniz Kızı Heykeli, Langelinie limanında sizleri bekliyor. Heykelin biraz ilerisinde, Nyhavn kanalı rengarenk evleriyle kartpostallardan fırlamış gibi duruyor. Burada bir tekne turuna çıkarak şehrin farklı bir yüzünü keşfedebilir, ardından kanal kenarındaki kafelerde bir içecek eşliğinde dinlenebilirsiniz. Kopenhag, aynı zamanda tasarımın ve modern sanatın da başkenti. Danimarka Tasarım Müzesi ve Nationalmuseet, ülkenin zengin tarihini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor. Alışveriş yapmak isterseniz, Avrupa'nın en uzun yaya caddelerinden biri olan Strøget'te butiklerden zincir mağazalara kadar her şeyi bulabilirsiniz.

ODENSE'DE BİR TUR ATIN

Kopenhag'dan trenle yaklaşık iki saatlik bir yolculukla Andersen'ın doğduğu şehre, Odense'ye varıyorsunuz. Bu şehir, masalların büyüsünü her köşesinde hissettiriyor. Odense, bir zamanlar Andersen'ın yaşadığı ev ve bugün müzeye dönüştürülmüş olan doğduğu evle, onun izini sürmek isteyenler için bir hac yeri gibi. Şehrin tarihi sokaklarında dolaşırken kendinizi bir masal kitabının içinde hissediyorsunuz. Yaz aylarında çiçeklerle süslenen Odense, yılın her mevsimi ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunuyor.

Viking Gemi Müzesi

VİKİNGLERİN İZİNDE

Kopenhag'ın batısında yer alan Roskilde, Danimarka'nın Viking tarihine açılan kapısı. Bu şehir, özellikle Roskilde Katedrali ve Viking Gemi Müzesi ile biliniyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan katedral, Danimarka kral ve kraliçelerinin son dinlenme yeri. Müzede, Roskilde Fiyordu'ndan çıkarılan ve restorasyonu yapılmış beş adet Viking gemisi sergileniyor. Bu gemiler, bin yıl öncesinin denizci kültürüne ışık tutuyor ve Vikinglerin cesur denizcilik yeteneklerini gözler önüne seriyor. Roskilde aynı zamanda yaz aylarında düzenlenen, Avrupa'nın en büyük müzik festivallerinden biri olan Roskilde Festivali'ne ev sahipliği yapıyor.

DÜNYACA ÜNLÜ LEGO BURADA DOĞDU

Çocukluğunuzu yeniden yaşamak ve renkli tuğlaların büyülü dünyasına dalmak isterseniz, Billund'a gitmelisiniz. Burası, dünyaca ünlü LEGO'nun doğum yeri. Şehirdeki Legoland parkı, tamamen Lego parçalarından yapılmış şehirler, hayvanlar ve minyatür dünya harikalarıyla her yaştan ziyaretçiyi büyülüyor. Sadece Legoland değil, aynı zamanda Lego House da Billund'un simgelerinden biri. Bu interaktif müze, Lego'nun yaratıcılığını ve tarihini gözler önüne seriyor. Burada kendi tasarımlarınızı yapabilir, Lego'nun ilham verici dünyasında çocuk olmanın keyfini yeniden yaşayabilirsiniz.

İKİ DENİZİN BİRLEŞTİĞİ SKAGEN KIYILARI

Danimarka'nın en kuzey noktası olan Skagen, iki denizin yani Kuzey Denizi (Skagerrak) ve Kattegat Denizi buluştuğu eşsiz bir coğrafya sunuyor. Burada, iki denizin dalgalarının buluştuğu noktayı çıplak gözle görebilirsiniz. Skagen, aynı zamanda ışığın ve doğanın ressamlara ilham verdiği bir yer. Skagen Müzesi'nde, sanatçı kolonisi olarak bilinen Skagen ressamlarının eserlerini görebilirsiniz. Geniş kumsalları, kum tepeleri ve etkileyici manzaralarıyla Skagen, doğa severler ve fotoğraf tutkunları için bir cennet. Danimarka seyahatinize unutulmaz bir son dokunuş katıyor.

BAMBAŞKA LEZZETLER

Smørrebrød: Çavdar ekmeği üzerine balık, karides, et veya peynirle hazırlanan, üzeri açık sandviç.

Flæskesteg & Andesteg: Özellikle Noel döneminde yapılan rostolar.

Wienerbrød: Kat kat hamurdan yapılan, bademli, reçelli veya elmalı çeşitleri olan meşhur Danimarka tatlısı.

Taze deniz ürünleri: Kuzey Denizi'nden çıkan somon, ringa balığı ve karides, Danimarka mutfağının vazgeçilmezleri.