Yüksek topuk, duruş bozukluğu yapıyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Behiç Tanıl Esemenli, günlük yaşamda ayakkabı seçiminin önemine dikkat çekti. Esemenli, “Yüksek topuk, denge ve duruş bozukluğu yapıyor. Peşinden de diz ve bel ağrıları ortaya çıkıyor” dedi.

Ayakkabı seçiminde insanların dikkat etmesi gereken en önemli özelliğin ayakkabının rahatlığı olduğuna dikkat çeken uzman doktor, “Yaz aylarında da sıcaklık faktörüyle ayağımızı yerden korumak için yumuşak tabanlı sandaletler tercih etmemiz çok önemli. Özellikle çocukluk çağlarında çocukların ayaklarının küçük olması için, küçük ayakkabılar giydiriliyor. Oysa ayakkabının bir tane fonksiyonu vardır. O da insanın ayağını yerdeki tehlikeden korumaktır. Normal bir ayak için ideal ayakkabı yumuşak, rahat, ayağı sıkıp zarar vermeyen ayakkabılardır” ifadelerini kullandı.

Özellikle kadınların çok sık tercih ettiği topuklu ayakkabıların, duruş bozukluğu yapabileceğini savunan uzman doktor, “Yüksek topuk insanın dengesini ve duruşunu bozar. Ayak bileği burkulmaları, bunun peşinden gelecek kırıklar, bel ağrıları, diz ağrıları yapar. Topuk ne kadar yüksek olursa, duruşunuz yokuş aşağı olur. Bu da leğen kemiğinde bir takım değişikliklere neden oluyor ve bel bölgesine aşırı yük bindiriyor. Bunun sonucunda diz ve bel ağrıları ortaya çıkıyor. Hoş gözüküyor ancak bedeli var” diye konuştu.

Ayakta oluşan nasırın herkes tarafından bir hastalık olarak bilindiğini belirten uzman doktor, nasırın aslında çok basit bir belirti olduğunu söyledi.

Uzman doktor, “Ayakta oluşan nasırı herkes bir hastalık olarak zannediyor. Ancak nasır çok basittir. İki sert cisim arasında derinin kalınlaşması ve kalan derinin kendini koruma mekanizmasıdır. Nasırın çoğu sebebi dar ayakkabıdır. Parmakların birbirine sürtmesi, ayakkabıyla kemiğin arasında sıkışan derinin kalınlaşmasıdır.  Ayağınızda bir yerde vuruk, nasır varsa o zaman sorun ayağınızdan çok ayakkabınızdadır. Çünkü herkesin ayağı farklı ama ayakkabılar fabrikasyon üretiliyor” ifadelerini kullandı.

Özellikle şeker hastalarının ağrıları hissetmediği için rahatsız ayakkabılarda büyük sorunlara yaşayabileceğini belirten Esemenli, sözlerine şöyle devam etti:

“Şeker hastaları gibi ağrıyı hissetmeyenler varsa ayakkabının vuruğunu da hissetmiyor. Sonrasında da ayağında yarayla karşılaşıyor. Buna doktorlar bile bazen damar bozulması diyebiliyor ama bunların çoğu vuruk yarası. Şık bir ayakkabı sevgisi, ayak kaybına kadar gidebiliyor. Bunlara rağmen bu ayakkabılar hala giyilmeye devam ediyor, böyle bir kültür var ve bu devam ediyor.”