Akşam Gazetesi
Önerilerimize Fransa'yla başlayalım. Akdeniz'in masmavi suları ile Alpler arasında yer alan Provence, binlerce yıl öncesine dayanan kültürel zenginlikleri ve güneşle aydınlanan doğasıyla sadece Fransa'nın değil, dünyanın da en gözde turistik bölgelerinden biri. Ağustos sonlarına doğru yavaş yavaş tenhalaşmaya başlayan uçsuz bucaksız lavanta tarlaları ile ünlü bu güzel bölge özellikle ekim ayında gezmek için oldukça ideal.
İTALYA'NIN KALBİNDE
İtalya'nın sembol tatlarından biri olan meşhur Baci çikolatalarının ana vatanı Perugia ile devam edelim. Burası İtalya'nın yeşil kalbi olarak bilinen Umbria Bölgesi'nin merkez şehri durumunda. Antik surlar ve bereketli topraklarla çevrili olan bu şehir; Etrüks, Roma ve Gotik mimarinin en iyi örnekleri ile çevrili. 14. yüzyılda kurulan ve İtalya'nın en eski üniversitelerinden birine ev sahipliği yapan Perugia'da genç nüfusun enerjisini hissetmek ise her daim mümkün.
GÜN BATIMI YETER
İtalya'da Umbria bölgesi sadece Perugia'dan ibaret değil. Zeytin ağaçlarının arasında gün batımının binbir tonuyla uçsuz bucaksız huzurlu bir yere dönüşen Umbria, deyim yerindeyse ülkenin tam ortası. Denize kıyısı olmayan fakat tarihi ve doğal güzellikleriyle ekim ayında bambaşka bir güzelliğe bürünen Umbria deyim yerindeyse tam bir sonbahar destinasyonu.
ÜRDÜN'DEN UNUTULMAZ ANILARLA DÖNECEKSİNİZ
Binlerce yıllık insan tarihinin önemli kavşaklarından biri olan Ürdün Romalıların, Osmanlıların, Avrupalı Haç yolcularının ayak izlerini taşıyor. Tarihte birçok işgalle karşı karşıya kalan Ürdün'de bu dönemlerden geriye kalan ise gösterişli kiliseler, Haçlı hisarları ve çöl kaleleri olmuş. Ürdün dendiğinde akla gelen kayıp şehir Petra oluyor. Petra kadar bu ülkenin çölleri, çarpıcı manzaraları, antik kentleri ve kültürel yapıları da siz de derin izler bırakacak. Sadece kültürel değil aynı zamanda vahşi doğa ve ekstrem su sporları ile maceraperestleri de heyecanlandırıyor. Ürdün'ü sonbaharda gezmenin en güzel yanı ise gündüzleri bunaltmayan havası ve akşamları serin oluşu...
HÂLÂ SICAK BİR YER ARAYANLAR LİZBON'A
İlk görüşte değil de biraz zaman geçirdikten sonra "Neden burada yaşamıyorum" dedirtecek kadar sıcakkanlı bir şehirden bahsetmek, birkaç cümleyle anlatmak zor. 13. yüzyılda kurulan Lizbon'un Portekiz'in yükselişte olan en popüler şehri olduğu da artık bir sır değil. Yenilikçi ve yaratıcı yeme içme mekanları ile size de enerji verecek. Ekim ayında yavaş yavaş serinlemeye başlayan ülkemize inat, hava sıcaklığının hâlâ 30 derecelere dayandığı Lizbon'da hem tarihe, hem sanata, hem de eğlenceye doyabilirsiniz.
ORMANIN RENK RENK TONLARI BÜYÜLEYECEK
Okyanus ötesinden harika bir rotamız da var; kırmızı, turuncu ve sarının binbir tonu ile ziyaretçilerine görsel bir şölen yaşatan ABD'nin Vermont Eyaleti sonbaharın gelişiyle birlikte adeta farklı bir kimliğe bürünüyor. Dörtte üçü ormanlarla kaplı olan Vermont rotanızda ülkenin en güzel kasabalarından Woodstock ve eyaletin en eski parkı Mount Philo mutlaka olmalı. Vermont sonbahar rotası ile büyüleyici manzaralar eşliğinde rüya gibi bir tatil yaşayabilirsiniz.