Bazen keyifli vakit geçirmek için küçük rotalar belirleyip, mini geziler yapmak daha keyifli olabiliyor. Özellikle İstanbul'daysanız gezebileceğiniz çok güzel semtler var. Bunlardan biri de Balat. Tarihi yapıları, güzel sokakları ve son dönemde açılan nitelikli kafeleri ve sanat üretim merkezleri Balat'ı görmeye değer semtler arasında ön plana çıkarıyor. Fotoğraf severler için çokça malzemenin bulunduğu semtte hâlâ bozulmayan mahalle yaşamına dair görüntüler de var.
TOPLU ULAŞIM KOLAY
Eminönü'nden yürüyerek ya da otobüsle, Taksim'den de yine toplu ulaşım araçlarını kullanarak Balat'a gelebilirsiniz. Yeni açılan tramvay hattı T5 de Cibali- Alibeyköy arasında seferler düzenlemekte. Fener veya Balat durağında inebilirsiniz. Üsküdar-Haliç hattını kullanarak tarihi semte deniz yoluyla ulaşmanız mümkün.
HARİKA BİR YAPI
Balat'ta gezilecek yerlerin başına Fener Rum Lisesi'ni koyabiliriz. Okul, çoğunlukla Rum Patrikhanesi'yle karıştırılan bir yapı. Kırmızı tuğlalarla örülü İstanbul'un en güzel yapılarından olan bu bina, 1454 yılında inşa edilmiş. Kırmızı okul ve Mekteb-i Kebir diye de anılır. Binanın kubbesinin yerden yüksekliği 40 metreyi bulmakta. Bugün oldukça az öğrencisi var. İçeri girme ihtimaliniz düşük olsa da binayı dışarıdan izlemek bile çok keyifli.
ÖNEMLİ DİNİ MERKEZ
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında. Yakın zamanda ekümenik (evrensel- Dünya çapında) Patrikhane ilan edildi. Rum Ortodoks dünyası için çok büyük öneme sahip bir dini merkez. Bizans tarihinde de büyük öneme sahip olan kurum 1453 yılıyla beraber, Fatih'in çıkardığı fermanla, gayri müslimlerin hayatındaki düzenlemelerle Osmanlı'da da resmiyet kazanmış bir kurum.
Fener Rum Patrikhanesi bünyesinde bulunan, 1836 yılında inşa edilen Aya Yorgi Kilisesi de ziyaret edilmeli. 1941 yılında çıkan yangında büyük hasar almış ancak 1989-1991 yılları arasında restore edilip tekrar ibadete açılmıştır. Yukarıda bahsettiğimiz sütun, ahşap oymalı duvar, 5. yy.'dan kalan taht bu kilisenin içindedir. Patrikhane gibi kilise de 08.00-17.00 arasında gezilebilir.
EFSANEVİ DEMİR KİLİSE
Demir Kilise'yi de muhakkak görün. 1851 yılında Haliç kıyısında inşa edilen Bulgar eksarhanesine bağlı kilisedir. Yapımında 500 ton demir kullanıldığı için adına Demir Kilise denir. Bulgarlar kilisenin iskeletini ve önemli parçalarını Viyana'da demirden döktürüp İstanbul'a taşıtmış ve burada, Haliç kıyısında birleştirmişlerdir.
MERDİVENLİ YOKUŞ RENK RENK EVLER
Balat'ta gezilecek yerler arasında en ünlü caddelerden, yokuşlardan birisi de Merdivenli Yokuş. Adından da anlaşılacağı üzere iki yanında merdiven bulunan, Arnavut kaldırımlı caddesi ve iki yanında yükselen renk renk evlerle keşfetmeye değer bir cadde. Ayrıca burada bulunan cumbalı evlerin de UNESCO projesi kapsamında yenilendiğini belirtelim. Sancaktar Yokuşu da Balat fotoğraflarının vazgeçilmezi arasında.
KİREMİT CADDESİ'NDEN ÇIFIT ÇARŞISI'NA GEÇİN
Renkli renkli cumbalı evlerin birbirine yaslandığı harika manzaralı Kiremit Cadde'sini yürümelisiniz. Çıfıt Çarşısı bir diğer güzel nokta. Balat'a fotoğraf çekmeye gidecekseniz bu sokaktan başlayabilirsiniz. Şekerci, ayakkabı tamircisi, fırın, aynacı, turşucu, işkembeci, gazozcu dükkanlarının arasında yürürken Balat ruhunu tam olarak hissedeceksiniz. Günümüzde Leblebiciler Sokak olarak geçen bu çarşıya Çıfıt Çarşısı denmesinin sebebi, "çıfıt"ın her şeyin karmakarışık, dağınık olduğu yer anlamına gelmesidir. Balat'ta gezilecek yerler listenize mutlaka ekleyin.