Elazığ, Harput başta olmak üzere tarihiyle çok önemli miraslara ev sahipliği yapıyor. Güzel bir yaz akşamında Harput Kalesi'nde oturup meşhur Elazığ türkülerini dinlemek bu coğrafyanın en büyük keyiflerinden biri. Bu kente geldiğinizde görmeniz gereken yerlerin başında hiç kuşkusuz ki Harput geliyor. Harput'un en önemli şaheseri de M.Ö. 8 yüzyıl Urartular döneminden günümüze kalan Harput Kalesi. Kale son birkaç yıldır önemli bir restorasyon çalışmasından da geçtiği için o kadim heybetli görüntüsüne büyük oranda kavuşmuş durumda. Kaleyi gezerken kendinizi tarihin odalarında dolaşırken buluyorsunuz. Yer altı zindanına inen merdivenlerden, kalenin ortasındaki yaşam alanlarına kadar, kalede olup bitenleri canlandırabiliyorsunuz. Dikdörtgen planlı olarak, iç kale ve dış kale bölümleriyle tasarlanan Harput Kalesi'ne uzun tarihinde Abbasiler, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde de çarpıcı eklemeler yapılmış. Kaleye çıktığınızda etrafınızdaki Elazığ manzarasına da panoramik olarak şahit oluyorsunuz.
ARTUKLU'DAN KALDI
Harput'ta görebileceğiniz pek çok eser daha var. Harput Ulu Camii bu eserlerden biri. Elazığ'ın en eski ve simgesel yapılarından biri olan Harput Ulu Camii, 1156 ila 1157 yılları arasında Artuklu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından inşa edilmiş bir mimari şaheser. 2000 metrekarelik geniş bir alan üzerine inşa ettirilen ve Anadolu'daki en eski camilerden biri olmasından dolayı tarih meraklılarının ilgisini çeken Harput Ulu Camii, aslına uygun olarak 1996 yılında da restore edildi. Harput Kalesi'ne kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan Elazığ'ın önemli Osmanlı dönemi yapılarından biri olan Dabakhane Mescidi de görülebilir.
HEYECAN DOLU
Doğa gezisi ya da su kenarı arayanlar için Hazar Gölü ilk tercih olabilir. Sularının altındaki batık şehirle ünlü olan Hazar Gölü'nde batık şehir tekne gezilerine katılabilir veya dalış yaparak benzersiz su altı fotoğrafları çekebilirsiniz. Dağ eteklerindeki pistlerden yamaç paraşütü yaparak kuş bakışı manzaralarını da izleyebileceğiniz Hazar Gölü'nün tertemiz sularında ise sıcak yaz günlerinde doyasıya yüzerek güzel bir gün geçirebilirsiniz.
HAZAR GÖLÜ
HER KÖŞESİ AYRI BİR TARİHİ HAZİNE
Diyarbakır tarih boyunca Asurlar, Urartular, Artuklu ve Osmanlı İmparatorluğu'na ev sahipliği yapmış köklü bir tarihi geçmişe sahip bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Her köşesinde başka bir tarihi hazine gizleyen şehirde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren görkemli Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçelerini yakından görebilir; Çin Seddi'nden sonra 5 kilometre uzunluğuyla dünyanın en uzun sur duvarları olan Diyarbakır surlarıyla büyüleyici bir manzara sunan şehirde avcı toplayıcılıktan ilk yerleşik hayata geçen insanlardan günümüze kalan Amida Höyük, Hasuni Mağaraları ve Hilar Mağaraları gibi dünya çapında öneme sahip yerleri de keşfe çıkabilirsiniz.
HASANPAŞA HANI
DİYARBAKIR ULU CAMİİ
TURİZMİN YÜKSELEN YILDIZI ERZURUM
Ülkemizin en eski yerleşim alanlarından biri olan Erzurum deniz seviyesinden 1900 metre yükseklikte yer alıyor ve Palandöken Kayak Merkezi gibi popüler kış turizmi merkezleriyle her yıl binlerce turisti misafir ediyor. Hem şehir içinde hem de ilçelerinde Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinden kalan büyüleyici medreseler, kaleler, kümbetler ve tarihi çeşmelerle karşılaşacağınız Erzurum, tarih meraklıları için adeta bir cennet. Kısa yürüyüşlerle ulaşabileceğiniz mimari şaheserler Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Üç Kümbetler ve tarihi Erzurum evlerinin yanı sıra Osmanlı-Rus Harbi sırasında savunma amacıyla kullanılan devasa tabyalara da şehri gezerken mutlaka uğramalısınız. Milli Mücadele Dönemi'nin en önemli şehirlerinden biri olan Erzurum'da Türkiye'nin en büyük şelalesi Tortum Şelalesi'nde ve dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olan Çoruh Nehri'nde de harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE
TORTUM ŞELALESİ
PALU