İster eski bir maden treninde yokuş aşağı bir yolculuk, ister tuzdan oyulmuş bir katedral veya volkanik kaya içindeki tesisler olsun, Avrupa'nın karanlık derinliklerindeki yaşam ve kültürü deneyimlemek ayrı bir keyif. Almanya'dan Macaristan'a; Slovakya'dan Polonya'ya; Fransa'dan Belçika ve İsveç'e kadar uzanan Avrupa'daki yeraltı dünya miraslarının keşfedilmeyi bekleyen en güzel noktalarını derledik...
135 YIL KÖMÜR ÇIKARILDI
Almanya'da bulunan dünyanın en büyük ve modern kömür madenciliği tesislerinden biri olan Zollverein Kömür Madeni, Avrupa'da ağır sanayinin gelişmesinin başında gösterilen tesislerden bir tanesi. 2001'den bu yana UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası'na alınan bu eski maden ocağı, 1986'da hizmet dışı bırakılana kadar tam 135 yıl boyunca kömür çıkarılarak işlendi. Bauhaus'tan etkilenen tasarımıyla modern endüstriyel mimarinin bir zaferi olarak gösterilen maden kompleksi, 19 ve 20. yüzyıllarda kömürle çalışan endüstrinin ayakta kalmayı başarmış en güzel örneklerinden.
YEŞİL TEPEDE BİR TARİH
Avrupa'nın en etkili maden mühendislerinden bazılarına ev sahipliği yapan Banská Štiavnica, endüstriyel yerleşimin öyküsünü anlatan doğal bir kültürel zenginlik hazinesi. 2018'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren tarihi kent, Slovakya'nın merkezinde yemyeşil tepelerin üzerine kurulmuş. Bir zamanlar madencilik bölgesi olan Banská Štiavnica şimdilerde ise mükemmel bir şekilde korunmuş Orta Çağ şehri olarak dikkat çekiyor. Otantik havası ile değerli altın ve gümüş zenginliği üzerine inşa edilen Banská Štiavnica, dünyanın en eşsiz ve etkileyici Orta Çağ maden kasabaları ile keşfedilmeyi bekliyor.
BÜYÜLEYİCİ TUZ DÜNYASI
Polonya'da bulunan Wieliczka Tuz Madeni'nin en önemli özelliği şüphesiz dünyanın en eski tuz madenlerinden biri olması. Wielizcka ve Bochnia Kraliyet Tuz Madenleri dünya yüzeyinin altındaki gizemli bir tuz dünyasına doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Madenler, 13. yüzyıldan 20. yüzyılın sonlarına kadar kesintisiz olarak çalıştırılarak, Avrupa'nın en eski ve en önemli endüstriyel operasyonlarından da birini oluşturmakta. Madencilerin kendileri için inşa ettikleri güzel yeraltı manzarasında keyifli bir yolculuğa çıkarak, Wieliczka'nın büyüleyici tarihini keşfedin.
11. YÜZYILDAN KALAN MADEN
Avrupa çapında bin yıldır yenilikçi madencilik uygulamaları için bir model oluşturan Rammelsberg, 11. yüzyılın başından 1253 yılına kadar Alman kral ve imparatorlarının ikametgahı olarak kalan Goslar şehrinin şekillenmesinde büyük bir rol üstlenmiş. Bölgenin süreklilik arz eden endüstri başarısı, bugünün Almanya'sının yaratılmasında çok büyük bir etken. 800 yıl boyunca geliştirilen sistem ile Goslar kasabası tarihindeki yerini alan Rammelsberg Madenleri, 1992 yılından günümüze uzanan süreçte UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almakta.
İŞÇİLERİN ÖYKÜSÜ MADENLERDE YATIYOR
Fransa'nın kuzeyinde bulunan Nord-Pas de Calais Madencilik Havzası, yaklaşık 4 bin hektarlık bir alana yayılmış, üç yüzyıllık kömür madenciliğinden kaynaklanan teknik ve mimari hazinelerle dolu kültürel harikalardan biri. 18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar üç asırlık kömür çıkarma işleminden sonra şekillenen bu alan, Avrupa'nın sanayileşmesinde de önemli bir döneme işaret ediyor. 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen Nord-Pas-de-Calais Madencilik Havzası'nda siz de madencilerin izinden kuyulardan aşağı inerek, işçilerin hikaye ve yaşam koşullarına şahit olabilirsiniz.
SANAYİ DEVRİMİNİN SİMGESİ OLDULAR
Belçika Wallonia'daki kömür havzasında bulunan dört bölge, 170 km boyunca uzanarak, 19 ve 20. yüzyıllarda Avrupa'nın şeklini değiştiren sanayi devriminin de simgesi haline gelmiş. Bu iyi korunmuş alanlar, Avrupa'nın dört bir yanından nesiller boyunca burada çalışmış madencilere saygı duruşu niteliği taşıyan müzeleriyle biliniyor. Siz de endüstriyel tarihi ile akıllarda yer eden Wallonia'yı ziyaret ederek yeraltına girebilir ve bir zamanlar Avrupa'yı ateşleyen yaratıcılığın nasıl ortaya çıktığını keşfedebilirsiniz.